| 9 Ocak 2009, Cuma |
Kalp nakliyle hayata tutundular
Giriş Saati : 09.01.2009 15:10
Güncelleme : 09.01.2009 21:34
Güncelleme : 09.01.2009 21:34
Ankara ve Çorlu'da hayatını kaybeden iki hastanın kalpleri, 16 yaşındaki Gülter Öztürk ile 30 yaşındaki Mehmet Çatakoğlu'na hayat verdi.
Ankara Yüksek İhtisas Hastanesi'nde aynı gün içinde yapılan 2 kalp nakliyle 16 yaşındaki Gülter Öztürk ile 30 yaşındaki Mehmet Çatakoğlu hayata yeniden tutundu.
Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesinde kafa travması nedeniyle beyin ölümü gerçekleşen 40 yaşındaki bir erkek hastanın ailesi organ bağışına karar verdi. Bağışlanan kalbin acil bekleme listesindeki, 6 yaşından beri kalbinin sağ odacığında ritm bozukluğu olan 16 yaşındaki Gülter Öztürk'e uygun olduğu belirlendi, Başhekim Prof. Dr. Mustafa Paç, Doç. Dr. Mehmet Ali Özatik ve Doç. Dr. Şeref Küçükel'den oluşan ekip, başarılı bir ameliyatla nakli gerçekleştirdi.
İkinci nakil ise 30 yaşındaki 2 çocuk babasına yapıldı. Tekirdağ'da kafa travmasından hayatını kaybeden 17 yaşındaki bir genç kızın organları bağışlanınca, Yüksek İhtisas Hastanesi'nin kalp damar-cerrahisi servisinde görevli ekip, bu sefer kiralanan bir jetle Çorlu'ya hareket etti.
2.5 saat gibi kısa bir sürede Ankara'ya getirilen kalp, Prof. Dr. Mustafa Paç, Doç. Dr. Kanat Özışık ve Opr. Dr. İrfan Taşoğlu tarafından gerçekleştirilen operasyonla 30 yaşındaki 2 çocuk babası Mehmet Çatakoğlu'na nakledildi.
"NAKİLLER YAPILMASAYDI HASTALAR KISA SÜREDE HAYATINI KAYBEDERDİ"
Türkiye Yüksek İhtisas Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Paç, kalp nakli yapılan iki hastanın da durumlarının iyi olduğunu ve tedavilerinin yoğun bakımda sürdüğünü belirterek, "Acil bekleme listesinde olan hastaların nakillerin yapılmaması durumunda kısa sürede hayatlarını kaybetme riskleri bulunuyordu" dedi.
Prof. Dr. Paç, bu durumda bir çok hastayı kaybettiklerini ifade ederek "Türkiye'de nakil bekleyen 5 bin dolayında hasta olduğunu tahmin ediyoruz. Ülkemizde organ bağışı ne yazık ki çok yetersiz. Geçen yıl toplam 7 kalp nakli yapmıştık. Aynı günde 2 kalp nakli bir devlet hastanesinde ilk defa oldu. İnşallah bu olağan hale gelir de hastalarımız ölmez" dedi. Prof. Dr. Paç, Sosyal Güvenlik Kurumu'nun organ bağışı için kiralanan uçağın parasını ödediğini, 30 yaşındaki hasta için bağışlanan kalbin de bu sayede Ankara'ya getirilebildiğini kaydederek, "Kalbin çıkarılıp hastaya nakli arasında en fazla 4 saat geçmesi gerekiyor. Bu vakada nakil 2.5 saat içinde gerçekleştirilebildi" diye konuştu.
"ORGAN BAĞIŞI YAPAN AİLEYE MİNNETTARIZ"
Gülter Öztürk'ün babası Sabahattin Öztürk, çok zor dönemler geçirdiklerini söyleyerek "Allah kimsenin başına vermesin. Kızım ayrı çekiyordu, biz ayrı çekiyorduk. Özellikle son dönemde okula gidemez, insan önüne çıkamaz olmuştu" dedi.
Son zamanlarda kızının karnı şiştiği için çevreden değişik tepkiler aldıklarını ifade eden Öztürk, "Bazıları kızımı hamile sanıyordu. Kimseyi böyle olmadığına inandıramıyorduk. Organ bağışının günah olduğunu söyleyenler var. Bu kesinlikle doğru değil. Biz ailece organlarımızı bağışladık. Herkes organlarını bağışlasın ki hayatlar kurtulsun" dedi.
Organ bağışı yapan aileye minnettar olduklarını, ömür boyu onlara dua edeceklerini belirten Öztürk, "Kızınız hastaneden çıkınca ilk olarak ne yapmak istiyor?" sorusuna ise "Okulunu ve arkadaşlarını çok özlemiş. Çok başarılı bir öğrenciydi ama hastalığından dolayı lise 3. sınıftayken okulu bırakmak zorunda kaldı. İnşallah bir an önce iyileşip tekrar okuluna dönecek" şeklinde cevap verdi.
(ANKA)
Ankara Yüksek İhtisas Hastanesi'nde aynı gün içinde yapılan 2 kalp nakliyle 16 yaşındaki Gülter Öztürk ile 30 yaşındaki Mehmet Çatakoğlu hayata yeniden tutundu.
Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesinde kafa travması nedeniyle beyin ölümü gerçekleşen 40 yaşındaki bir erkek hastanın ailesi organ bağışına karar verdi. Bağışlanan kalbin acil bekleme listesindeki, 6 yaşından beri kalbinin sağ odacığında ritm bozukluğu olan 16 yaşındaki Gülter Öztürk'e uygun olduğu belirlendi, Başhekim Prof. Dr. Mustafa Paç, Doç. Dr. Mehmet Ali Özatik ve Doç. Dr. Şeref Küçükel'den oluşan ekip, başarılı bir ameliyatla nakli gerçekleştirdi.
İkinci nakil ise 30 yaşındaki 2 çocuk babasına yapıldı. Tekirdağ'da kafa travmasından hayatını kaybeden 17 yaşındaki bir genç kızın organları bağışlanınca, Yüksek İhtisas Hastanesi'nin kalp damar-cerrahisi servisinde görevli ekip, bu sefer kiralanan bir jetle Çorlu'ya hareket etti.
2.5 saat gibi kısa bir sürede Ankara'ya getirilen kalp, Prof. Dr. Mustafa Paç, Doç. Dr. Kanat Özışık ve Opr. Dr. İrfan Taşoğlu tarafından gerçekleştirilen operasyonla 30 yaşındaki 2 çocuk babası Mehmet Çatakoğlu'na nakledildi.
"NAKİLLER YAPILMASAYDI HASTALAR KISA SÜREDE HAYATINI KAYBEDERDİ"
Türkiye Yüksek İhtisas Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Paç, kalp nakli yapılan iki hastanın da durumlarının iyi olduğunu ve tedavilerinin yoğun bakımda sürdüğünü belirterek, "Acil bekleme listesinde olan hastaların nakillerin yapılmaması durumunda kısa sürede hayatlarını kaybetme riskleri bulunuyordu" dedi.
Prof. Dr. Paç, bu durumda bir çok hastayı kaybettiklerini ifade ederek "Türkiye'de nakil bekleyen 5 bin dolayında hasta olduğunu tahmin ediyoruz. Ülkemizde organ bağışı ne yazık ki çok yetersiz. Geçen yıl toplam 7 kalp nakli yapmıştık. Aynı günde 2 kalp nakli bir devlet hastanesinde ilk defa oldu. İnşallah bu olağan hale gelir de hastalarımız ölmez" dedi. Prof. Dr. Paç, Sosyal Güvenlik Kurumu'nun organ bağışı için kiralanan uçağın parasını ödediğini, 30 yaşındaki hasta için bağışlanan kalbin de bu sayede Ankara'ya getirilebildiğini kaydederek, "Kalbin çıkarılıp hastaya nakli arasında en fazla 4 saat geçmesi gerekiyor. Bu vakada nakil 2.5 saat içinde gerçekleştirilebildi" diye konuştu.
"ORGAN BAĞIŞI YAPAN AİLEYE MİNNETTARIZ"
Gülter Öztürk'ün babası Sabahattin Öztürk, çok zor dönemler geçirdiklerini söyleyerek "Allah kimsenin başına vermesin. Kızım ayrı çekiyordu, biz ayrı çekiyorduk. Özellikle son dönemde okula gidemez, insan önüne çıkamaz olmuştu" dedi.
Son zamanlarda kızının karnı şiştiği için çevreden değişik tepkiler aldıklarını ifade eden Öztürk, "Bazıları kızımı hamile sanıyordu. Kimseyi böyle olmadığına inandıramıyorduk. Organ bağışının günah olduğunu söyleyenler var. Bu kesinlikle doğru değil. Biz ailece organlarımızı bağışladık. Herkes organlarını bağışlasın ki hayatlar kurtulsun" dedi.
Organ bağışı yapan aileye minnettar olduklarını, ömür boyu onlara dua edeceklerini belirten Öztürk, "Kızınız hastaneden çıkınca ilk olarak ne yapmak istiyor?" sorusuna ise "Okulunu ve arkadaşlarını çok özlemiş. Çok başarılı bir öğrenciydi ama hastalığından dolayı lise 3. sınıftayken okulu bırakmak zorunda kaldı. İnşallah bir an önce iyileşip tekrar okuluna dönecek" şeklinde cevap verdi.
(ANKA)
Yayın tarihi: 9 Ocak 2009, Cuma
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2009/01/09//haber,513688F543FA43E9A170895BB4A5FFE0.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2009, TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş.
Yaşam Haberleri
Diğer Yaşam Haberleri
Son Dakika | Ana Sayfa | Yazarlar | Çizerler | Günün İçinden | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Spor | Hava Durumu | Sarı Sayfalar | Dosyalar | Günaydın | Televizyon | Astroloji | Sağlık | Magazin | Teknoloji | Otomobil | Turizm Rehberi | Emlak | İşte İnsan | Sabah Çocuk | Mobil Eğlence | Detaylı Arama | Cuma | Cumartesi | Pazar | Kültür-Sanat | EGazete | Gazete Reklam | Internet Reklam | Gizlilik Bildirimi | Künye / İletişim | Bize Ulaşın
 |
Copyright © 2003-2009 Tüm hakları saklıdır. TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş. | 
|