| 12 Nisan 2009, Pazar |
Ruh hali 'orijinal' kulüp: Roxy
ÖZGÜR ÇAKIR
10.04.2009
Türkiye'de kulüp olmak için yola çıkan ve bunu sürdürüp gelenek haline gelebilen çok az mekân bulunuyor. İstanbul Beyoğlu'ndaki Roxy 15 yıldır yarattığı ruh hali ve her yıl düzenlenen müzik günleriyle bunu başarıyor..
Beyoğlu Sıraselviler'deki Roxy, 15 yıldır yüzlerce yerli ve yabancı müzisyenin sahne aldığı, azımsanmayacak müdavimi, kaliteli ve en yeni müziklerinin yanı sıra yarışmasıyla İstanbul'un sayılı müzik kulüplerinden biri olma özelliğini taşıyor. Kulübün ortaklarından ve DJ'lerinden Kaan Yüceil'le, Roxy Müzik Günleri'nin müzik dünyasına kazandırdığı sanatçılarla ve kulübün müdavimleriyle konuştuk.
Kaan Yüceil, Roxy'nin dört ortağından biri.
Roxy'den önce de bar ve kulüp işletmeciliği yapmış. 90'lı yılların başında önce arkadaşlarıyla, Ortaköy'de Ceneviz, diye bir yer açmış. Ceneviz küçük olmasına rağmen rock müzikten soul ve funk'a kadar çaldığı müziklerle dönemin ilgi odağı bir kulüp havasına bürünmüş. Yüceil, hikâyenin devamını şöyle anlatıyor: "Daha sonra 8 buçuk diye bir yer işlettik. Orası da bir hayli sevildi. Şu an mevcut dört ortak olarak orada da beraberdik. Aslında biz hep çalıştık. İşin sırrı biraz da burada.
Eğlenmek, eğlendirmek yeri geldiğinde içki servisi yapmak ve aynı anda müziği de yapmak işimiz oldu hep."
MÜZİKTE DEVAMLILIK ÖNEMLİ
Roxy'nin şu an bulunduğu mekânı 1994'te bulduklarını belirten Yüceil, Roxy projesinin altyapısının Los Angeles Roxy'yi görünce kafasında oluştuğunu söylüyor: "80'lerin sonunda Hollywood'da bir filmde danışman olarak çalışıyordum.
O sırada Roxy'ye takılıyordum.
Mekânda rock konseri, caz konseri dinlemek mümkündü.
Ya da stand up gösterisi, tiyatro ve dans performansları da izleyebiliyordun. Mekânın bu hali çok hoşuma gitti. Buna benzer bir şeyler yapmak istedim. Tabii kastettiğim beğendiğim şeyleri kopyalamak değil, adapte etmek. Çünkü ruh halini kopyalayamazsınız. Çalan müziklerle ve ruh haliyle gerçek bir kulüp olsun istedik. Cover istemiyoruz, özgün, kendi müziğine inanan ve o müzikleri icra edenler performans sergilesin, dedik." Yüceil, kurulduğu günden bu yana yerli ve yabancı isimlerin sahne aldığı mekânda, canlı müziğin eskisi kadar olmadığına dikkat çekerek devamlılık göstermeyen müzisyenleri eleştiriyor: "Burada yüzlerce isim çaldı. Ama Türkiye'de kulüp kültürü oluşturmadaki en büyük zorluk devamlılık. Mesela çalan isimler arasında en çok takdir ettiğim isim İlhan Erşahin'dir. İlhan tam bir kulüp adamıdır, sürekliliği vardır. Hatta İlhan'ın bir festivalde bin 300 bileti satılmıştı ve bu bir rekordu. Türk müzisyenlerine bunu anlatamıyorum. İstiyorum ki birileri sürekli çalsın orada kalsın. Kulüp kültürü bu devamlılığı gerektirir. Başta 20-25 kişiyle başlayabilirsin, ama devam edersen ve ısrar edersen bu sayı 250 kişiye ulaşabilir.
Seyirci böyle yaratılır. Bir grup, iyi çalmayı beceriyorsa ve bir sene boyunca çalıyorsa, o kültür oluşuyor zaten. Dünyadaki örneklere bakın isterseniz. R.E.M., Nirvana, Joy Division hep böyle çıkmıştır. Örneğin İngiltere bu işin kaynağı. Ama Türkiye'de müzisyenler bir anda ünlü müzisyeni oynuyorlar. Halbuki müzisyeni oynamaları lazım. Benim anladığım müzisyenlik biraz böyle bir şey." Özellikle Beyoğlu ve çevresindeki mekânlarda insanların cover müzik dinlemekten artık sıkıldıklarını da dile getiren Yüceil, "Zaten işin orijinalini CD'den çalıyoruz.
Biz bunu 15 sene önce söyledik. Cover bir programla insanları ne kadar şaşırtabilirsin ki?" diye sormadan da edemiyor.
BURASI TREND YARATIR
Kaan Yüceil, Roxy'nin bir gelenek yaratmasını ise hem çalan müziklerin kalitesine hem de sahnesini temiz tutmasına bağlıyor.
Kaliteli isimlerin, müzikten anlayan herkese o enerjiyi verdiğini belirten Yüceil, mekânın havası yüzünden dünyaca ünlü müzisyenlerin bile boş salona çaldıklarında mutlu olabildiklerini söylüyor: "Ayrıca illa canlı müzik olması gerekmiyor. Buranın var olmasının en önemli dayanaklarından biri de insanlar ne zaman gelirlerse gelsinler, zıplayacaklarını, dans edeceklerini ve eğleneceklerinin garantisiyle geliyorlar. Burası bir ev gibi. Bir ruh hali var ve kulüp dediğin şey de budur zaten.
Müdavimi boldur buranın mesela. Bu müdavimlerin bilinçaltlarında güzel bir tat vardır. Ayrıca burası trend de yaratır. Burada çalan parçaları bir bakarsınız birkaç ay sonra başka yerlerde duyarsınız. Canlı cover grupları bile burada duydukları parçaları çalmaya başlıyorlar bir süre sonra. Örneğin dört-beş sene önce Türkçe yoz pop müziğine karşı 70'lerin popunu çalmaya başladık. Ama şimdi çok popüler oldu ve artık biz öyle geceler yapmıyoruz."
'YAPAMAZSINIZ' DEDİLER 14 YIL GEÇTİ
Mekânın ruh haline Roxy Müzik Günleri'nin de tartışılmaz bir katkısı olduğunu söyleyebiliriz. Bu yıl 14'üncüsü düzenlenecek yarışma bugüne kadar Nekropsi, Replikas, Teoman, Aylin Aslım, Kurban, Gevende gibi isimleri müzik dünyasına kazandırdı. Tuborg Roxy Müzik Günleri'nin ön elemeleri bu yıl 23 Nisan'da yapılacak. 11-12-13-14 Mayıs tarihlerinde de Performans Günleri'yle devam edecek yarışmaya başvuru için son gün ise yarın.
Yüceil, 90'ların başında kendilerine "Yapamazsınız," diyenlerin aksine, geriye dönüp bakıldığında önemli isimlerin çıkması için vesile olduklarını da ekliyor: "Mesela Nil (Karaibrahimgil), bu yarışmaya iki kere katıldı.
Şarkı sözleriyle jüriyi o kadar çok etkilemişti. Ya da Bedük mesela. Ya da ismini hatırlamadığım onlarca sanatçı." Yarışma sayısının her geçen gün artmasının da güzel bir şey olduğuna değinen Kaan Yüceil, Roxy'nin jürilerinin bu iş için para almamasının bile önemli bir fark olduğuna değiniyor ve ekliyor: "Burası aslında bir platform.
Yarışma sayesinde bir ülkenin sosyal hayatındaki değişimi gözlemek, gerçeklikle ilgili bir şeyler yapanların var olduğunu görmek önemli."
