Hayat böyle işte... Herkesin kendine göre doğrusu vardır.
"Laiklik tehlikede" diyerek AK Parti iktidarını devirmek amacıyla askeri ya da yargısal darbe yapmak için cunta kuranlar şimdi kamuoyu önünde ses bantları ve günlükleri ile teşhir edilmekte.
Ama bir de
"Din elden gidiyor" diyerek AK Parti'ye karşı olanlar var.
DHA'nın haberini belki okumuşsunuzdur.
Saadet Partisi Çorum Kadın Kolları tarafından düzenlenen konferansa katılan Necmettin Erbakan'ın kızı Elif Erbakan Altınörs,
"Gençlerin dinden uzaklaştırılması için büyük bir çaba sarf ediliyor" demiş.
Elif Erbakan Altınörs şöyle konuşmuş:
- Yaşanan sıkıntılar sadece ekonomik değil, aynı zamanda ahlaki sıkıntılardır. Gazetelerin üçüncü sayfalarını açtığımızda Osmanlı torunlarına yakışmayacak haberlerle karşı karşıya kalıyoruz. Büyük ölçüde bir ahlak çöküntüsü ile karşı karşıya kalıyoruz. AK Parti iktidarı, gençlerin din dersi öğrenmemesi için destek veriyor.- Milli Eğitim Bakanlığı onaylı din dersi kitaplarında dua eden çocuk resimleri elleri kapalı olarak değiştirildi. AB uyum süreci çerçevesinde çıkartılan kanunlarla ders kitaplarından Fatiha Suresi'ndeki bazı ayetler bile bunlar uygun değil diyerek çıkartıldı. Gençlerin dinden uzaklaştırılması için büyük bir çaba sarf ediliyor... Doğrular görecelidir Başta da söylediğim gibi herkesin kendine göre doğrusu vardır.
Örneğin önce Jön Türkler sonra da İttihatçılar tarafından "
Gericilik " simgesi olarak sunulan Padişah 2'nci Abdülhamit de
"Lügat-i Remzi" nin müellifi Remzi Bey'i gerici olduğu için sürgüne göndermemiş midir?
Bu hep böyle olmuştur.
Bazıları da
"Bakın biz ne kadar demokrat ve siviliz" diyerek, medyatik linçlerin hem infazcısı hem de sunucusu olmuyorlar mı?
Elif Erbakan Altınörs de cep telefonlarına takılmış ve
"Yapılan araştırmalarda gençlerin ilk önceliğinin telefon kontörü olduğu belirlenmiş. Fatih'in İstanbul'u fethettiği yaşta olan bu gençlerimizin önceliği ne vatan, ne millet, ne ahlak bunlar değil. Onların önceliği telefon kontörüymüş. Ne kadar acı" diye konuşmuş Çorum'da.
İşin garibi konuşmasının sonunda
"Ulusalcı" da olmuş.
Vatan toprakları Bakın söylediklerine:
- AK Parti iktidarı döneminde Kıbrıs gündeme geldi, verelim gitsin denildi. Güneydoğu ve Doğu Anadolu bölgeleri için de sıkıntısı varsa verelim denildi. Çünkü maneviyatın, vatan ve millet sevgisinden uzak bir toplumla karşı karşıyayız.- Vatan topraklarına artık sahip çıkılmıyor. Kuşadası'nda bile tamamıyla yabancılar toprak sahibi oldu ve bu yabancılar aldıkları toprakların çevresine duvar örerek Türkler giremez diyorlar. Yabancılar bu ülkede duvarla çevirip buraya Türkler giremez diyecek kadar güçlendi. Güneydoğu ve Doğu Anadolu bölgelerinde topraklar parayla satılmıyor, bedava veriliyor.- Büyük Ortadoğu projesini gerçekleştiren üç kişiden biri Başbakan... Başbakan Erdoğan'a gel senin topraklarını alacağız demişler o da kabul etmiş. Görüldüğü gibi 28 Şubat'ın devirip yasakladığı ve partisini kapattığı Necmettin Erbakan'ın evlatları da,
"Post 28 Şubatçılar" ın karşı oldukları kadar AK Parti iktidarına karşılar.
Bütün bunlardan ne çıkar.
Açıkçası hiçbir şey çıkmaz.
Neticede Elif Erbakan Altınörs emekli bir paşa değil ki.
İstediği gibi konuşabilir.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.
Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir.
Ayrıntılar için lütfen
tıklayın
Yayın tarihi: 19 Mart 2009, Perşembe
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2009/03/19//haber,04E370246CEB4418A9FD34F347308F7F.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2009, TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş.