kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
24 Ocak 2009, Cumartesi
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Çizerler
Sabah Günaydın Cuma Cumartesi Pazar Buzz
 
24 Saat
24 Saat
ENGİN ARDIÇ

Kuş mu konduracak?

Deniz Baykal, belediye başkanlığına İstanbul'da Kemal Kılıçdaroğlu'nu aday gösteriyor.
Bu kararda ne kadar kendi tercihi, ne kadar "gaz veren CHP medyası" etken olmuştur, bilemeyiz tabii.
Bir anket yayınladılar, buna göre CHP herhangi birini aday gösterirse İstanbul'da AKP kazanırmış ama Kılıçdaroğlu'nu gösterirse CHP kazanırmış...
Önceki yıl tanık olduğumuz rezilliklerden sonra, hele bu yayınları yapanların "cibilliyetini" de bildiğimize göre, Tarhan Erdem'den başka hiçkimsenin yaptığı hiçbir anketi ciddiye almayız ama gene de avukat ağzıyla konuşalım ve "bir an için" öyle olduğunu kabul edelim...
Fakat aynı CHP medyası, belediyeyle yetinmedi, Kılıçdaroğlu'nu "Baykal'ın yerinde, partinin başında" görmek istediğini de belirtti.
Dolayısıyla ortaya şu sorular çıktı:
Acaba Baykal, Kılıçdaroğlu'yla belediyeyi kazanacağına gerçekten inanıyor mu?
Yoksa, Kılıçdaroğlu'nun kaybedeceğini sezerek onu ateşe atmak ve "en tehlikeli rakibinin gücünü" bu şekilde kırmak, onu "pasifize" etmek gibi bir hesabın mı peşinde?
Televizyonda Melih Gökçek'in "tozunu atan" adamı niçin Ankara'dan aday yapmamış, doğrudan Gökçek'in karşısına getirmemiştir? Diye de sorarlar hani...
Her neyse, gene avukat ağzıyla konuşalım ve bir an için Kılıçdaroğlu'nun İstanbul belediye başkanı olduğunu düşünelim...
Tipik bir Ankara çocuğu, halim selim bir memur emeklisi, elhak namuslu ve temiz bir adam da olan Kılıçdaroğlu, bu cehennemde ne yapacaktır?
Bu korkunç ahtapotun hangi kolunu tutup da bükecektir?
Kılıçdaroğlu'nu İstanbul'un bir köşesine bıraksak, yolu bulup da Taksim'e çıkabilir mi acaba?
Belediyeciliğin b'si hakkında en küçük bir deneyimi, bu alanda herhangi bir "pilanı, porocesi ve poroğramı" var mıdır?
Yoksa bütün İttihatçılar gibi "hele bir iktidara gelelim, gerisi Allah kerim" kafasında mıdır?
Elhak "yemeyecek ve yedirmeyecek" olan Kılıçdaroğlu'nun dönemi, kendine sosyaldemokrat süsü vermiş bir başka başkan gibi, Nurettin Sözen dönemi gibi "fiyaskoyla sonuçlanmaya" mahkûm mudur yoksa? Yani ne yapacaktır Sayın Kılıçdaroğlu, kuş mu konduracaktır? Yoksa İstanbul kendisine sekiz numara büyük mü gelecektir?
Onu bırakın, partisinin İstanbul'a yönelik herhangi bir politikası, İstanbul'u bırakın Türkiye hakkında bir öngörüsü, bir hazırlığı, bir iddiası var mıdır acaba?
Ama mesele yalnızca "İstanbul'u Tayyip'in elinden almak" gibi bir basitlik ve ucuzluktan ibaretse, lafımız kalmaz.
Tabii "gazcıların" doğru söylediklerini, İstanbul'u CHP'nin kazandığını varsayarak yazdık bütün bunları.
Göreceğiz bakalım. Biz o gazcıların "vallahi billahi bundan sonra yalan yazmayacağız" diye manşet atmış olduklarını da hatırlarız, çok şükür henüz bunamadık. Hani şu "ne gazeteciliği kardeşim, biz burada dükkân açtık para kazanıyoruz" diyen takım canım!..
Burunları uzar mı uzamaz mı, iki ay sonra görürüz.