kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
5 Mart 2009, Perşembe
Sabah
 
Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Yazarlar Çizerler
Gündem Siyaset Ekonomi Yaşam Dünya Teknoloji Turizm Otomobil
 
24 Saat
24 Saat

Bu soyadı ile bir yere gelemezsin!- Sadi Tekelioğlu

Giriş Saati : 05.03.2009 09:33
Güncelleme : 05.03.2009 23:48
Yeni Haber
KOPENHAG- Dış görünüşü, etnik ya da dinsel kimliği, siyasi geçmişi nedeniyle sosyal paylaşımdan hakettiğince yararlanamayan kişilerin öyküsünü çok dinlemiştim, ama saydığım gerekçelere bir kişinin soyadının da eklenebileceğini hiç düşünmemiştim.

Bundan bir süre önce Danimarka Televizyonu'nda haberleri izleyince soyadından kaybedenler de bulunduğunu öğrenmiş oldum. "Soyadınızda üçten fazla hece varsa ya da soyadınız "-oğlu" sözcüğüyle bitiyorsa tüm kariyer hayallerinizi bir tarafa koyun, elinizdeki ile yetinmeye bakın." Böyle dedi Danimarkalı haber spikeri ve yemek masasından kalkıp haberi izlemeye başladım. Soyadım tarife uyuyordu. Her ne kadar Danimarka benim ülkem değilse de, benim soyadım onlarınki ile aynı dilden değilse de, dünyadaki insanların birbirine benzediği inancım nedeniyle, ne kadar ürkütücü olduğunu biraz sonra açıklayacağım haberi dikkatle izledim.
Haberde; Danimarka'da , bizde "-oğlu" anlamına gelen "-sen" soneki ile biten soyadı taşıyan Danimarkalı sayısının hızla azalmakta olduğu anlatılıyordu. Azalma yalnız doğal nedenlerle değil, sun'i seçilimle gerçekleşiyordu. Çocuk sahibi olan çiftlerden birinin soyadında "-sen" soneki yoksa doğan çocuk bu soyadını alıyor; Nielsen, Jensen ve Hansen soyadları da bu şekilde tarihin derinliklerine gömülmeye başlıyordu. Bundan iki yıl önce Danimarka'da soyadı kanunda yapılan değişikliklerin ardından soyadı değiştirmek çok kolaylaştı. İki yıl içinde 215 bin Danimarkalının soyadını değiştirdiği ve değiştirilen soyadları arasında "Hansen, "Jensen" ve "Olsen"in başı çektiği belirtiliyor.

Bunun en önemli nedeni ise halkın giderek bireysel düşünmeye başladığı ve diğerlerine benzemekten rahatsız olduğu idi. Başka bir önemli neden ise soyadı "-sen" ile biten kişilerin iş görüşmelerinde taşralı ve köylü mentalitesine sahip oldukları düşünülerek tercih edilmemeleriydi. Haberde görüşlerine başvurulan bir kaç kişi de bu düşünceleri doğrulayan sözler söylüyorlardı. Özetlersek "-sen" (-oğlu) soneki ile biten soyadı, zarar veren bir sosyal miras olarak görülüyordu Danimarkalılar arasında . Danimarka halkının yüzde 59'u soyadında "-sen" sonekini tasıyordu habere göre. Benzer bir haberi de yaklaşık bir yıl kadar önce İsveç gazetelerinde görmüştüm. İsveçliler de aynı gerekçelerle "Ericsson" soyadından vazgeçmeye başlamışlardı.

Haber bundan sonra bu satırların yazarı için ürkütücü bir hal aldı, zira Danimarkalı ünlü masalcı H.C. Andersen 1859 yılında benzer bir konuyu ele aldığı "Çocuk konuşmaları" adlı bir öykü yazmıştı. Öyküde birbirlerine caka satan çocuklardan biri diğerlerine "Ben salonlarda büyüdüm, bodrumda değil, soyadı "-sen" ile bitenlerden uzak durdum. Siz de uzak durun" diyerek gruptaki çocuklardan birini kızdırmaya çalışıyor. Kızdırılmaya çalışılan çocuğun babası ise zengin bir tüccar ve soyadı Madsen'dir, onun yanıtı ise, "babam bana yüz torba şeker alacak kadar para verir, ben de o kadar şekerleri alır lağıma atarım, naber..!" diyerek cevap verir. Salonlarda büyüyen altta kalmaz ve, " Sen ne diyorsun ? Herkes benim babamdan korkar, benim babam istediği kişinin adını gazeteye koyar, Benim babam gazete sahibidir" cevabını verir.

Zaten haberi izleyince kendi soyadım nedeniyle moralim bozulmuştu, bir de Andersen'in öyküsünü tekrar okuyunca ve bunun ardından internette sayfası olan gazetelerimizin köşe yazarlarının soyadlarını inceleyip de, o gün ilaç için olsun bir tane "-oğlu" ile biten bir yazar soyadına rastlayamayınca ne yapacağımı şaşırdım. Kendi kendime "Andersen bile 1859 yılında yazmış , soyadından kaybediyorsun işte. Bırak bu yazı çizi işlerini, git kendine başka bir iş bul" önerisinde bulundum.

Neyse, Andersen'in öyküsünün devamını da anlatayım da, benim gibi soyadı "-oğlu" ile biten okurlarımızın gününü zehir etmeyeyim. Soyadı tartışması yapan çocukları kapı aralığından izleyen fakir mi fakir bir oğlan ise duyduklarını düşünüp söyle der, "Ne gazete sahibi, ne de bana yüz torba şeker alacak bir babam var, sonu "-sen" ile biten bir soyadım var. En iyisi ben doğduğuma, dünyaya geldiğime sevineyim" diyerek usulca oradan ayrılır. Doğduğuna ve dünyaya geldiğine sevinen oğlan; yıllar sonra, Kopenhag'da kendi adını taşıyan müzede eserleri sergilenecek olan dünyaca ünlü Danimarkalı heykeltraş Bertel Thorvaldsen'dir.
Her ne kadar siz benim soyadımın gazeteye konduğunu da görseniz, yazıyı okuduktan sonra bizim gündemi dolduran siyasetçi, sanayici, sanatçı kişilerin soyadlarını bir gözden geçirin yine de. Hem eğlence olur, hem kimbilir belki de Danimarkalı ve İsveçlilere hak verirsiniz.