kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
12 Şubat 2009, Perşembe
Sabah
 
Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Yazarlar Çizerler
Gündem Siyaset Ekonomi Yaşam Dünya Teknoloji Turizm Otomobil
 
24 Saat
24 Saat

"CHP seçim striptizi yapıyor"

Giriş Saati : 12.02.2009 15:52
Güncelleme : 12.02.2009 23:07
Yeni Haber
AKP Grup Başkanvekili Nihat Ergün, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın, "Hükümet, seçim hovardalığı yapıyor" sözlerine yanıt verdi. Ergün, "CHP, çarşaf, kuran kursu ve en son tarikat açılımı adı altında kendi ayıbını ortaya çıkaran popilist yaklaşımlarla seçim striztipi yapıyor" dedi.

Ergün, Meclis'te Parlamento Muhabirleri Derneği'nin yeni yönetimini kutladı.

Ergün, PMD'yi ziyaretinde gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Bir gazetecinin, "Son günlerde CHP'nin çarşaf, kuran kurusu ve tarikat açılımlarına" ilişkin görüşlerini sorması üzerine Ergün, siyasi partilerin zamanla kendi politikalarını değerlendirirken, nelerin eksik olduğunu görmeye çalıştığını söyledi. CHP'nin de bu çerçevede şimdiye kadar politikalarını değerlendirdiğinde kendisi açısından bazı noktaların eksik kaldığını ve bu konularda mutlaka bazı adımlar atması gerektiğini düşünmüş olabileceğini dile getiren Ergün, "Türkiye'de demokrasi, sade vatandaş rejimidir. Tüm dünyada böyledir. Sade vatandaş veri olarak kabul edilir ve o veri üzerinden politikalar inşaa edilir. Siyaset ile vatandaş arasında bir enteraktif ilişki de vardır. Bazen siyaset vatandaşı etkiler ama çoğu zaman da siyaseten vatandaştan etkileniyor olması lazım gelir" dedi.

Ergün, CHP'nin bu konuda vatandaşı veri kabul eden ve onun üzerine politika inşa eden bir siyaset geliştirmek yerine şimdiye kadar kendisini merkeze koyan ve vatandaşı kendi istediği gibi şekillendirmeyi düşünen bir siyaset takip ettiğini öne sürerek, "Ama bunun demokraside bir karşılığının olmadığını da gördü. Toplumda bir karşılığı olmadı bu siyasetin. Çünkü toplum kendi değişimini, dönüşümünü kendisi gerçekleştiriyor, kendi iç dinamikleriyle bir değişim, bir modernleşme süreci yaşıyor. Bu modernleşme sürecine tepeden baskı yapılması anlayışını toplum genel olarak kabul etmiyor" diye konuştu.

HADİSELER PARLAK FİKİR GİBİ YÜRÜYOR

Ergün şunları dedi:

"CHP, bence bunu geç de olsa görmüş oldu ve açılım yapma ihtiyacı hissettiğini ortaya koydu. Bu ihtiyacın hissedilmesi açısından baktığımız zaman, doğru bir ihtiyaç tespitinde bulundu. Doğru bir şeyi hissetti. Yani, bir açılım yapması, kendisini halka daha yakın bir yerde konumlandırma isteği, siyasi bakımdan doğru bir istektir. Ama yollar doğru mu derseniz, bugüne kadar karşımıza çıkan yol ve yöntem doğru mu derseniz, hayır. Onun çok iyi düşünülmüş, planlanmış bir açılım politikası olmadığını görmüş olduk. Seçime yaklaşırken, ayaküstü, birisinin aklına gelmiş parlak fikirler şeklinde yürüyor hadise. Aday olmayı düşünen bir kişi, akrabasıyla birlikte partinin bir yetkilisiyle görüşüyor, 'beni aday yaparsanız, bütün akrabalarımı bir araya getiririm, onlar da Anadolu'nun muhafazakar insanlarıdır, çok değişik fikir tarzları da vardır, bunları da kabul ederseniz hem sizin için bir açılım olur hem de biz sizin partinizden aday olmuş oluruz' gibi bir değerlendirmeyle, bir anda ortaya çıkan bir tablo oldu ve adına çarşaf açılımı dendi. Ama baktık ki ortada iyi düşünülmüş, planlanmış toplum kesimlerine yaklaşmayı amaçlayan bir açılım politikası yerine popülist bir pazarlık var ortada. Yani, 'sen bize adaylık ver, biz sana açılım görüntüsü verelim' gibi bir pazarlık. Sonra bu pazarlığın çöktüğünü gördük. Adaylık olmayınca sistem çöktü. Ortada bir açılım olmadığını anlamış olduk."

Bu açılımın doğru bir yaklaşım olmadığını dile getiren Ergün, yönteminde doğru olmadığını gördüklerini ifade etti. Ergün, " İkincisi kuran kursu açılımı olarak ortaya çıktı. Her mahalleye bir kuran kursu diye yaygınlaştı. Bu da Kocaeli'nde oldu. Bunun da ayaküstü parlak bir fikir olarak ifade edildiğini, sonra, 'bu da nereden çıktı' ya da 'niye olmasın canım'diyen CHP'lilere rastladık. Bu tabii çok iyi düşünülmüş bir şey değil. Sonradan 'Biz kendi halkevlerimizde, mahalle evlerimizde bir oda tahsis edecektik, diyanet'ten görevli isteyeceğiz' derken konunun söndüğünü gördük. Son açılım bir tarikat açılımı olarak ortaya çıktı. Bir tarikat liderinin oğluna rozet takılmasıyla bu da açılım olarak lanse edildi" diye konuştu.

FAZLA AÇILMAMAK LAZIM

Seçim arifesinde adayların aklına gelen parlak fikirlerin "açılım" olarak çıktığını kaydeden Ergün, " Bence, eğer CHP bir açılım yapacaksa bunu merkez organlarında iyi tartışarak yapması daha doğru olur. Seçime kısa zaman kala yapılan şeyler açılım olmaz. Bir bakıyorsunuz fazla açılmışız, minareyi kaybedeceksiniz bu sefer. Açılacaksın ama minareyi de kaybetmeyeceksin" dedi.

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın bazı devlet icraatlarını eleştirdiğini ve "seçim hovardalığı yapıyorlar" dediğini hatırlatan Ergün, şöyle dedi; "Biz o zaman CHP'nin açılım adı altında yaptığı şeylere CHP siyasetinin nerelerinde kendi ayıbını ortaya çıkaran bir politika ortaya koyduğunu söyleyebilir. Bir yönüyle de gerçekten bu popülist hareketlere seçim striptizi demek de mümkündür. Daha ne söylenebilir? Gerçekçi bir tarafı yok. Siz bizi bu şekilde eleştirip seçim hovardalığı yapıyorsunuz derse, o zaman birileri kalkar size 'bu yaptıklarınız ne, bunlar seçim striptizi' der. Bunların bu toplumsal, politikası karşılığı ve değeri yoktur diye düşünülebilir."

(ANKA)