Son yıllarda Avrupa ve ABD’de plak merakı gençler arasında yaygınlaşırken, Türkiye’de koleksiyonerler ve plak müşterileri ortalama 30 yaş ve üstü insanlardan oluşuyor.
Hayat geçer, plak yine döner
Birkaç ay öncesine kadar sadece koleksiyonerlerin ve DJ'lerin ilgilendiği plaklara ilgi çok az da olsa arttı. Ancak Türkiye'de albümler plak formatında nadiren basıldığı için ne plak pazarı genişliyor, ne de ilgi ABD ve Avrupa'daki kadar artış gösteriyor..
Dünya müzik endüstrisi bir yandan dijital teknoloji ve beraberinde artış gösteren korsan albümlerle mücadeleyle uğraşırken, bir yandan da teknolojisi eski olmasına rağmen analog kayıtlarla yapılan plağın geri dönüşünü yaşıyor. ABD ve Avrupa'da özellikle son birkaç yıldır özellikle dijital teknolojiden sıkılanların sayısının ve meraklılarının artması nedeniyle plak satışlarında artış gözleniyor.
Türkiye'de ise bir zamanlar gündelik hayatın vazgeçilmezlerinden olan plaklar, uzun bir sessizliğin ardından Issız Adam filminin yarattığı gündemle tekrar hatırlanır oldu olmasına ama bu dalganın ne kadar süreceği meçhul. Zaten albümlerini plak formatında bastıran sanatçı sayısı ülkemizde bir elin parmaklarını geçmiyor. Örneğin Nazan Öncel, Hatırına Sustum isimli son albümünü bu ay içinde plak olarak da satışa sunacak. Teoman ise çok yakında eski albümlerini plak formatında yayınlamayı planlıyor. Peki Türkiye'de neden plak artık rağbet görmüyor, felsefesi ve farklı kılan şey ne, kimler satın alıyor ve yeni başlayanlar neler yapmalı gibi soruların cevaplarının peşine düştük.
YENİSİ ÇIKINCA ESKİSİNİ ÇÖPE ATIYORUZ
Kadıköy Akmar Pasajı'nda yıllardır açık olan Zihni Müzik, yerli ve yabancı hemen her türde albümü bulabileceğiniz plaklarla dolu bir dükkân. Zihni Müzik'in sahibi Zihni Şahin, plağın Türkiye'deki durumuyla ilgili şunları söylüyor: "Özellikle Türkçe plak satışları son iki aydır hiç olmadığı kadar iyi. CD'nin hükmü henüz bitmedi ama müzik dinlemek için artık bir şey satın almanıza gerek yok. Belli tarz müzik dinleyicisi satın almaya devam ediyor. Tabii plağın yeri her zaman başka. Öncelikle plağın kapağı büyük, albenisi var yani göze de hitap ediyor. Ayrıca plağın koleksiyon değeri oluyor. Pikabınız, iğneniz ve hoparlörünüz iyiyse aynı ses kalitesini başka yerde kolay kolay bulamazsınız.
Yurtdışında iyi dinleyici plağı bırakmadı. Türkiye'de plak çıktığında taş plaklar, kaset çıktığında plaklar, CD çıktığında kasetler ve data olduğunda da CD'ler atılıyor. Allah'tan hurdacılar var.
Türkiye'de plağa tekrar ilgi olması için Türkiye'de plak üretimi olması lazım. Yeni çıkan albümleri ve geçmiş albümleri yeni olarak plak halinde bulundurmamız lazım. Öyle bir ruh haliyle davranmışız ki Türkiye'de plak basma makineleri bile hurdacıya satılmış.
PİKABA ESKİ GÖZÜYLE BAKILIYOR
Türkiye'nin önemli DJ'lerinden ve müzik prodüktörlerinden Göktuğ Çitçi plağın teknik özelliklerinin ona üstünlük kazandırdığına dikkat çekiyor ve ekliyor: "Plak analog kayıtlı olduğu için, CD veya MP3'e göre daha doygun, doğal, sıcak bir tınıya sahip. Özellikle akustik kayıtlarda analog kayıtların daha iyi tınladığını anlamak daha kolay. Plak, sahibi için bir plastik parçasından çok daha değerlidir. Plağa gereken değeri veremedik. Bu sanıyorum biraz da maymun iştahlılığımızdan. Güzel şeyleri pek yaşatmak istemiyoruz.
Türkiye'de plak basılmamasında herhâlde en büyük etken, çok az insanın çalışan ya da dinlenebilen bir plakçalara sahip olması. Her nedense plak ve pikap, insanlara hep 'eski' şeyleri hatırlattığından ve 'bunun teknolojisi de eskidir...' gibi fikirlere kapılmalarına yol açtığından rağbet görmüyor."
YÜZÜSTÜ BIRAKMAYAN SEVGİLİ GİBİ
Radyo Eksen DJ'lerinden, mekân işletmecisi Mete Avunduk, geçtiğimiz aylarda Kadıköy Bahariye Caddesi'nde Kafkas Pasajı'nda Vintage isimli bir plak dükkânı açtı.
Avunduk henüz hiçbir kaynaktan plaktan alındığı kadar iyi bir ses alınamadığını vurgulayarak şunları söyledi: "Plak seni hiç yüzüstü bırakmayacağından emin olduğun bir sevgili gibidir. Refah toplumlarında insanlar arşivlemeye, koleksiyonculuğa, kronolojiye daha hakimler. Plaklara son iki yılda ilgi özellikle ABD'de artıyor. Avrupa'da zaten ilgi pek kaybolmamıştı. Türkiye'de ise insanlar plağa para harcamak istemiyorlar. Plak basmak demek, iyi grafik çalışması, iyi mastering, kimin çaldığının, kimin söylediğinin belli olması demek.
Bizim sanatçıların kalemi değil. Her yaştan müşteri olmakla beraber ortalama 30 yaş grubu alışveriş yapıyor. Bu işin Türkiye'de geleceğini kestirmek zor ama kötüye gitmeyeceği kesin." Yeni ba.layanlar için Halihazırda bir amfi ve hoparlör sisteminiz varsa, bir plakçalar almanız yeterli. İkinci el plakçalarların fiyatları 400 TL'den başlıyor. Sıfırları ise yaklaşık 1500 TL.
Ayrıca 'kafa' ve 'iğne' almak gerekli.
Kafayı senelerce kullanabilirsiniz ama iğneyi kullanım sıklığına göre, altı ay ile bir yıl arasında kullanıldıktan sonra, yenisiyle değiştirmeniz iyi olur.
Kafanın fiyatı 60-70 dolar, iğnenin ise 30-40 dolar civarında.
Yayın tarihi: 7 Mart 2009, Cumartesi
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2009/03/07/ct/haber,A6DCC67ED6074AB0817077E2A8B362CB.html
Tüm hakları saklıdır.