Gündem

Medeniyetler ittifakı başladı

Giriş Saati : 06.04.2009 15:54
Güncelleme : 06.04.2009 22:28

Birleşmiş Milletler Medeniyetler İttifakı girişimi İkinci Yıllık Forumu, İstanbul Çırağan Palace Kempinski'de başladı...

Türkiye ve İspanya hükümetlerinin öncülüğünde başlatılan ve ilki 15 - 16 Ocak tarihlerinde İspanya'nın başkenti Madrid'de gerçekleştirilen Birleşmiş Milletler Medeniyetler İttifakı girişimi İkinci Yıllık Forumu, İstanbul Çırağan Palace Kempinski'de başladı.

MEDENİYETLER İTTİFAKI BAŞLADI...

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, foruma gelişinde NATO'nun yeni Genel Sekreteri Anders Fogh Rasmussen ile ayaküstü sohbet etti. Erdoğan ile Rasmussen'in samimi ve gülerek konuştukları gözlendi.

İki gün sürecek toplantıya ABD Başkanı Barack Obama, İspanya Başbakanı Jose Luis Rodriguez Zapatero, BM Genel Sekreteri Ban Ki-moon, NATO'nun yeni Genel Sekreteri Anders Fogh Rasmussen, İran'ın eski Cumhurbaşkanı Muhammed Hatemi ve Latin Amerika Birliği Başkanlığı görevini sürdüren Şili Devlet Başkanı Michelle Bachelet gibi üst düzey konuklar katılıyor. Bunun yanı sıra foruma 50'nin üstünde de bakanın katılacağı belirtildi.

Düşünce liderlerini, uluslararası kurum ve kuruluşları, medya mensuplarını, vakıfları, sivil toplum kuruluşlarını ve dini grupları İstanbul'da bir araya getiren İstanbul Forumu, uygulanabilir projeler geliştirmeleri amacıyla birlikte çalışabilmek için kara vericilere, fon sağlayıcılara ve taban örgütlerine yeni fırsatlar sunmayı hedefliyor.

"BU TOPRAKLAR BİRLİKTE YAŞAMA KÜLTÜRÜNÜN YURDU OLMUŞTUR"

Medeniyetler İttifakı Eş Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Bu topraklar daha çok barışın, hoş görünün, birlikte yaşama kültürünün birbirine saygı ve sevginin yurdu olmuştur. İstanbul bunun en bariz örneğidir" dedi.

Başbakan Erdoğan, Çırağan Sarayında başlayan "Medeniyetler İttifakı İkinci Forumu"nun açılış oturumunda yaptığı konuşmada, Medeniyetler İttifakı girişiminin BM Genel Sekreterinin açıklamasıyla 2005 yılı temmuz ayında hayata geçtiğini ve yaklaşık 4 yıllık bir çalışmayla ittifakın kapsamlı nitelik kazanarak kuramsallaştığını, alanında en ciddi ve somut yaklaşımlar ortaya koyan, çözüm ve projeler üreten bir yapı halini aldığını kaydetti.

Erdoğan, bu girişime ön ayak olan, eş sunuculuğunu Türkiye ile paylaşan ve "Medeniyetler İttifakı Birinci Forumu"na başarıyla ev sahipliği yapan İspanya Başbakanı Jose Luis Rodrigues Zapatero'ya, ittifakın yüzü ve sesi haline gelen engin vizyonuyla girişime değerli katkılarda bulunan Medeniyetler İttifakı Yüksek Temsilcisi Jorge Sampaio'ya ve başından beri girişimi sahiplenip yönlendiren ve desteğini hiçbir zaman esirgemeyen BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun'a teşekkür etti.

İttifakın ikinci forumunu İstanbul'da yapıyor olmaktan ülke ve millet olarak büyük mutluluk duyduğunu ifade eden Erdoğan, şunları söyledi:

"Dünyanın tüm coğrafyaları gibi bu coğrafya da tarih boyunca zaman zaman çatışmalara, savaşlara, acılara sahne oldu. Ancak şunu mutlulukla ifade etmeliyim ki, bu topraklar daha çok barışın, hoşgörünün, birlikte yaşama kültürünün, birbirine saygı ve sevginin yurdu olmuştur. İstanbul bunun en bariz örneğidir. İstanbul, sadece Avrupa ve Asya'yı birleştirmekle kalmıyor. İstanbul, Asya, Avrupa ve Afrika'nın kesişme noktasında bulunmakla kalmıyor. İstanbul, aynı zamanda kültürleri, medeniyetleri, ırkları, dinleri ve dilleri de tarihin potasında kaynaştıran, uzlaştıran bir şehir olarak dünyada haklı bir konumda bulunuyor. '2010 yılı Avrupa Kültür Başkenti' olarak kabul edilen İstanbul, tarih boyunca olduğu gibi, bugün de dünyaya sevgi ve hoşgörü mesajları göndermeye devam ediyor."

Başbakan Erdoğan, birkaç kilometre mesafedeki İstanbul Arkeoloji Müzesinde tarihteki ilk yazılı anlaşmanın aslını görebilmenin mümkün olduğunu belirterek, "Bir örneği New York'taki BM binasında Güvenlik Konseyi odasının çıkışında yer alan bu anlaşma, MÖ 1279 yılında Kadeş'te imzalanmış. Hitit ile Mısır uygarlıkları arasında savaşa son vererek karşılıklı yardım ve işbirliği dönemini başlatıyor" dedi.

"PKK BAĞI BULUNURSA ROJ TV KAPATILABİLİR"

Danimarka'da başlayan karikatür krizi nedeniyle İslam dünyasının kendisinden özür beklediği NATO yeni Genel Sekreteri Anders Fogh Rasmussen, yine özür dilemedi. Yeni görevine başladıktan sonra kamuoyuna yönelik ilk basın toplantısını, Medeniyetler İttifakı Forumu'na katıldığı İstanbul Çırağan Sarayı'nda düzenleyen Rasmussen, kendisine özür konusunun sorulması üzerine yine "ifade özgürlüğünü" hatırlattı. PKK için ise "şiddetli terör örgütüdür" ifadesini kullanan Danimarka eski Başbakanı, PKK ile bağlantısının olduğuna dair delil bulunması halinde ise ROJ TV'yi kapatacaklarını dile getirdi.

NATO Genel Sekreteri Anders Fogh Rasmussen, Çırağan Sarayı'nın bahçesinde kurulan basın merkezinde düzenlediği basın toplantısında Medeniyetler İttifakı Forumu'na katılmanın kendisi için ayrı bir zevk olduğunu ve ittifakın yaptığı işe büyük önem atfettiğini söyledi. Konuşmasının başında NATO Genel Sekreteri olduktan sonra ilk kez kamuoyu karşısına çıktığını vurgulayan Rasmussen, kolunun çıkık bir şekilde basın toplantısı düzenlemekten dolayı üzgün olduğunu belirtti. Sabah saatlerinde oteldeki odasında ufak bir kaza geçirdiğini ama Türk doktorları tarafından tedavi edildiğini ve hızlı bir şekilde iyileşmeyi umduğunu ifade eden NATO Genel Sekreteri, bu durumun ise farklı yorumla sebep olabileceğini belirtti.

NATO'daki görevine 1 Ağustos'ta başlayacağını kaydeden Danimarka eski Başbakanı Rasmussen, foruma katılmaktan dolayı da memnun olduğunu belirtti. NATO Genel Sekreteri, forumdaki konunun NATO'yu da ilgilendiren bir konu olduğunu kaydetti.

Konuşmasında NATO'nun güvenlik konseptinin artık çok komplike bir hale geldiğini kaydeden Anders Fogh Rasmussen, sadece askeri yöntemle bu diyalogu birleştirmenin mümkün olmadığını, partnerler ile siviller ve askerler arasında güçlü bir diyaloga ihtiyaç olduğunu dile getirdi. Rasmussen, "Aksi takdirde başaramayız" dedi.

