kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
7 Şubat 2009, Cumartesi
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Yazarlar Çizerler
Günaydın Cuma Cumartesi Pazar Emlak Buzz
 
24 Saat
24 Saat
Dilek Hanif lüle taşından bir kemer yapacak kadar geni? bir hayal gücüne sahip.

C.D: Demediğim şeyleri gazetelerden okuyorum

06.02.2009
-'Özel hayatıyla önde olmadığı için Cansu'yla çalışıyorum,' diyor Dilek Hanif... Ne diyorsunuz?
C.D:
Amaç gazeteye ya da televizyona çıkmaksa, mesleğim dışında yer almıyorum. Bilgim dışında yapılan haberler için bir şey diyemem.
Geçenlerde bir şey okudum mesela; çok suratsızmışım, öyle oturuyormuşum. Benden Dilek Hanif nasıl bir poz istemişse öyle dururum, aile fotoğrafı çektirmiyorum ki... Niye gülmüyor muşum, küçük dağları ben yaratmışım, falan. O mesleki bir fotoğraftı. Bunu bile fark edemiyorlar.
Demediğim şeyleri de gazetelerden okuyorum. Bir şeyler açıklamışım ama benim haberim yok.

-Podyumda yürüyen tek Türk olmak nasıl bir duyguydu?
-C.D:
Defileden iki gün önce Paris'e geldim. Sanki Dilek Hanım benim için dikiyor kıyafetleri. Ne dikse üzerime tam oluyor. İnanılır gibi değil, prova bile yapmadık.
-D.H: Mankenler üzerinde çalıştığımız belli bir ölçü var. Olması gereken manken ölçüsü bu, Cansu da o ölçülere tıpatıp utuyor. Cansu işinde son derece disiplinlidir. Problemli değildir. Şımarıklılığı yoktur.
Çalışması çok keyiflidir, kaprisleri yoktur.
-C.D: Saçı makyajı beğenmeyip defileye çıkmak istemeyen meslektaşlarımı biliyorum.

- Cansu'ya 'Elbiseyi şöyle taşırsan daha iyi olur,' der misiniz?
-D.H:
Yürüyüşünü zaten çok beğeniyorum. Cansu, kıyafetlerimi taşırken aldığı keyfi yansıtır. Mutlu olduğunu hissettirir.
Elbiseyi hazırladıktan sonra ilk Cansu giyiyor.
Hakikaten onun tepkisi çok önemli.

-Asla giymeyeceğiniz şey nedir?
-C.D:
Çok süslü elbisenin üzerimde çok güzel durduğunu söyleyemem. Başkasının kıyafetini giymiş gibi oluyorum.
-D.H: Paris'te 200'e yakın manken gördüm. Birinde çok kötü durabilen bir elbise bir başkasında çok güzel durabiliyor. Benim kıyafetlerim hayata karşı duruşu son derece kendinden emin kadınlarda iyi duruyor. Cansu'da da öyle. Bir gün evlenirse, gelinliğini ben dikmek isterim.
-C.D: Bir kıyafet giydiğimde ondan hoşlanmadıysam, giydiğim zaman içinde büzülürüm.

-Defile biter bitmez ilk ne yaptınız?
-D.H:
Kızımı aradım. Öyle bir hisse kapılıyorum ki etrafımda bir sürü insan varken onu ihmal etmiş olmayayım. 'Tamam ben vazifemi yaptım, işim bitti şimdi çocuğum nerede? Ona sarılayım,' Başka bir duyguya geçiyorsunuz.