Keops, Kefren, Mikerinos üçlüsü, dünyaca ünlü Gize Piramitleri’nden en bilinenleri. Keops 3 milyon adet taş bloktan oluşuyor ve tam 30 senede inşa edilmiş.
Mısır: Mistik bir masal ülkesi
Enif Yavuz
Giriş Saati : 22.09.2008 10:37
Mısır genellikle ünlü piramitleri için turist akınına uğruyor ama siz Nil Nehri'nde güneşin yavaş yavaş batışını izleyip, eski şehir izlerinden lüks otellerin ışıklarına doğru uzanan zaman tünelinde geçmişten geleceğe yolculuk yaparken hayallere dalmayı da tercih edebilirsiniz..
Mısır Havayolları'na ait uçağa bindiğinizde gülmekten karnınıza ağrılar gireceğini nasıl tahmin edebilirsiniz ki? Uçağa tüm yolcular yerleştikten sonra LCD ekranlar açılıyor ve işte karşınızda o adam.
Bıyıkları ve 'kolormatik' gözlükleriyle fenomen olan 3D (üç boyutlu) bir karakter size acil durumda yapılacakları, cebinizdeki keskin cisimleri çıkarmanızı vs. salık verirken, bir taraftan bıyık altından gülmeyi de ihmal etmiyor.
Keyifli uçak yolculuğunuz ve Afrika kıtasına birkaç saat içinde varmak sizi yanıltmasın... Kahire'nin 24 saat devam eden sıkışık trafiği işte karşınızda. Seyahatiniz boyunca tüm planlarınızı bu korkunç trafiğe göre yapmalısınız. "Trafik bize yabancı değil," diye düşünebilirsiniz ama inanın böylesini görmüş olamazsınız.
Kahire caddelerinde trafiği altüst eden eşek ve at arabaları bizde de var ama Serçe, Murat 131, Şahin ve Doğan'ı olanların yaptıkları hokkabazlıkları görünce, kendimizi 80'lerdeki Türk filmlerinin setinde hissediyoruz.
Kahire'deki şoförlerin tamamının bir eli, bizim minibüs şoförlerimizin yaptığı gibi hep kornada.
Dünyanın en gürültülü şehirlerinden biri burası.
Dünyanın yedi harikasından ikisinin bulunduğu Mısır, aynı zamanda o yedi harikadan günümüze kadar, bütünlüklü olarak tek ayakta kalan Keops Piramidi'nin de ev sahibi. 100 den fazla piramit arasında ise dünyaca ünlü Gize Piramitleri Keops, Kefren, Mikerinos üçlüsü en bilinenleri.
Piramitleri sıkışık insan kalabalığının arasında gezmemek için sabah erken saatleri tercih etmelisiniz.
Keops Piramidi, Gize Piramitleri arasında en eski ve en geniş olanı. 43 yüzyıl boyunca, tam 19. yüzyıla kadar dünyanın en yüksek yapısı olma ünvanını kaybetmemiş.
Piramitlerdeki heyecan verici geziye, deve kervanıyla uçsuz bucaksız Sahra Çölü'nde yapacağınız turla renk katabilirsiniz. Bu çöl turu hem piramitleri bambaşka bir açıdan görme imkânı verecek, hem de çöl geçen kervanların yoluna ortak olabileceksiniz.
Deveye binmekten çekinen turistler için atlar ve faytonlar da var.
BAHŞİŞ KUTSALDIR ELHAMDÜLİLLAH!
Mısır'da, her yerde pazarlık yapmanız şart ama parayı verdiğinizde işin bittiğini sanmayın. Bahşiş onlar için neredeyse kutsal. Deve sahibi, boynunuzdaki fotoğraf makinesini işaret ederek deve üstünde fotoğrafınızı çekmeyi öneriyorsa, bunu bir iyilik olarak düşünmek saflık olur.
Bir elinde sizin fotoğraf makineniz, bir eli de size doğru açılmış "Bahşiş bahşiş," diye bağıracaktır. Bahşiş konusundaki ısrarlarını çok inatçı bulduysanız, sahiplerinden süslü develerin inadıyla henüz karşılaşmamışsınız demektir. Eh boşuna 'Üzüm üzüme baka baka kararır,' dememiş atalarımız.
Develerin inatları tutmaya görsün, çölün ortasında kalakaldınız demektir, ama korkmayın sihirli sözcüğü haykırdığınızda her şey yoluna girecektir: "Yallaaaaah..." Piramitleri gezdikten sonra dönemin ruhunu iyice kavrayabilmek için Kahire Müzesi'ne mutlaka gitmelisiniz. Piramitlerin içinden çıkarılan mumyalar, değerli ve gündelik eşyalar, masklar, heykeller görmeye değer. Dünyanın en büyük hazinelerinden birinin sergilendiği müze, yarısı sökülmüş marley yer döşemeleriyle, tozlu, havasız ortamıyla sizi biraz şaşırtabilir. Rehbersiz bu müzeyi gezmeyi aklınızdan bile geçirmeyin. Tutankamon hazinesi sizi büyüleyecektir, fakat sinekleri bile mumyaladıklarını görünce küçük dilinizi yutabilirsiniz.
Kahire'de, bizdeki Kapalıçarşı'ya denk düşen Khan El Halil, mutlaka görmeniz gereken bir çarşı.
Tarihi 14. yüzyıla dayanan bu çarşı, alışveriş tutkunlarının mabedi. Baharat dükkânları, bakır eşyalar, renk renk eşarplar ve kumaşlarla tam bir cümbüş yeri burası. Çarşının dar sokaklarında kalabalığa karışıp adeta kayboluyorsunuz.
Alışverişten ve gezmekten yorulduğunuzda, yorgunluk kahvenizi içmek için çarşının içindeki tarihi kahveye kendinizi atabilirisiniz.
Kahvenizin yanında 'Shisha' dedikleri bizim bildiğimiz nargilenin her çeşidi var.
GEÇMİŞTEN GELECEĞE YOLCULUK
Tekneyle Nil Nehri'nde gezi yapmak için kuşkusuz en iyi zaman akşamüstü. Yelkenliler, küçük kayıklar, su kenarında piknik yapan halk, otlayan inekler ilk göze çarpanlar.
Nil Nehri'nde güneşin yavaş yavaş batışını izlerken adeta eski şehir izlerinden lüks otellerin ışıklarına doğru uzanan zaman tünelinde, geçmişten geleceğe yolculuk yapıyor, hayallere dalıyorsunuz.
Pespembe gökyüzü, güneşin kendini iyice saklamasının ardından, adım adım saks mavisine dönüyor.
Nerede teknenizin demir aldığı köhne iskele, nerede yanaşılan lüks restoranınız. Sequoia, nehrin üstünde, muazzam bir manzaraya sahip son derece şık bir restoran. Masanızı aydınlatan minik mumların loş ışığıyla adeta bir gece masalı yazılıyor. Mezeler çoktan masadaki yerlerini almış, nefis yemekler art arda geliyor. Masanıza genç bir hanım aniden oturursa aklınız karışabilir. Kâğıdını kalemini çıkarıp sessizce portrenizi çizen genç karikatürist, gecenin sonunda size bu hoş hediyeyi sunacaktır.
Yayın tarihi: 29 Ocak 2009, Perşembe
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2009/01/29//haber,93C2C429FBFB4402A3A14DCE157A687A.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2009, TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş.