* Faik Bey; Safiye Hanım'ın belli bir sanat kariyeri, televizyon geçmişi vardı zaten. Siz televizyona çıktıktan sonra hayatınızda neler değişti peki? F.Ö: Benim hayatımda hiçbir şey değişmedi. Biri Faik Abi dediği zaman nereden tanıyorum diye iki saat bakıyorum. Dönüp diyor ki, 'Ben seni çok seviyorum, hayranınım' diyor, öpüp gidiyor. Benim televizyondan beklediğim bir şey yok. TV'den kazandığımı hep hayır kurumlarına verdim. Huzurevinde baktığım insanlar var. Trilyon kazansam da bu insanlara bakacağım. Renkli dünyanın beyaz adamıyım. O yüzden hiçbir zaman değişmem. Televizyonun kattığı şey şu oldu; belediye otobüsü beklerken sıra veriyorlar bana. Dolmuşlara bedava biniyorum. Manavda bir kilo parası yerine yarım kilo parası alıyorlar. Artıları bunlar oldu.
EKRANDA SEVİLDİ * Ekranlara çıkma fikri nasıl gelişti? F.Ö: Safiye benim çok eski arkadaşım. 10 yıllık beraberliğimiz var, iki senedir de ekranlardayız. Beni bir TV programına çıkardılar. Orada hayatım değişti. S.S.: Şimdi şöyle, Esra Ceyhan beni programına çıkarttı. 'Beraber olduğun beyefendi de gelsin' diye ısrar etti. 'Sen ünlüsün herkes sevdiğin kişiyi görsün' dedi. Orada bir nişanlanma olayımız oldu. Espriler ve sohbetler derken Faik beğeni topladı ve daha sonra ekran yüzü oldu. Zaten kendisi hep esprili ve herkesi güldüren bir adamdı. Herkes ona 'Neden bir TV programı yapmıyorsun?, Niye şovmen olmuyorsun?' diye sorardı. Daha sonra Armağan Çağlayan'ın programına çıkınca tüm Türkiye bizi keşfetmiş oldu. O programdan sonra bize TV şovu teklif ettiler. Zaman içerisinde de Faik Bey'le birlikte iyi bir ikili olduk.
Yayın tarihi: 14 Şubat 2009, Cumartesi Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2009/02/14/gny/haber,84C4664D9A7E4CD2A7F0B670577A9CA0.html Tüm hakları saklıdır.