Kaan Yüceil, Roxy'nin dört ortağından biri.
Roxy'den önce de bar ve kulüp işletmeciliği yapmış. 90'lı yılların başında önce arkadaşlarıyla, Ortaköy'de Ceneviz, diye bir yer açmış. Ceneviz küçük olmasına rağmen rock müzikten soul ve funk'a kadar çaldığı müziklerle dönemin ilgi odağı bir kulüp havasına bürünmüş. Yüceil, hikâyenin devamını şöyle anlatıyor: "Daha sonra 8 buçuk diye bir yer işlettik. Orası da bir hayli sevildi. Şu an mevcut dört ortak olarak orada da beraberdik. Aslında biz hep çalıştık. İşin sırrı biraz da burada.
Eğlenmek, eğlendirmek yeri geldiğinde içki servisi yapmak ve aynı anda müziği de yapmak işimiz oldu hep."
MÜZİKTE DEVAMLILIK ÖNEMLİ
Roxy'nin şu an bulunduğu mekânı 1994'te bulduklarını belirten Yüceil, Roxy projesinin altyapısının Los Angeles Roxy'yi görünce kafasında oluştuğunu söylüyor: "80'lerin sonunda Hollywood'da bir filmde danışman olarak çalışıyordum.
O sırada Roxy'ye takılıyordum.
Mekânda rock konseri, caz konseri dinlemek mümkündü.
Ya da stand up gösterisi, tiyatro ve dans performansları da izleyebiliyordun. Mekânın bu hali çok hoşuma gitti. Buna benzer bir şeyler yapmak istedim. Tabii kastettiğim beğendiğim şeyleri kopyalamak değil, adapte etmek. Çünkü ruh halini kopyalayamazsınız. Çalan müziklerle ve ruh haliyle gerçek bir kulüp olsun istedik. Cover istemiyoruz, özgün, kendi müziğine inanan ve o müzikleri icra edenler performans sergilesin, dedik." Yüceil, kurulduğu günden bu yana yerli ve yabancı isimlerin sahne aldığı mekânda, canlı müziğin eskisi kadar olmadığına dikkat çekerek devamlılık göstermeyen müzisyenleri eleştiriyor: "Burada yüzlerce isim çaldı. Ama Türkiye'de kulüp kültürü oluşturmadaki en büyük zorluk devamlılık. Mesela çalan isimler arasında en çok takdir ettiğim isim İlhan Erşahin'dir. İlhan tam bir kulüp adamıdır, sürekliliği vardır. Hatta İlhan'ın bir festivalde bin 300 bileti satılmıştı ve bu bir rekordu. Türk müzisyenlerine bunu anlatamıyorum. İstiyorum ki birileri sürekli çalsın orada kalsın. Kulüp kültürü bu devamlılığı gerektirir. Başta 20-25 kişiyle başlayabilirsin, ama devam edersen ve ısrar edersen bu sayı 250 kişiye ulaşabilir.
Seyirci böyle yaratılır. Bir grup, iyi çalmayı beceriyorsa ve bir sene boyunca çalıyorsa, o kültür oluşuyor zaten. Dünyadaki örneklere bakın isterseniz. R.E.M., Nirvana, Joy Division hep böyle çıkmıştır. Örneğin İngiltere bu işin kaynağı. Ama Türkiye'de müzisyenler bir anda ünlü müzisyeni oynuyorlar. Halbuki müzisyeni oynamaları lazım. Benim anladığım müzisyenlik biraz böyle bir şey." Özellikle Beyoğlu ve çevresindeki mekânlarda insanların cover müzik dinlemekten artık sıkıldıklarını da dile getiren Yüceil, "Zaten işin orijinalini CD'den çalıyoruz.
Biz bunu 15 sene önce söyledik. Cover bir programla insanları ne kadar şaşırtabilirsin ki?" diye sormadan da edemiyor.
