kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
2 Mart 2009, Pazartesi
Sabah
 
Haberler Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Yazarlar Çizerler
Fikstür Puan Durumu Formula 1
 
24 Saat
24 Saat

Korkmaz bereketi...

Özge AYDIN /SABAH İNTERNET
Giriş Saati : 02.03.2009 08:43
Güncelleme : 02.03.2009 22:00
Yeni Haber
Galatasaray, deplasmanda Konyaspor'u 11. dakikada Arda'nın attığı tek golle 1-0 yendi. Sarı-kırmızılılar, bu galibiyetle puanını 40'a çıkarmayı başardı. Ligde düşme hattında bulunan Konyaspor ise 24 puanda kaldı.

EBRU KILIÇOĞLU: KORKMAZ BEREKETİ (SABAH)


'Zavallı küçük zengin' Galatasaray, sezonun başından beri bir araya getiremediği 'pahalı' kadrosunun en azından aslarını çıkartabilmiş sahaya. Ama belki Bordeaux maçının yorgunluğundan, belki bozuk zemin yüzünden ya da sadece 'geleneksel lig karakterine' büründüğünden, oynuyor ama organize olamıyor, pozisyon yaratamıyor, rakibe üstünlük taslayamıyor! Konyaspor'a gelince... Bir sistemleri var muhakkak. Gelin görün ki anlaşılmıyor. O sistem her neyse Galatasaray'ın oyununu bozuyor bolca. Amaç gol atmak olmasa galip bile sayılırlar ama kaleler dikkate alınınca biraz 'ortaya karışık' tadında kalıyorlar sahada.


KARŞILAŞMADAN FOTOĞRAFLAR İÇİN TIKLAYINIZ...

Yarattıkları 'tehlikecikler' de hep De Sanctis'in kucağında son buluyor. Başka da bir hadise olmuyor maçta. Sonuçta, ikinci yarının 2. galibiyetini almayı başarıyor Galatasaray. Tabii bu takıma G.Saray demeye 1000'den fazla şahit gerekiyor olsa da!!!

LEVENT TÜZEMEN: RUHUYLA KAZANDI (SABAH)

Bülent Korkmaz'ın mücadeleci, inatçı ve savaşçı ruhunun Galatasaray'a aşılandığı Konya'da belgelendi.. Ayakta durmanın, ayağa pas oynamanın, top sürmenin çok zor olduğu "Patates tarlası"na benzeyen zeminde Galatasaray, Arda'nın sakatlanma pahasına topa kafasını sokarak attığı golle çok önemli üç puan alarak şampiyonluk yarışının içinde olmayı başardı.

Arda'nın attığı golün pozisyonunda eğer yabancı bir oyuncu olsaydı Jefferson'un geliş şekline göre aynı fedakarlığı ve cesareti gösterebilir miydi? Sakatlanma pahasına kafasını topa sokar mıydı? Bence sokmazdı.. Eğer bir takımın hocası Bülent Korkmaz gibi "Cesur Yürek" biri olursa Arda da kafasını sokar..

İkinci yarı Galatasaray dokuz kişi oynadı!. Ümit Karan-Aydın ikilisi Lincoln'un bile pres yaptığı ortamda takımın mücadele gücüne ortak olmadı.. Nonda gibi top tutabilen bir oyuncu varken kötü zeminde Karan'ın girmesi hataydı. Skibbe'nin iyi antrenman yaptırmadığı için oluşan fiziksel travma nedeniyle Galatasaray "Skoru koruma" refleksiyle yaslanarak oynadı.. Konya, Galatasaray'ın üzerine çok adamla geldi. Emre Aşık-Meira yüksek toplarda ve ilk hamlelerde başarılıydı. Hakan ve Sabri kademe hatası yapmadı.. Barış ve Ayhan iki kişilik oynadı.. Galatasaray 72 saatten az bir süre sonra çıktığı "Kırılma noktası" sayılacak Konya deplasmanında mücadeleci ruhuyla kazandı.

İSMET TONGO: İKİ ÖNEMLİ KONU (FOTOMAÇ)

Sahada, Bordeaux'yu elemiş, yorgun ama rahat, ne olursa olsun üç puanı almak için oynayan bir Galatasaray vardı. Ancak Galatasaray'da merak edilen iki önemli konu vardı. Birincisi Bülent Korkmaz'ın ligdeki ilk maçını kazanıp, İstanbul'a üç puanla dönüp, dönemeyeceği idi. İkincisi ise Konya'daki Galatasaraylılara aitti. O da kupa fatihi Arda'nın gol atıp atamayacağı konusuydu.

Bülent Bölükbaşı, Sanctis ile karşı karşıya kalmasına rağmen, berbat bir vuruşla topu direklerin üstünden auta attı. Bu, Veysel'le beraber onun kaçırdığı iki yüzde yüzlük gol pozizyonu idi.

Maçın hakemi ilginçti. O kadar çok futbolcuların itirazı ile karşı karşı kalmıştı ki itirazlardan sadece bir defa kart göstermesi dikkatlerden kaçmadı. Evet maçın bitiş düdüğü çaldığında, Galatasaray üç gün içinde bir lig, bir kupa maçı kazanmanın başarısı ile İstanbul'a güle oynaya döndü.

ŞÜKRÜ KANBER: YORGUN SAVAŞÇI (FOTOMAÇ)

Saha şartları en büyük sıkıntıydı. Sivas'ın puan kaybetmesiyle zirveye yakınlaşma adına da maçın önemi büyüktü. Üstelik, Bülent Korkmaz'ın Bordeaux maçı sonrası kendisini kanıtlama ve gösterme fırsatıydı. Tüm bu şartlar altında en büyük dezavantaj, soğuk nevale Skibbe'nin takımı adam gibi çalıştıramaması sonucu iyice dip yapan kondisyondu. Bordeaux maçı resmen Bülent Korkmaz'ın cengaverliğini saha içine yansıtmasıyla kazanılmıştı.

Sabri'nin uzun pasında Arda'nın Konya defansının da hatasıyla kazandığı gol misafir takımı rahatlattı. Hatta o kadar rahatlattı ki golden sonraki dakikalarda ilk yarı boyuncu Galatasaray resmen uykuya yattı. Konya önce Veysel sonra Bülent Bölükbaşı ile yakaladığı pozisyonları gole çevirseydi sarı kırmızılı takım için kâbus gibi bir maç olabilirdi.

Son yirmi dakikada ayakta durmakta zorlanan, doldur boşalta dönün sarı-kırmızılı oyuncular da eminim ki benim gibi düşünüyorlardır. Gerçekten biraz dinlenmeye ve kendilerine toparlamaya ihtiyaçları var. Bu maçın en güzel yanı kaptan Bülent'in komutasında alınan üç puandı.

ZAFER ERTEM: UMUTLAR TAZELENDİ (FOTOMAÇ)

G.Saray çok iyi oynamadı ama mutlak kazanması gereken bir maçı kazandı. Konyaspor önemli bir deplasmandı. G.Saray'ın bu sezon deplasmanlardaki çaresizliğini de göz önüne getirirsek bu galibiyetin anlamı daha da netleşir.

Sabri, Ayhan, Ümit Karan, Lincoln, Baros, Kewell inanılmaz kötü oynadılar. Bordeaux maçının yorgunları diye bahane bulabiliriz ama canını dişine takanlar için ne söyleyeceğiz. Bordeaux maçının kahramanı Sabri koca 90 dakikada sadece Arda'ya attırdığı golde göründü o kadar.

Elde edilen galibiyeti kimse küçümsemesin. Bu maçı almakla bence G.Saray tekrar zirve yarışının ortakları arasına girdi.

YAŞAR YALÇIN: BALÇIK TARLASI (FOTOMAÇ)

Türkiye'de böyle sahaların olması beni her zaman çok üzer. Konya Atatürk Stadı'nın zemini içler acısı. Üstelik bu maçta yağış da yoktu. Yağışlı bir havada bu sahada değil top oynamak, yürünmez bile. Transferlerde harcanan para da Avrupa kulüplerin pek de altında değil ama tesisler açısından onlarla aramızda uçurumlar var.

Zaten ilk yarı boyunca Galatasaray'ın doğru dürüst gol pozisyonu olmadı. Çünkü zeminin kayganlığından bu yarıda ayakta durmayı pek beceremediler. İkinci yarıya Baros'un yerine Ümit'le başlayan Bülent Korkmaz, forvete canlılık katmak isterken ilk dakikalarda da bu canlılık fark edildi. Ancak 65. dakikadan sonra Bordeaux maçının yorgunluğu kendini göstermeye başlayınca ev sahibi takımın atakları gelmeye başladı. Bu ataklar pek etkili olamazken açık oynadıkları için zaman zaman defansta açık verdiler.

RIDVAN DİLMEN: ATTI, YATTI (MİLLİYET)

Deyim yerindeyse Galatasaray attı ve de yattı. Maçın başında Arda ile öne geçtikten sonra amaç tamamen skoru korumaktı.

