kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
6 Ocak 2009, Salı
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Çizerler
Sabah Günaydın Cuma Cumartesi Pazar Buzz
 
24 Saat
24 Saat
Günaydın  
YÜKSEL AYTUĞ

Televizyon sektörü iflas etmiştir!

Sonunda beklenen oldu. Televizyon sektörü iflas etti. Neden mi bu kadar kesin ve iddialı konuşuyorum? Görünen köy kılavuz istemiyor da ondan... Kanal D'nin durumuna bakın: Bir haftadır prime time denilen haber sonrası en değerli kuşakta Arka Sokaklar ve Aşk-ı Memnu dizilerinin tekrar bölümlerini yayınlayıp, duruyor. Geçen hafta Beyaz Show ile Disko Kralı da yayınlanmadı. Bazı gündüz programları da bir süreliğine donduruldu. Diğer kanallar da ekonomik nedenlerle "küçülme" kararı aldı. Ülkenin en çok izlenen yerli dizisi Kurtlar Vadisi buhar oldu. Yılbaşı gecesi büyük kanallar futbol deyimiyle "doldur-boşalt" yaptılar. Ciner Grubu'nun büyük bir iddia ve beklenti ile arkasında durduğu Kanal 1 toz-duman... NTV'nin, eski Kral TV'yi satın alarak büyük kanallara rakip olacak yeni bir şov kanalı kurma hayali ötelendikçe öteleniyor... Bu köşede en az 3 yıldır deniz feneri gibi çakıp, duruyordum. "Kanal yöneticileri, yapımcılar, oyuncular kendinize gelin. Boğaz'da dümeni kilitlenmiş Rumen tankeri gibi akıntıya kapıldığınızın farkında değil misiniz?" diye ışığı gözlerinin içine sokuyordum. "Bir sezonda 85 diziyi Hollywood bile kaldıramaz. Bu dizi çılgınlığının sonu yok" diye bas bas bağırıyordum. Ben bunları yazıp, dururken bazıları "Televizyon patronunun, yöneticisinin işinden sana ne kardeşim? Nereye ne harcarlarsa harcasınlar. Tasası sana mı düştü?" diyorlardı. Alın işte sonuç ortada. Bu kaostan en çok kim etkilendi? Televizyon izleyicileri... Bu ekonomik darboğazda herkes evine kapanıp, tek eğlence kaynağı olan ekrana burnunu yapıştırmışken şimdi sevdikleri diziler, programlar ortada yok. Kanal yönetimlerinin hesapsızlığından en çok izleyici mağdur oldu... Reytinge ve reklam gelirine "göbeğinden" bağlı televizyon sistemini yaratıcılıktan uzaklaştırıp, "videoculuk" haline getirenler, özgün programlar bulup, yayınlamak yerine tanesi 700 bin liradan dizi siparişi verenler, çılgın rekabet gözlerine katarakt gibi indiği için bir oyuncuya bölüm başına 60 bin lira ödeyenler şimdi dertlerine yansın...