Elif Şafak,
"Aşk" isimli kitabını göndermiş. Bir de not düşmüş:
"Nice dost ortamda buluşmak dileğiyle ve sevgilerimle." Hemen açtım, okumaya başladım. Kendisini, bir
"durgun göl" gibi hisseden Ella'nın birdenbire aşk ile tanışmasını anlatıyor Elif Şafak. Önsözündeki nehir ve göl benzetmesi çok anlamlı:
"Bir taş, nehre düşmeye görsün, pek anlaşılmaz etkisi. Hafiften aralanır, dalgalanır suyun yüzeyi; çıkardığı tıp sesi akıntının ortasında kaybolur. Ama bir de göle düşsün aynı taş. O taş var ya o taş, durgun suları savurur. Taşın suya değdiği yerde bir halka peydah olur, halka tomurcuklanır; tomurcuk şekillenir, açar da açar; tomurcuk katmerlenir. Nehir alışıktır karmaşaya, deli dolu akışa. Atılan taşı içine alır, benimser, sindirir ve sonra da unutur kolaylıkla. Gel gelelim göl hazır değildir böyle dalgalanmaya. Tek bir taş bile yeter onu altüst etmeye, taa dibinden sarsmaya. Göl, taşla buluştuktan sonra, bir daha eskisi gibi olmaz, olamaz." Elif Şafak, kitabında, yeknesak bir hayat süren Ella'nın aşkını anlatıyor. Hayatına yön veren yegâne pusulası evi ve evliliğiyken, aşkın ancak filmlerde, ya da hayal ürünü romanlarda olduğunu düşünürken, Ella'nın hayatı altüst oluyor.
Şafak'ın, bir çırpıda okuyacağınız bu kitabını, özellikle sevgiye önem veren kişilere tavsiye ederim.
Elif Şafak diyor ki:
"Başlı başına bir dünyadır aşk. Ya tam ortasındasındır, merkezinde. Ya da dışındasındır, hasretinde..."
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.
Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir.
Ayrıntılar için lütfen
tıklayın
Yayın tarihi: 8 Mart 2009, Pazar
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2009/03/08//ilicak.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2009, TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş.