Perşembe akşamları randevum var...
Memleketin bütün kadınları gibi...
Üstelik aynı saatte, aynı kişiyle...
Erkeğin o.....su nasıl olur diye soranlara en iyi örneği teşkil edecek kişiyle: Bihter'in Behlül'üyle, tabii ki...
Hem ahlaksız, hem cilveli, hem baştan çıkmaya ve çıkarmaya her daim hazır.
Koru içindeki o muhteşem köşkün zehirli sarmaşığı...
'Yuh hayvan! Amcasının, velinimetinin karısına göz koydu şerefsiz' diyoruz, ama bir yandan da sanki baştan çıkardığı yenge bizmişiz gibi, öpüşme sahnesinde ekran karşısında, yanaklar al al oturuyoruz.
Rezalet!
Adam içimizdeki yosmayı çıkardı resmen.
Sadece kadınların değil üstelik, erkek milletinin de...
Son bölümde, o meşhuuur öpüşme sahnesini izliyoruz...
Yanımdaki şahıs, ki gayet maçodur kendisi, 'Bak şimdi, bu kadın bana çekici gelmeye başladı' dedi... Ve devam etti; 'Kocasını aldatıyor ya!'
Kulaklarıma inanamadım... Çünkü normalde Bihter'e yakası açılmadık küfürlerinden şahane örnekler sunmalı, eşini veya sevgilisini aldatan kadınlara yapılacaklar konusundaki son derece fantastik, vahşi fikirlerini ardı ardına sıralamalıydı.
Ama baktım, gerçekten de biraz hain pırıltılarla, ama kesinlikle hayran gözlerle ekrana, yani Bihter'e bakmakta...
Kendi başına gelse delirecek biliyorum, ama adam resmen, bir hemcinsine atılmış kazığın sorumlusuna iç geçiriyor.
Ne garip!
KARISINI ASLA BOŞAMIYOR Aslında bazı erkek tiplerinde, üstelik daha da abartılı olacak şekilde, böyle hastalıklı bir taraf vardır.
Kendilerine boynuz takan kadınlar onlar için daha da vazgeçilmez olabilir.
İzmir'de hemen herkesin bildiği böyle bir çift vardı mesela...
Kadın kocasını evli kaldıkları zaman zarfında defalarca aldattı, bunu da son derece fütursuz bir şekilde yaptı.
Son vukuatı ise aile dostlarının kocasını ayartmak oldu.
Fakat tüm o renkli geçen (!) evlilik hayatları boyunca, adam tüm İzmir'in bildiğini tabii ki biliyor, fakat karısını asla boşamıyordu.
Eşinin ihanetlerini görmemezliğe, duymamazlığa geliyordu.
Yaşadıkları son olayda da 'tiyatroyu' ortaya çıkaran karşı tarafın karısını, 'Ne gerek vardı herkese duyurdun?' diye, üstüne bir de azarladı.
Çünkü ona kalsa eminim ki karısının bu yaramazlığını (!) yine görmezden gelecek, o fingir dişiye belki daha da âşık olarak hayatına devam edecekti.
Fakat artık iş 'ayyukötesi' olunca mecbur kaldı, boşandı. Bu gibi olayların toplumun sadece, tuzu kuru ve biraz daha genişşşş diye bilinen kesiminde yaşandığını söylemeyeceksiniz umarım.
Ayıp edersiniz.
Çünkü malumunuz gündüz programları, başka adamlara kaçmış karılarını eve döndürmeye çalışan adamlarla dolu.
İHANET, KADINI ÇEKECİ KILAR MI?
Pekiii ihanet gerçekten de bir kadını olduğundan daha çekici kılabilir mi?
Erkek bir başka erkeğe tercih edilmesini hırs yapıp, üzerine başkasının kokusu sinmiş kadının koynunda rahat rahat uyuyabilir mi?
'İstediği kadar hoplasın, zıplasın ama tapusu bende,' diyen o kuşbeyinli kadınlar gibi yani...
Yoksa Venüs, Mars hikâye de, kadını erkeği topumuz aynı otun soyu muyuz?
Bilemedim.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.
Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir.
Ayrıntılar için lütfen
tıklayın
Yayın tarihi: 29 Mart 2009, Pazar
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2009/03/29/pz/haber,DB3BCD1DC5DF4576B1B8FDE5F9826767.html
Tüm hakları saklıdır.