Abuzittincim, Ciddi ciddi düşünmeye başladım acaba biz de "gözaltı" olur muyuz diye? Hatırlar mısın iki sene önce senin kedi Mırmır kaybolmuştu da biz onu aramak için dolaşırken
Yalçın Küçük 'ün evinin önünden geçmiştik.. Hatta sen o sırada balkonda oturmakta olan Küçük'e seslenerek "..hocam buralarda dolaşan sarılı beyazlı bi kedi gördünüz mü?" diye sormuştun.
Ertesi yıl da ben
Sabih Kanadoğlu ile, tesadüfen Kızılay meydanında yüz yüze gelmiş ve hafifçe tebessüm ederek kendisini selamlamıştım o da selamıma karşılık vermişti. Bunlara bi de, yıllar önce gençliğinde, aynı güzergâhta oturduğumuz için
Bedrettin Dalan 'la belediye otobüsünde zaman zaman karşılaşmamızı eklersen neden ciddi ciddi düşündüğümü anlarsın.
İşin kötüsü içeri giren bi türlü çıkamıyor Abuzittincim.. Konuşulan bi takım ciddi laflara rağmen "tam iddianame" ortada henüz yok. Gerçi bu Ergenekon'la ilgili değil, böyle bi çok tutuklu var, içeri alınmış, unutulmuş.. Aylar hatta yıllardır bekliyorlar ki hâkim karşısına çıksınlar. O garibanların seslerini duyan hiç yok! Özetle çok karışık bi durum kardeşim.
Parlamentodakilerin kafası karışık, yargının kafası karışık, askerin kafası karışık,vatandaşın kafasıysa iyice karışık..
Böyle bi karışık durumda IMF de kalkmış müzakereye gelmiş.. Müzakerelerin ana konusu ne kadar "kredi" verecekleriymiş.. Bizimkilerin amacı, öncelikle, 9 milyar dolarlık bi kredi dilimi sağlamakmış.. 9 milyar dolar dediğin Antalya'nın bir yılda turizmden kazandığı para Abuzittincim. Valla bi türlü aklım almıyor. Neden biz, inadına turizm sektörünü bu kadar görmezden geliyoruz da 9 milyar dolar için IMF'nin ağzının içine bakıyoruz.. Adam gibi bi turizm politikasıyla neden biz de Fransa gibi, İspanya gibi 70 milyar 80 milyar dolar girdi sağlamayalım..
Şu anda turizmin bizde bıraktığı para Fransa'nın dörtte biri, İspanya'nınsa üçte biri kadar. Yani anlayacağın doğru dürüst bi turizm politikasıyla Türkiye'nin bi kaç yılda IMF'ye filan ihtiyacı kalmaz ama bunu anlayan yok.. Hayrettir yani.. O kadar hayret ki bak, devletin resmi rakamları ekonominin resmen tepetaklak gittiğini gösterirken, aralık ayında bile
Türkiye hâlâ turist çekiyor. Kasım ve aralıkta en az 1 milyar dolar girmiştir. IMF'siz filan temiz, net para bu! Reklam da yok. İspanya'nın turizm reklamları için 400 milyon, Yunanistan'ın 200 milyon euro harcadığını düşünürsen bizde turizmin ne kadar büyük potansiyele ulaşabileceği daha iyi anlaşılır.
Yalnız bu hükümet değil, bundan öncekiler de bu altın yumurta yumurtlayan tavuğu bi türlü doğru dürüst yemlemesini beceremediler kardeşim. Fakat gene de horozu iğdiş etmediğimize şükretmek lazım.
Münasip yerlerinden öperim Abuzittincim.
Güneş
Tecellister@gmail.com
Bugünkü Tüm Yazıları
Tecelli'den Abuzittin'e mektuplar
Yayın tarihi: 11 Ocak 2009, Pazar
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2009/01/11//haber,CE9EDFF23B314A63962242D42C9D3E1B.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2009, TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş.