| 27 Mart 2009, Cuma |
La Haine'in üç yıldızı: Lost'un Caesar'ı Said Taghmaousi, Hubert Kounde ve Vincent Cassel.
İLİŞKİLİ HABERLER
Kaya Genç: Öfkeli Fransızlar gündemi işgal etti
Cuma SABAH
Giriş Saati : 27.03.2009 09:47
Güncelleme : 27.03.2009 16:22
Güncelleme : 27.03.2009 16:22
* Prodüktöre kafa: Biri Ölümcül İçgüdü mü dedi? Yoksa Basic Instinct, yani Temel İçgüdü'nün yeni bölümü mü gösterime giriyor? Son bölüm çok uyduruktu, daha kötüsü geliyor olabilir mi? Hayır, karşımızda bir Fransız filmi var. Prodüktör Thomas Langmann, 2001 yılında ilgilenmeye başladığı bu proje için Dönüş Yok'ta Monica Bellucci'nin sevgilisini oynayan Vincent Cassel'i aramış önce. Cassel senaryoyu hiç sevmemiş, derinlikten uzak bulmuş.
Bu noktada Langmann, Isabelle Hupert'li Piyanist'in başrolündeki Benoit Magimel'le konuşmaya başlamış; anlaşmışlar, çekim tarihini bekliyorlarmış... Ve bir gün Magimel fikrini değiştirmiş. Ama filmde oynamayacağını prodüktöre söylemek yerine bir basın duyurusu yapmakla yetinmiş. 2004 yılında Magimel'in menajerinin çalıştığı ajansın kapısı çalınmış. Büyük bir hışımla içeri giren Thomas Langmann, menajer François Samuelson'un üzerine atlamış, talihsiz adamın suratına kafa atmış. Burnu kırılan Samuelson günler boyunca hastanede kalmış. Bir süre sonra da Vincent Cassel rolü kabul etmiş.
Yeni Lost karakterinin arkadaşı: Acaba gazetede okuduğu bu olay Cassel'in fikrini değiştirmiş olabilir mi? Malum, adamımız şiddetli durumları sever. Dönüş Yok'ta tecavüze uğradıktan sonra öldürülen sevgilisinin intikamını almak için Paris'in en karanlık bölgelerinde dolanıyor, epey insan dövüyordu. Clive Owen ve Jeniffer Aniston'lı Raydan Çıkanlar'daki (Derailed) şiddeti ikna edici kılan da üçkâğıtçı LaRoche karakteriyle yine Cassel'di. Onu şık lakin boş suç filmi Dobermann'da da izlemiştik ama Cassel'i asıl üne kavuşturan, 1995 tarihli La Haine'deki Musevi Vinz karakteriydi. Siyahi bir boksör, Said isimli bir Arap ve Vinz'in Paris'teki maceralarını anlatan La Haine'de Said'i canlandıran Said Taghmaoui'nin Lost dizisinin son bölümlerinde kadroya eklenen Caesar'ı; filmin yönetmeni Mathieu Kassovitz'in ise Amelie'de kahramanımızın sevgilisi Nino'yu canlandırdığını hatırlatalım.
* Filmi ikiye bölmüşler: Ünlü Fransız gangster Jacques Mesrine'in yaşamını anlatan Öldüren İçgüdü, iki bölümlük bir projenin ilk bölümü; L'Ennemi public no:1 isimli ikinci bölüm, 11 Mayıs'ta gösterime girecek.
İlk bölümün sonunda 'bu film yarım kalmış,' diyeceklere duyurulur.
* Bu Sheen başka Sheen: Karanlıklar Ülkesi'nde aristokrat vampirler ve köleleri arasındaki mücadeleyi izliyoruz. Biz de filmin başrolünde Michael Sheen'in olduğunu görüp Sheen ailesinin şeceresini inceledik. Martin Sheen ve Janet Templeton'ın oğlu Charlie Sheen'in de, babasının da Michael'la alakaları yokmuş.
1969 yılında Galler'de doğan Michael Sheen, ilk önemli performansını When She Danced oyununda, geçen hafta kızı Miranda Richardson'ı bir kayak kazasında kaybeden Vanessa Redgrave'in karşısında sergilemiş.
Michael'ı en son Frost/Nixon'da televizyoncu David Frost olarak seyrettik.
Sheen 2011'de gösterilecek The Special Relationship isimli filmde Tony Blair'i oynuyor. Belli ki Nixon olayı onu etkilemiş.
* Hayat var, moda olur: Bu haftanın en iyi filmi hangisi? Reha Erdem'in Hayat Var'ı bu sorunun cevabı olabilir pekâlâ.
Peki filmde nasıl sürprizler var? Hikâyedeki sürprizleri anlatmak yerine SABAH moda editörü Yaprak Aras Şahinbaş'ın Hayat Var'da küçük bir rolü olduğunu belirtelim. "Filmde kaç dakika görünüyorsun?" diye sorduğumuzda kendisi sağ eliyle bir Churchill V'si yaptı (Victory-Zafer anlamında); Yaprak'ın iki dakikalık bu film tecrübesinden önce, DJ eşi Ali Şahinbaş da Erdem'in Beş Vakit filminde bir fotoğrafçıyı oynamıştı.
Bu noktada Langmann, Isabelle Hupert'li Piyanist'in başrolündeki Benoit Magimel'le konuşmaya başlamış; anlaşmışlar, çekim tarihini bekliyorlarmış... Ve bir gün Magimel fikrini değiştirmiş. Ama filmde oynamayacağını prodüktöre söylemek yerine bir basın duyurusu yapmakla yetinmiş. 2004 yılında Magimel'in menajerinin çalıştığı ajansın kapısı çalınmış. Büyük bir hışımla içeri giren Thomas Langmann, menajer François Samuelson'un üzerine atlamış, talihsiz adamın suratına kafa atmış. Burnu kırılan Samuelson günler boyunca hastanede kalmış. Bir süre sonra da Vincent Cassel rolü kabul etmiş.
Yeni Lost karakterinin arkadaşı: Acaba gazetede okuduğu bu olay Cassel'in fikrini değiştirmiş olabilir mi? Malum, adamımız şiddetli durumları sever. Dönüş Yok'ta tecavüze uğradıktan sonra öldürülen sevgilisinin intikamını almak için Paris'in en karanlık bölgelerinde dolanıyor, epey insan dövüyordu. Clive Owen ve Jeniffer Aniston'lı Raydan Çıkanlar'daki (Derailed) şiddeti ikna edici kılan da üçkâğıtçı LaRoche karakteriyle yine Cassel'di. Onu şık lakin boş suç filmi Dobermann'da da izlemiştik ama Cassel'i asıl üne kavuşturan, 1995 tarihli La Haine'deki Musevi Vinz karakteriydi. Siyahi bir boksör, Said isimli bir Arap ve Vinz'in Paris'teki maceralarını anlatan La Haine'de Said'i canlandıran Said Taghmaoui'nin Lost dizisinin son bölümlerinde kadroya eklenen Caesar'ı; filmin yönetmeni Mathieu Kassovitz'in ise Amelie'de kahramanımızın sevgilisi Nino'yu canlandırdığını hatırlatalım.
* Filmi ikiye bölmüşler: Ünlü Fransız gangster Jacques Mesrine'in yaşamını anlatan Öldüren İçgüdü, iki bölümlük bir projenin ilk bölümü; L'Ennemi public no:1 isimli ikinci bölüm, 11 Mayıs'ta gösterime girecek.
İlk bölümün sonunda 'bu film yarım kalmış,' diyeceklere duyurulur.
* Bu Sheen başka Sheen: Karanlıklar Ülkesi'nde aristokrat vampirler ve köleleri arasındaki mücadeleyi izliyoruz. Biz de filmin başrolünde Michael Sheen'in olduğunu görüp Sheen ailesinin şeceresini inceledik. Martin Sheen ve Janet Templeton'ın oğlu Charlie Sheen'in de, babasının da Michael'la alakaları yokmuş.
1969 yılında Galler'de doğan Michael Sheen, ilk önemli performansını When She Danced oyununda, geçen hafta kızı Miranda Richardson'ı bir kayak kazasında kaybeden Vanessa Redgrave'in karşısında sergilemiş.
Michael'ı en son Frost/Nixon'da televizyoncu David Frost olarak seyrettik.
Sheen 2011'de gösterilecek The Special Relationship isimli filmde Tony Blair'i oynuyor. Belli ki Nixon olayı onu etkilemiş.
* Hayat var, moda olur: Bu haftanın en iyi filmi hangisi? Reha Erdem'in Hayat Var'ı bu sorunun cevabı olabilir pekâlâ.
Peki filmde nasıl sürprizler var? Hikâyedeki sürprizleri anlatmak yerine SABAH moda editörü Yaprak Aras Şahinbaş'ın Hayat Var'da küçük bir rolü olduğunu belirtelim. "Filmde kaç dakika görünüyorsun?" diye sorduğumuzda kendisi sağ eliyle bir Churchill V'si yaptı (Victory-Zafer anlamında); Yaprak'ın iki dakikalık bu film tecrübesinden önce, DJ eşi Ali Şahinbaş da Erdem'in Beş Vakit filminde bir fotoğrafçıyı oynamıştı.
İLİŞKİLİ HABERLER
Yayın tarihi: 27 Mart 2009, Cuma
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2009/03/27//haber,4620DCC8BFC84C18B273E248340C81E3.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2009, TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş.
Yaşam Haberleri
Diğer Yaşam Haberleri
Son Dakika | Ana Sayfa | Yazarlar | Çizerler | Günün İçinden | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Spor | Hava Durumu | Sarı Sayfalar | Dosyalar | Günaydın | Televizyon | Astroloji | Sağlık | Magazin | Teknoloji | Otomobil | Turizm Rehberi | Emlak | İşte İnsan | Sabah Çocuk | Mobil Eğlence | Detaylı Arama | Cuma | Cumartesi | Pazar | Kültür-Sanat | EGazete | Gazete Reklam | Internet Reklam | Gizlilik Bildirimi | Künye / İletişim | Bize Ulaşın
 |
Copyright © 2003-2009 Tüm hakları saklıdır. TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş. | 
|