Maç ağır sahada, kötü bir zeminde oynandı. Böyle bir ortamda top oynamak iki takım için de çok zordu. Dripling yaparken, kafaya çıkarken, mücadele ederken çok yorulursunuz. Galatasaray doğal olarak bulduğu çabuk golden sonra perşembe günü Bordeaux karşısında harcadığı büyük eforun da etkisiyle frene bastı.

Orta saha oyuncuları Barış, Ayhan, Arda, Lincoln ve Kewell 1-0'dan sonra öne doğru oynamayı hiç düşünmediler, sürekli ayağa pas yaptılar. Galatasaray ikinci golü atmaya niyetli olmayınca maç uzun süre kendi sahasında oynandı. Ancak buna rağmen rakibe pozisyon vermemeleri de önemliydi. Burada Konyaspor'un yetersizliğinin de büyük rolü unutulmamalı. Galatasaray'ın ligde olabilmesi için bu maç önemliydi. Bunu da sadece golden sonra oyunu yavaşlatarak sağladılar.

ATİLLA GÖKÇE: KORKMAZ'IN DURUŞU (MİLLİYET)

Avrupa Kupalarının önünde ya da ardında Konyaspor'la oynamak gibi bir kaderi var Galatasaray'ın... Kimi zaman hava koşullarından dolayı erteleme istediler, olmadı. Buzlu zeminde Uğur Uçar'ın diz kapağı kırıldı, çocuk bir türlü işine dönemedi. O yorucu ve muhteşem perşembeden sonra Konya'da lige dönmek Bülent Korkmaz ve ekibi için gerçekten zordu.

Yine de Bülent Korkmaz'ı takdir etmeliyiz. O, Skibbe gibi Avrupa yorgunu aslarını ve yıldızlarını kulübede tutarak başlamadı maça... Bordeaux kadrosunu sakat Mehmet Topal'ın dışında kalanlarla aynen Konya'da da sahaya sürdü. Yıldız oyunculara oradan verdiği "Tükenecekseniz, sahada tükenin!" mesajı bence çok anlamlıydı.

Maçın sonucunu belirleyen biraz da kaleci farkıydı. De Sanctis, mutlak bir golü önlerken, Jefferson'un, Arda'dan havadaki topu kurtaramaması büyük bir zamanlama hatasıydı!
Puan Durumu
  Takım  O   G   B   M    A     Y     P  
1 Sivas 22 13 6 3 36 17 45
2 Trabzon 22 13 6 3 30 18 45
3 Beşiktaş 22 12 6 4 35 20 42
Tümünü göster...
4 Fenerbahçe 22 12 4 6 43 24 40
5 Galatasaray 22 12 4 6 44 28 40
6 Ankaraspor 22 10 4 8 29 21 34
7 Kayseri 22 8 9 5 21 13 33
8 Bursa 22 8 8 6 27 27 32
9 Gaziantep 22 8 6 8 28 31 30
10 Eskişehir 22 6 9 7 29 29 27
11 G.Birliği 22 6 7 9 25 28 25
12 İ.B.B. Spor 22 7 4 11 24 34 25
13 Denizli 22 7 3 12 29 37 24
14 Ankaragücü 22 6 6 10 22 31 24
15 Konya 22 6 6 10 21 30 24
16 Antalya 22 5 7 10 20 29 22
17 Kocaeli 22 4 4 14 30 49 16
18 Hacettepe 22 3 5 14 14 41 14
Haftanın Maçları
22. Hafta
 Beşiktaş 2  
  İ.B.B. Spor 1  
 Denizli 2  
  Gaziantep 0  
 Ankaraspor 0  
  G.Birliği 0  
 Eskişehir 1  
  Kayseri 0  
 Fenerbahçe 4  
  Sivas 2  
 Ankaragücü 1  
  Hacettepe 0  
 Bursa 1  
  Kocaeli 1  
 Antalya 0  
  Trabzon 1  
 Konya 0  
  Galatasaray 1  
Haftanın Maçları
23. Hafta
 Galatasaray Bursa Cuma 20:00  
 İ.B.B. Spor Denizli Cumartesi 13:30  
 Gaziantep Antalya Cumartesi 13:30  
 Trabzon Konya Cumartesi 15:15  
 Hacettepe Beşiktaş Cumartesi 19:00  
 G.Birliği Ankaragücü Pazar 13:30  
 Kocaeli Eskişehir Pazar 13:30  
 Sivas Ankaraspor Pazar 15:15  
 Kayseri Fenerbahçe Pazar 19:00