kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
25 Ocak 2009, Pazar
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Yazarlar Çizerler
Günaydın Cuma Cumartesi Pazar Emlak Buzz
 
24 Saat
24 Saat
- Çok çalıştınız, çok zorluk çektiniz ama devlet televizyonu TRT, Kürtçe yayın için geldi, sizin kapınızı çaldı. İronik gelmiyor mi size?
- Her şey değişiyor diye bakıyorum. 50 sene önce aşağılanan insanlardan biri Amerika'ya başkan olabiliyor... Dünya değişiyor demek ki, biz de değişiyoruz. Bir de AB'nin talepleri var, bu sadece AKP iktidarıyla ilgili olan bir şey değil, dünya konjonktürüyle de ilgili. Biz de dünyaya ayak uydurmak zorundayız ve değişiyoruz.

- TRT'nin teklifini kabul etmek cesur bir duruş çünkü bunu eleştiren, tepki gösterenler de az değil..
- Hayatımız hep bu cesaret imtihanlarıyla geçiyor. 85 yıldır insanlar dillerini konuşamadığı için hakarete uğramış, işkence görmüş. Onları anlamaya çalışıyorum çünkü aynı şeyi ben yaşadım. Belki Türkiye'de müzik yapan insanların içinde en çok sistemin darbesini, dayağını yiyen benim. İçim yaralı. Gerçekten çok yaralıyım, o kadar çok yoğun şeyler yaşadım ki... (gözyaşlarını tutamıyor)

- Neden kabul ettiniz bu teklifi peki?
- Her dilde şarkı okuyabildiğim için ben hakikaten iyi kazanıyorum. İstediğim yaşantıyı sürdürecek, aileme yetecek kadar para kazanıyorum. Bu teklifi kabul etmemin parayla ilgisi yok, en başta onu söyleyeyim. Öyle olsa, devlet konservatuvarından istifa etmezdim Kürtçe film için. Bu benim dilim ve kültürüm. Bununla ilgili bir alan açılıyor, ben orada olmalıyım ki bunu yaşatayım. "Aman başaramadık, kapatalım," deseler daha mı iyi olacak? Bu bir ilk. İnsanlar çok heyecanlı. Bana teklifi bir yıl önce yaptılar, bir yıldır "Hayır," diyorum çünkü kanalın samimiyetinden şüphe ediyordum.

- Şimdi fikrinizi değiştiren ne?
- İşin içinde bir sürü arkadaşımız var; kanalın bir kültür sanat kanalı olacağı konusunda, kimsenin propagandasının yapılmayacağı konusunda söz verdiler. Ben bir müzisyenim, sanatçıyım, siyasetin dışında biriyim. "Kürtçe'nin normalleşmesi adına TRT Şeş'e evet. Kürtçe'nin siyaset dışına çıkması adına TRT Şeş'e evet, dilimi şarkılarımı herkese duyurmak adına TRT Şeş'e evet," diyorum. Yani bu kanalı Aydın Doğan ya da başka bir medya patronu açsaydı devletinkinden daha anlamlı olamazdı. Devletin açması bir özür anlamına geliyor. Ve kapısını çaldıkları insanlar biziz, bizleriz. Daha önce seçim kampanyaları için ciddi paralar teklif edildi bana ama kabul etmedim

- Neden istemediniz?
- Kimsenin siyasetine alet olmak istemiyorum; şarkılarımı söylemek istiyorum. Teklif geldiğinde; "Ben Türkçe de okuyacağım," dedim. "Türkçe olmaz," dediler. "Öyle saçma şey mi olur, benim albümüm Türkçe-Kürtçe," dedim; kabul ettiler sonuçta.