kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
14 Şubat 2009, Cumartesi
Sabah
 
Haberler Spor Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Yazarlar Çizerler
Magazin Sağlık Televizyon Yazarlar Kültür Sanat
 
24 Saat
24 Saat

Bizim evin içi oksijen dolu, karbondioksit yok!

13.02.2009
* Peki Faik Bey, Safiye Hanım sizin için ne ifade ediyor?
F.Ö: Safiye Hanım benim hayat bağım. Yaşamdaki dayanağım. Biz hep sırt sırta verdik. Evimin içindeki huzur benim için önemli. Yarın hiç bir işim olmasa bahçıvanlık da yapsam, şöforlük de yapsam en keyifli adam ben olurum.
S.S.: Faik benim, neşe kaynağım, onsuz bir hayat düşünemiyorum. O kadar alıştım ki... Suratı asılsın, bir şeye üzülsün hemen hasta oluyorum. O benimle dalga geçiyor, ben onla dalga geçiyorum. Hayatla dalga geçiyoruz, eğleniyoruz ve eğlendiriyoruz. Çok erken evlendiğim için çocukluğumu yaşayamadım. O çocukluğu yaşıyorum...
F.Ö: Bizim evin içi hep oksijen dolu, karbondioksit hiç yok!
S.S.: Komplekssiz bir ikiliyiz. Birlikte ekstralara gidiyoruz. Herşeyi birlikte yapıyoruz. Herkes bizim ayrılmamızı bekliyor ama biz hiç ayrılmayacağız. Bizi anca ölüm ayırır. Böbreği hastalansa çıkartır veririm, o da tutar bana verir. O kadar sıkı sıkı tutuyoruz ki birbirimizin elini. Arasıra ellerimizi pudralıyoruz pişik yapmasın diye.
F.Ö: Yaşam bıçak sırtıdır. Her sabah korkarak kalkarım. 'Ya bu imkanları kaybedersem' diye. Bu renkli dünyadan ne kazanırsam hepsi hayır kurumuna.

* Bu yönünüzü de pek bilmiyoruz..
F.Ö: Bunu hiç bir zaman magazin olarak düşünmedim. Hangi şehre gidersem gideyim ilk işim oradaki huzur evini ziyaret etmek. 25 çocuk okutuyorum. Bunların hepsi de kız. Erkek çocuğuna göre kızlar daha çaresiz.