kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
25 Şubat 2009, Çarşamba
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Çizerler
Sabah Günaydın Cuma Cumartesi Pazar Buzz
 
24 Saat
24 Saat
ERDAL ŞAFAK

SABAH

Yeni görevimiz nedeniyle e-mail trafiği iyice arttı. Hergün yüzlerce okurumuzdan mesaj geliyor. Kimi mesajlarda başarı dileğinde bulunuluyor, kimilerinde SABAH'ı daha ileri götürmemiz beklentileri ifade ediliyor, kimilerinde, bize duyulan güven dile getiriliyor. Sağ olsunlar.
Hepsini yanıtlamaya çalışıyoruz ama bazılarının içeriğini tüm SABAH okurlarıyla ve kamuoyuyla paylaşma ihtiyacı duyduk.
Örneğin birinde, bizim yönetimimizde SABAH'ın "Vicdanımızın ve sağduyumuzun ışığında kaliteli bir gazete olması" çağrısı yapılıyor.
Diğerinde, "Gazetenizin mevcut konumunun tarafsızlık ilkesine riayeti hayli zorlaştırdığını biliyorum" deniliyor.
Üçüncüsünde, "Gazetecilerin toplumun sesi, halkın vicdanı olması gerektiği" hatırlatılıp, bizim bu çizgide yürüyüp yürümeyeceğimiz soruluyor.
Dördüncü, çok eski SABAH'çı Ali Rıza Öztürk'ün gönderdiği email hayli uzun, en iyisi aynen aktarmak:
"Ekonomik olarak toplumun 'Orta direk' denilen kesimindenim. Neredeyse doğduğu günden beri SABAH okuruyum. Geçen dönem içerisinde SABAH'ın her türlü görüşe yer vermesinden hiçbir rahatsızlık duymadan sadık şekilde gazeteyi takip ettim. Sevdiğim yazarların ayrılmasını dahi onların tercihi olarak gördüm ve gazetenin zorlukla çıktığı dönemde bu seçimimi hiç değiştirmeden, çorbada benim de tuzum olsun diyerek inatla SABAH almaya devam ettim. Gazetenizin TMSF'den Çalık Grubu'na geçmesini hiç dikkate almadım, çünkü SABAH hâlâ benim gazetemdi, herşeye rağmen içinde yaşadığım topluma umut veriyordu. Ama bir süre sonra bıraktım.
Çünkü, sayın Hıncal Uluç gazetenin yazarlarını örnek vererek ve yeni reklam kampanyanız çerçevesinde 'Taraf değiliz, bizde her ses var ve var olacak' mesajını işlese de, benim gibi insanların algılaması farklı olduğundan, itirazı yazar kadrosuna değil, birinci sayfanın değişmesine olduğundan, son 7-8 aydır bunu protesto için gazetemi bıraktım.
Günümüzdeki iletişim olanakları nedeniyle internet üzerinden dilediğim tüm yazarları zaten okuyorum. Beni ilgilendiren sadece gazetenin yazarları değil ki... Ben gazetemi istiyorum. Haberde ayrıntıyı göremiyorsam, gazete almamın ne anlamı kalır? Haberden haberim olsun istiyorsam, geçerim televizyonun karşısına, sadece dinlerim, böylece haberim de olur.
Şahsınıza ve fikirlerinize saygım sonsuz olduğu gibi, yazdığınız her konunun doğru olduğuna, araştırmadan, dinlemeden yazı yazmayacağınıza inanan birisiyim. Bu nedenle SABAH Genel Yayın Yönetmeni olmanızı, yeniden gazeteme kavuşacağım sevinciyle karşıladım. Benim gibi düşünen binlerce kişi olduğuna ve bunların gazete almayı özlediklerine eminim. Çünkü elim başka gazete almaya yanaşmıyor. Çünkü ben gazete okumayı özleyip elime başka gazete alsam bile, onları SABAH ile karşılaştırıyor ve sadece SABAH'ı arıyorum. Umarım bana SABAH'ımı verirsiniz, elime başka gazete yakışmıyor. Adınızı SABAH'ın kefili kabul edip yarından itibaren bir süre gazetemi almaya başlayacağım. Sizden tek istediğim gazetemdir. "

İşte bizim andımız ve anayasamız
Şimdi birkaç örneğini verdiğimiz mesajlarda dile getirilen beklentileri, talepleri kaygıları ve özlemleri yanıtlayalım.
* SABAH, Anayasa'nın 2'nci maddesinde belirtilen "Türkiye Cumhuriyeti demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir" ilkelerine yürekten bağlı olmaya devam edecektir. Atatürk ilke ve inkılaplarına da.
* SABAH toplumun tüm kesimlerini kucaklayacak, tüm kesimlerin duyarlılıklarına saygılı olacaktır.
* SABAH bir aile gazetesi olduğunu hiçbir zaman unutmayacaktır.
* SABAH insan haklarına sonuna kadar özen gösterecek, bu çerçevede özel hayata ve herkesin ama herkesin onuruna ve kişilik haklarına kesinlikle saygılı olacaktır.
* SABAH çağdaş uygarlık düzeyine ulaşmak için daha çok demokratikleşmeyi, ekonomide liberalleşmeyi ve AB üyeliği hedefini kararlılıkla destekleyecektir.
* SABAH çoğulculuğu, çok sesliliği ve çok renkliliği Türkiye'nin eşsiz bir değeri olarak görecektir.
* SABAH kasten veya bilerek asla yalan haber yazmayacak, doğru, güvenilir bir yayın organı olma ilkesinden ödün vermeyecektir.
* SABAH hiç kimsenin yandaşı ve karşıtı olmayacak, sadece "Haber" verecektir. Çünkü SABAH'ın gerçek sahibi okurlarıdır.
Özetle, SABAH sizin gazetenizdir ve hep sizin gazeteniz olarak kalacaktır.


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.
Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir.

Ayrıntılar için lütfen tıklayın