BURASI TREND YARATIR
Kaan Yüceil, Roxy'nin bir gelenek yaratmasını ise hem çalan müziklerin kalitesine hem de sahnesini temiz tutmasına bağlıyor.
Kaliteli isimlerin, müzikten anlayan herkese o enerjiyi verdiğini belirten Yüceil, mekânın havası yüzünden dünyaca ünlü müzisyenlerin bile boş salona çaldıklarında mutlu olabildiklerini söylüyor: "Ayrıca illa canlı müzik olması gerekmiyor. Buranın var olmasının en önemli dayanaklarından biri de insanlar ne zaman gelirlerse gelsinler, zıplayacaklarını, dans edeceklerini ve eğleneceklerinin garantisiyle geliyorlar. Burası bir ev gibi. Bir ruh hali var ve kulüp dediğin şey de budur zaten.
Müdavimi boldur buranın mesela. Bu müdavimlerin bilinçaltlarında güzel bir tat vardır. Ayrıca burası trend de yaratır. Burada çalan parçaları bir bakarsınız birkaç ay sonra başka yerlerde duyarsınız. Canlı cover grupları bile burada duydukları parçaları çalmaya başlıyorlar bir süre sonra. Örneğin dört-beş sene önce Türkçe yoz pop müziğine karşı 70'lerin popunu çalmaya başladık. Ama şimdi çok popüler oldu ve artık biz öyle geceler yapmıyoruz."
'YAPAMAZSINIZ' DEDİLER 14 YIL GEÇTİ
Mekânın ruh haline Roxy Müzik Günleri'nin de tartışılmaz bir katkısı olduğunu söyleyebiliriz. Bu yıl 14'üncüsü düzenlenecek yarışma bugüne kadar Nekropsi, Replikas, Teoman, Aylin Aslım, Kurban, Gevende gibi isimleri müzik dünyasına kazandırdı. Tuborg Roxy Müzik Günleri'nin ön elemeleri bu yıl 23 Nisan'da yapılacak. 11-12-13-14 Mayıs tarihlerinde de Performans Günleri'yle devam edecek yarışmaya başvuru için son gün ise yarın.
Yüceil, 90'ların başında kendilerine "Yapamazsınız," diyenlerin aksine, geriye dönüp bakıldığında önemli isimlerin çıkması için vesile olduklarını da ekliyor: "Mesela Nil (Karaibrahimgil), bu yarışmaya iki kere katıldı.
Şarkı sözleriyle jüriyi o kadar çok etkilemişti. Ya da Bedük mesela. Ya da ismini hatırlamadığım onlarca sanatçı." Yarışma sayısının her geçen gün artmasının da güzel bir şey olduğuna değinen Kaan Yüceil, Roxy'nin jürilerinin bu iş için para almamasının bile önemli bir fark olduğuna değiniyor ve ekliyor: "Burası aslında bir platform.
Yarışma sayesinde bir ülkenin sosyal hayatındaki değişimi gözlemek, gerçeklikle ilgili bir şeyler yapanların var olduğunu görmek önemli."
Haberin fotoğrafları
Yayın tarihi: 12 Nisan 2009, Pazar
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2009/04/12/pz/haber,2E6D955BEC814813887C6B232ED9C076.html
Tüm hakları saklıdır.
Güncel Haberleri
Son Dakika | Ana Sayfa | Yazarlar | Çizerler | Günün İçinden | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Spor | Hava Durumu | Sarı Sayfalar | Dosyalar | Günaydın | Televizyon | Astroloji | Sağlık | Magazin | Teknoloji | Otomobil | Turizm Rehberi | Emlak | İşte İnsan | Sabah Çocuk | Mobil Eğlence | Detaylı Arama | Cuma | Cumartesi | Pazar | Kültür-Sanat | EGazete | Gazete Reklam | Internet Reklam | Gizlilik Bildirimi | Künye / İletişim | Bize Ulaşın
 |
Copyright © -2009 Tüm hakları saklıdır. TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş. | 
|