NATO'nun Afganistan'daki operasyonlarının askerve sivil kesim arasındaki işbirliğinin ne derece önemli olduğunun somut bir göstergesi olduğunu belirten Rasmussen, bu nedenle işin özünü Müslüman dünya ile yoğunlaştırılmış diyalogun oluşturduğunu kaydetti.

Akdeniz Diyalogu ve İstanbul İşbirliği girişimlerinin bu platformların çok önemli bir örneği olduğunu vurgulayan Rasmussen, NATO Genel Sekreteri olarak kendisinin de katkıda bulunacağını dile getirdi.

Türkiye ile yakın bir işbirliği içinde olacaklarını ifade eden Rasmussen, "Türkiye'yi müttefik ve stratejik ortak olarak görüyoruz" diye konuştu.

"İTTİFAKTA BAŞARISIZ OLURSA, TERÖRLE MÜCADELEDE DE BAŞARISIZ OLURUZ"

Anders Fogh Rasmussen, Medeniyetler İttifakı'nın önemli olmasının nedenin ve NATO ile bağlantısını ise "aşırı unsurlara karşı eylem birliği" olarak açıkladı. Rasmussen, aşırı unsurlarla mücadelede işbirliğinin çok önemli olduğunun altını çizdi. NATO Genel Sekreteri, "Eğer bu konuda başarısız olursak hem ittifakta hem de terörle mücadelede başarısız olduğumuz anlamına gelir." ifadelerini kullandı.
Rasmussen ardından, "Onlarca yıl terörle mücadele eden bir ülkede konuşurken, bir konuda sağlam ve güvenilir bir beyanda bulunmak istiyorum. Terörizm bizim müşterek güvenliğimiz karşısında büyük bir tehdit oluşturmaktadır. Karşısında durmak gerekmektedir. Ayrıca terörizm demokratik toplumlarda özgürlüklere karşı tehdit oluşturmaktadır. Toplumlar arasında nefret oluşturmaktadır." diye ekledi.

AŞIRI KESİMLERE KARŞI İŞBİRLİĞİ ÇAĞRISI YAPTI

Bütün NATO ülkelerinin de bu kaygıların bilincinde olduğunu kaydeden Rasmussen, kendisinin de bu kaygıları ele alacağını ve gündeme getireceğini kaydetti. NATO'nun Afganistan'da terörle mücadele etmekte olduğunu hatırlatan Rasmussen, "Terör askerkanallarla beslenemez. Dolayısıyla daha ılımlı güçlerin birleşerek bu radikal uçlar konusunda mücadele vermesi gerekiyor." şeklinde konuştu.

NATO Genel Sekreteri Anders Fogh Rasmussen, ardından gazetecilerin sorularını cevapladı. Rasmussen'e ilk olarak Başbakan Tayyip Erdoğan ile görüşmesinde Afganistan'a takviye güç talebinde bulunup bulunmadığı soruldu. Rasmussen ise Erdoğan ile görüşmesinde bu konunun gündeme gelmediğini dile getirdi.

DELİL BULURSAK ROJ TV'Yİ KAPATIRIZ

ROJ TV'nin kapatılması ile ilgili soruları üzerine ise Rasmussen, Danimarka'nın terörist faaliyetleri bitirmek için bu yönde gerekli adımları atacağını belirtti. ROJ TV ile ilgili devam etmekte olan bir soruşturma bulunduğunu vurgulayan Danimarka eski Başbakanı ve NATO Genel Sekreteri Rasmussen, "Polis ve savcılık iki yönlü araştırma yürütüyor. Birisi ROJ TV ile PKK terör örgütü arasında ekonomik bağlantı olup olmadığı yönünde. İkincisi ise ROJ TV yayınlarının PKK kışkırtması yapıp yapmadığı yönünde. Yeterli delil elde edilirse ROJ TV'nin kapatılması için Danimarka kanunları çerçevesinde elimizden gelen her şey yapılacak." şeklinde konuştu.

Başka bir gazetecinin ROJ TV hakkında dört yıldır devam eden bir soruşturma olduğunu hatırlatması ve bunun yeterli bir zaman olup olmadığını sorması üzerine ise Rasmussen, "Danimarka, terörle mücadelede karalıdır. Ne kadar süreceği konusunda bir süre veremem. En kısa sürede bitirilmesini umut ediyorum. Türk ve Danimarka otoriteleri arasında bu konuda işbirliği olduğunu teyit edebilirim" diye kaydetti.

KARİKATÜR KRİZİ İÇİN YİNE ÖZÜR DİLEMEDİ

Basın mensuplarının karikatür krizi ile ilgili kendisinin bir özür sözü verip vermediği veya özür dileyip dilemediğini sorması üzerine ise Rasmussen şu cevabı verdi: "İfade özgürlüğü özgür toplumlar için çok önemlidir. Aynı zamanda başkalarının inançlarına ve dinlerine de saygı göstermemiz gerekir." ifadelerini kullandı.

Gerek NATO ülkeleri gerekse de Medeniyetler İttifakı ülkeleri arasında terör örgütlerinin ortak bir tanımının olup olmadığı yönündeki bir soruya ise Rasmussen, "AB'nin kendi listesi var. Bunda PKK da bulunuyor. ABD'nin de kendine ait bir terör listesi var. Az çok birbirleriyle benzeşiyorlar. PKK'nın terör listesine girmesinde Danimarka'nın büyük bir etkisi olmuştur." diye konuştu.

TÜRK DOKTORLARA TEŞEKKÜR

Öte yandan Rasmussen, konuşmasının başında, NATO Genel Sekreteri olduktan sonra kolu sargılı halde ilk kez izleyicilerin karşısına çıktığı için özür diledi.

Bu sabah erken saatlerde ufak bir kaza geçirdiğini ve omzunun çıktığını söyleyen Rasmussen, Türk doktorlarının kendisine yardımcı olduğunu, çok profesyonel, yüksek kalitede bir tedavi uygulandığını anlattı.
Büyük Türk konukseverliğinden duyduğu minnettarlığı dile getiren Rasmussen, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a hitaben, "Doktorlarınızla gurur duyabilirsiniz" dedi.

GENİŞ GÜVENLİK ÖNLEMLERİ ALINDI

Toplantı için alınan geniş güvenlik önlemleri de dikkat çekti. Çırağan Sarayı'na akreditasyonu olmayan hiçkimse alınmıyor. Saraya gelen yollarda ve saray çevresinde polis yoğun güvenlik tedbirleri aldı. Denizde ise İstanbul Emniyet Müdürlüğü Deniz Polisi ekipleri ve Sahil Güvenlik ekiplerine ait 6 tekne güvenliği sağlıyor. Forumu yerli yabancı çok sayıda basın mensubu takip ediyor. Çırağan Sarayı'nın denize bakan bahçesinde dev bir basın çadırı oluşturuldu. Burada 270 kişinin aynı anda çalışabilmesi imkanı sağlandı. 100 adet diz üstü ve masa üstü bilgisayar basın mensuplarına tahsis edildi. Ayrıca basın mensupları 25 adet telefon, 3 adet faks,2 adet fotokopi makinesinden de istifade edebilecek. Basın merkezinde kablosuz internet erişimi sağlanıyor radyo yayınları için dı ISDN hatlarının yer aldığı 4 adet kabin oluşturuldu. Toplantılar TRT tarafından pool olarak verileceği için salona kamera alınmıyor. Toplantı başlerken fotoğraf çekimi için sadece foto muhabirlerinin girişine izin verildi. Fotoğrafların çekiminin ardından onlar da dışarı çıkarılacak. Basın çadırında görevlerini yürütecek olan medya mensupları TRT'nin yayınından faydalanmak durumunda. Basın mensupları için Türkçe, İngilizce, Fransızca ve Arapça olmak üzere 4 dilde simultane tercüme yapılacak. Televizyon kuruluşları için de ayrıca bir platform oluşturuldu. Sarayın bahçesinde deniz manzaralı platformu kullanan televizyoncular merkezlerine gelişmeleri aktaracak.

Haberin fotoğrafları

Yayın tarihi: 6 Nisan 2009, Pazartesi
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2009/04/06//haber,3B7914DF5DAB43C89248AB2557DACE04.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2009, TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş.