Köy, Türkiye'yi ne kadar temsil ediyor? - Hasan Ali Toptaş: Kitaptaki köyü, Türkiye'yi içinde barındıran bir mekân olarak düşünmedim. Oradaki olaylar, olayların insanlar üzerindeki etkisi, insanın ne kadar canavarlaşabileceği, ne kadar meleğe dönüşebileceği vs. gibi durumlar daha önemliydi benim için. Romandaki köyde gücü elinde bulunduranların iktidarı, o gücün kurbanı olanları, buna seyirci kalanları ve benzeri insan hallerini ya da topluca yaşama trajedilerini göz önüne aldığımızda, bu roman dünyanın her yerine uygun düşer.
- Ümit Ünal: Hasan Ali Bey'in dediği doğru. Roman dünyanın her yerinde geçebilir. Ama köyün detaylarına bakıldığı zaman aslında bir anlamda Türkiye olduğunu da görmek mümkün. Romanda bir suç var ve asıl suçlu da gücü elinde bulunduran iktidar sahipleri. Ama suç, hemen köyde bir parça farklı düşünenin, biraz eli kalem tutanın üzerine atılıyor. Ayrıca romanda hep gençler mahvoluyor. Romandaki bütün gençler ya hırslarının kurbanı oluyor, ya üstlerine suç atılıyor, ya da batıl inancın kurbanı oluyor. Türkiye'de her zaman gençler harcanıyor. Bu açıdan bu köyle Türkiye arasında bir paralellik kuruyorum.
Yayın tarihi: 14 Mart 2009, Cumartesi Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2009/03/14/ct/haber,8FBAD84198244FEDB92354E5C56AECA9.html Tüm hakları saklıdır.