kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
6 Mart 2009, Cuma
Sabah
 
Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Yazarlar Çizerler
Gündem Siyaset Ekonomi Yaşam Dünya Teknoloji Turizm Otomobil
 
24 Saat
24 Saat

Uçak kazalarının uçuş korkusuna etkisi

Giriş Saati : 06.03.2009 13:23
Güncelleme : 06.03.2009 19:18
Yeni Haber
Havacılık Tıbbı Derneği Başkanı Doç. Dr. Muzaffer Çetingüç, uçak kazalarının belirli bir dönem için bu konuda yatkınlığı olan kişilerin uçak korkusunu tetikleyebildiğini söyledi.

Çetingüç, uçak kazaları sonrasında uçuş korkusu olan kişilerde hava yolunu tercih etme oranının azaldığını belirtti. Bu durumun bir süre sonra değiştiğini ve insanların yeniden uçak yolculuğunu tercih etmeye başladığını ve bunun en güzel örneğinin Isparta'da meydana gelen uçak kazası sonrasında yaşandığını ifade eden Çetingüç, şöyle konuştu:

''Uçak kazaları belirli bir dönem için bu konuda yatkınlığı olan kişilerin uçuş korkusunu tetikleyebiliyor. Ancak uçak yolculuğunun diğer ulaşım yollarından katbekat güvenli olduğu unutulmamalı. THY uçağının İstanbul-Amsterdam seferini yaparken Schiphol havaalanına inişe geçtiği sırada yaşanan kazadan sonra da bazı kişiler bir süre uçak yolculuğu yapma konusunda tereddüt yaşayabilir.

Ancak unutulmamalıdır ki, sigaranın ölüm riski uçuştan 4 bin kat, kara yolu trafiğindeki kaza olasılığı hava yoluna göre 266 kat daha fazladır. Uçak yolculuğu tren ve gemi yolculuğundan da daha emniyetlidir. Uçak kazalarında ölen insan sayısı 1 yılda arı sokmasından ölenlerden daha azdır. Bir yılda hava yoluyla seyahat eden insan sayısı 2 milyara yakındır.''

UÇUŞ KORKUSUNUN NEDENLERİ

Çetingüç, uçuş korkusunun nedenlerinden birinin durumu kontrol edememek, diğerinin ise bilgisizlik olduğunu belirtti. Uçakta yolcu olarak bulunan insanların daha çok, pilotların ve uçuş ekibinin daha az korktuğunu, çünkü görevlilerin uçağın güvenlik sistemleri konusunda daha bilgili olduğunu belirten Çetingüç, şunları söyledi:

''Bilgi güç verir. Kaptan pilotun zaman zaman yolcuları durum hakkında bilgilendirmesi, kabinde yolculara kendini göstermesi, onlarla güven duygusu yaratacak biçimde konuşması ve bazı yolcuları kokpite davet ederek açıklamalarda bulunması yararlı olur. Endişeli ve gergin kişilerin pencereden dışarıya bakmaları, çocukların oyuncakla oynamaları, yeme-içme, alışveriş, okuma ve benzeri etkinlikler de korkuyu azaltmada yardımcı olur.''

KORKUDAN KURTULMAK

Çetingüç, ticari hava yolları istatistiklerinin son 20 yılda uçağa binen her 4 yolcudan birinin uçuş korkusu belirtilerini az ya da çok göstermekte olduğunu ortaya koyduğunu, dünyada bazı ticari havacılık kuruluşlarının hafta sonlarında 1-2 günlük uçuş korkusu tedavi programları düzenlediğini belirtti.

Türkiye'de de THY öncülüğünde uçuş korkusu tedavi programları verilmeye başlandığını ifade eden Çetingüç, tedavi programlarının esas olarak gevşeme, duyarsızlaştırma teknikleri ile grup tedavi seansları şeklinde uygulandığını anlattı.

Tedavi öncesinde uçak ve uçuş güvenlik sistemleri hakkında teknik bilgiler verildiğini, uçuş kazalarının sanıldığından çok daha az olduğuna dair istatistiksel veriler sunularak hava yoluna güvenin arttırılmaya çalışıldığını ifade eden Çetingüç, şöyle konuştu:

''Halkın daha çok ilgisini çekmesi ya da medyanın daha çok önem vermesi nedenleriyle olsa gerek uçuş kazaları trafik kazalarından sayıca çok daha az olmasına karşın daha sansasyoneldir. Bazen peş peşe gelen kazalar da naif insanlarda korku gelişimine zemin hazırlamaktadır.''

Çetingüç, pilot ve uçuş ekiplerinde de uçuş korkusu olabileceğini, bu kişilerin uçuştan ayrılmayı seçebileceğini ancak bunun son derece nadir görülen bir durum olduğunu kaydetti.

Personel için hiç korku duymamanın bir kahramanlık olmadığını, hafif bir korku ve endişe duyumunun uçuş güvenliği için yararlı olduğunu belirten Çetingüç, kişinin bu korku sayesinde sağlığına, istirahatine, mesleki bilgilerini arttırmaya daha çok özen gösterdiğini, işini daha ciddi ve dikkatli yaptığını ve bu korkunun, ''akıllı korku'' olarak nitelendirilebileceğini sözlerine ekledi.

(AA)