kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
9 Nisan 2009, Perşembe
Sabah
 
Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Yazarlar Çizerler
Gündem Siyaset Ekonomi Yaşam Dünya Teknoloji Turizm Otomobil
 
24 Saat
24 Saat

MFÖ ile 36 yılın akustik hali

OLKAN ÖZYURT
08.04.2009
MFÖ üyeleri, 36 yıllık müzik kariyerlerinin bir özetini yarın Otto Santral'deki ilk akustik konserle sunacak. Grup kendi doğasını "Hâlâ yaratıcı, hâlâ enerjik ve hâlâ sıra dışı" sözleriyle niteliyor..
MFÖ grubunun ezbere bilinen onlarca parçaya imza atmaları bir yana, bu parçaları birkaç kuşağa sevdirebilmek gibi de bir becerileri var. Lakin artık onları MFÖ olarak algılamak pek de mümkün olmuyor. Bunda gruba adını veren Mazhar Alanson, Fuat Güner ve Özkan Uğur'un farklı mecralarda karşımıza çıkmalarının payı büyük. Fakat yine de söz konusu toplu olarak müzik yapmak olunca bireysel başarı ve yeteneklerini bir yana bırakmayı biliyorlar.
Tıpkı, Otto Santral'de yarın gece verecekleri akustik konser gibi... SABAH olarak bu konseri kendimize harika bir bahane edip, grup üyeleriyle bir araya geldik.

Nedir MFÖ'nün 36 yillik sirri?
Şarkılarımızın ezbere biliniyor olması tesadüf değil; tabii kendimizi anlatmayı başarmışız demek ki.. Sır, şöyle: Sözlerin anlaşılır olması ve bir hikâye anlatması, melodilerin basit ama zengin bir armoni altyapısı olması, ve üç sesin birlikte iyi tınlaması..
Geçmişte grupların pek başarılı olmadığını ve üstelik üç ses söylenince anlaşılamayacağımızı söyleyenler olmuştu, dinleyici onları haksız çıkarttı.
Yine de kaçıranlar için böyle bir proje doğdu: 'Dünden bugüne...'

Bu konserde akustik çalacaksiniz, bu durum konserinizi nasil farklilaştiracak sizce?
Biz bütün konserlerimizi farklı kılmak için bütün gayretimizi gösteriyoruz...
Hiç kimse aynı konseri izlemiş hissini almamıştır zaten. Çünkü konser de hayat gibidir... Aynı anların tekrarı yoktur... Akustik oluşu, evet farklı kılıyor, hem sunumu daha leziz oluyor hem de tabii aranjmanlar değişiyor, binbir prova yapılıyor ve bizim için ayrı heyecan oluyor...

Grubun yillar içindeki seyrini nasil degerlendiriyorsunuz? Çünkü grup degişime ve yeniliklere açik görünüyor.
Grup yaşayan bir varlık gibidir, dolayısıyla aslında doğal bir sonuçtur, değişime ve yeniliklere açık olma durumu... Bizce her insan için önemlidir bu, yani herkese yeniliklere açık olmasını tavsiye edebiliriz aslında, hele müzisyense...
Birlikteliğimize de muhakkak olumlu katkısı olmuştur bunun, grupta 3 ayrı duygu yapısı olunca, yenilik - delilik - muhafazakârlık, hoş bir karışım yaratıyor. Bu da grubun ömrünü uzatıyor..

Klasikleşmiş onlarca şarkiniz var. Şimdi yeni bir parça yaparken, bu kadar klasik şarkiyi yapmak bir baski unsuru oluyor mu?
Hiç fark ettiniz mi, klasik otomobili olan biri, cam otomatiği veya merkezi kilit yaptırır, hayatını kolaylaştırır... Ama bu aracın klasikliğinden hiçbir şey götürmez... Biz de belki gelişen müzik sektöründen yararlanıyoruz ama her parçanın klasikleşmesini amaçlayarak üretiyoruz...

Grup içi ilişkiniz ne durumda ve daha eskiye göre daha fazla siki fiki olmama halinin sizlere ayri ayri faydalari neler?
Uzun soluklu insan ilişkilerinde, evlilik dahi olsa sorunlar yaşanması doğal. Ayrı mecralardaki çalışmaların ise her birimize başka başka katkıları var.
Böylelikle yıllar boyu her günümüzü birlikte geçirmemiz engellenmiş oluyor işler dolayısıyla ve sonuçta her birimizin farklı deneyimleri, edimleri oluşuyor. Sanatçı kişiler bu edimleri kişiden kişiye değişen kendi çıkarımları ile üretimlerine yansıtırlarsa yeni ve birbirinden değişik eserler üretebilirler ve en güzel fayda bu olur herhalde..

Birbirinizi nasil tanimlarsiniz? Halâ yaratıcı, halâ enerjik ve halâ sıra dışı.. Aslında parçalarımızda birbirimizi veya kendimizi anlatıyoruz zaten zaman zaman...

Siz Eurovision şarki yarişmasinin ruhunu biliyorsunuz. Nedir bu yarişmayi Türkiye'de bu kadar popüler yapan?
Dünyaya yönelik yarışmalardaki yerimizin kıt oluşu sebebiyle Eurovision Türkiye için önemli oluyor... Bu yarışmanın puanlamasında sadece müzik kıstasları kullanılmıyor biliyorsunuz, aslında bu da bu yıl yarışacak olan Hadise'ye bir nevi avantaj getiriyor. Dansı, şovu ve şarkıyı hepsini iyi icra ederlerse iyi bir derece alabilirler...