kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
17 Ocak 2009, Cumartesi
Sabah
 
Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Yazarlar Çizerler
Gündem Siyaset Ekonomi Yaşam Dünya Teknoloji Turizm Otomobil
 
24 Saat
24 Saat

Kayıpların dosyası yeniden açılacak...

Ersan ATAR - Hazal ATEŞ / ANKARA
16.01.2009
Ersöz'ün 2001'de Silopi'de jandarmaya çağırdığı Ebubekir Deniz ve Serdar Tanış'tan sonra hiç haber alınamadı. Ersöz yakalanınca, aileleri suç duyurusunda bulundu..
Ergenekon soruşturması, emekli Tuğgeneral Levent Ersöz'ün yakalanmasından sonra faili meçhul cinayetler yönünden yeni bir boyut kazandı. Eski HADEP'li Serdar Tanış ve Ebubekir Deniz'in 2001 Ocak ayında gözaltında kaybolmaları, Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ndeki faili meçhul cinayetlerden biriydi. O dönemde Şırnak Jandarma Albay Komutanı, Ankara'da yakalanan emekli tuğgeneral Levent Ersöz'dü. Avukatlarının sürekli gündemde tuttuğu iddialarına göre Serdar Tanış ve Ebubekir Deniz, o dönemde HADEP'in ilçe teşkilatını oluşturmaya çalışıyordu. Bu nedenle de o zaman albay olan Ersöz'den üst üste tehditler almışlardı ve tehditlerin önemli bölümü, telefon aracılığıyla yapılıyordu. SABAH, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) Türkiye'yi mahkûm ettiği bu olaya ışık tutacak önemli bir kayda ulaştı. Tanış ve Deniz'in gözaltında kaybolmaları iddiasını 7 yıldır "soruşturan" Silopi Başsavcılığı'ndaki belgeler arasında bir telefon kaydı dökümü bulunuyor. Bu döküm, Tanış öldükten sonra savcılık tarafından GSM operatöründen alındı. Döküme göre; Tanış'a ait 0542 221 27 54 numaralı bu telefonu HADEP'li Tanış ile Deniz'in kayboldukları 25 Ocak 2001'de saat 13.40'ta biri aradı. Telefondaki ses Serdar Tanış'ı İlçe Jandarma Komutanlığı'na çağırdı. Yapılan araştırma sonunda arayan numaranın Jandarma İstihbarat ve Sorgu Birimi'nde görevli Taşkın Akgün'e ait olduğu ortaya çıktı. Silopi Başsavcılığı'ndaki dosyada yer alan tanık anlatımlarına göre de Jandarma, Serdar Tanış'ı aynı gün sabah saatlerinde PTT önünden gözaltına almaya çalışmış ancak Tanış, "Yetkili birisi çağırırsa gelirim" diyerek bu sivil araca binmemişti. Tanıklar bu gelişmeden sonra öğle saatlerinde Serdar Tanış'ın Jandarma'dan arandığını, "Baban elimizde, seninle görüşmek istiyor" dendiğini aktardılar. Tanış ve kendisiyle birlikte kaybolan Deniz, saat 14.00 sıralarında Jandarma Komutanlığı'na gitti. Görevli asker tarafından giriş kayıtları tutuldu, imza attırıldı. İşte bu tarihten sonra da kendilerinden haber alınamadı. Jandarma Komutanlığı'nda o dönemde, son günlerde Türkiye'nin ismini öğrendiği bir isim bulunuyordu. Bu isim, emekli tuğgeneral Levent Ersöz'ün yakalandığı Yüzüncü Yıl Hastanesi'nde yanında bulunan astsubay Selim Gül'dü. Tanış ve Deniz'in aileleri başvurularından sonuç alamayınca AİHM'ye gitti. 2003'te Ankara'ya gelen AİHM heyeti astsubay Selim Gül'ü dinledi. Gül, her iki kişiyi de tandığını ve kayboldukları gün gördüğünü kabul etti. Avukatlara göre, Ersöz çağrılara yanıt vermedi ve "Ben Türk savcılarına konuşurum" dedi. Türkiye bu dava nedeniyle AİHM'de mahkûm oldu. Gerekçeler arasında "yaşam hakkının korunamaması" ve "etkin soruşturma yapılmaması" vardı. Bu iddia şimdi Tanış ve Deniz ailelerinin avukatı Tahir Elçi tarafından Ergenekon soruşturması içine taşındı. Avukat Elçi, İstanbul Başsavcılığı'na yaptığı suç duyurusunda Tanış ve Deniz'in, Levent Ersöz tarafından öldürüldüğünü, iddia ederek, olayın Ergenekon dosyasına dahil edilmesini istedi.