Yeni yıl yeni kararlar, yeni başlangıçlar, yeni yerler, yeni insanlar, yeni bir sürü şey demek aslında. Tamam, kendimizi kandırırız hep bu 'yeni denemeler' konusunda ama olsun... Karar almak da iyidir, insana umut aşılar. Son günlerde gazeteleri okurken, insanları dinlerken, bir şeyler izlerken, çevremizde olana bitene bakarken, alıcı gözle süzerken, 'bundan bana ekmek çıkar mı' diye düşünürken, 'yapmamız' gerekenlerden çok, 'yapmamamız' gerekenleri biriktirdiğimi fark ettim. Sizden mi esirgeyeceğim? Buyurun, okuyun ve asla yapmayın:
* Gayret gösterelim; CHP milletvekili Canan Arıtman gibi kafatasçı, ırkçı bir insan olmayalım! Her tartışmayı etnik kökene indirgeyen vekiller de seçmeyelim ayrıca.
* Öğrenelim, herkese de öğretelim: 'Özür dilemek' kötü bir şey değildir! Kalbini kırdıklarımızdan, yalan söylediklerimizden, iletişim kuramadıklarımızdan özür dileyelim. Siz dilemek zorunda değilsiniz ama büyüklük gösterip özür dileyebilenlere hakaret etmeyelim hiç değilse!
* Önce Mustafa, sonra da AROG! İzlemeyenler de en az izleyenler kadar yorum yaptı. Bekir Coşkun izlemediği Mustafa filmini 'güvenilir kaynaklara' dayanarak yerden yere vurdu. Ardından Mehmet Ali Erbil "AROG'u izlemedim ama gidenler dayanamadıklarını söylüyor" diyerek filme 'ciddiyetsiz' yaftasını yapıştırdı. Şu hayatta hep ciddi işler yapan M.Ali'yi örnek alıp da izlemediğimiz filmler hakkında yorum yapmayalım lütfen!
* Mustafa demişken... "Filmde Atatürk çok sigara/içki içiyor, kadınlara zaafı var gibi gösteriliyor" türünde şikayetlerde bulunmayalım ki, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı gibi 'daha mühim işlere bakması gereken' yargı makamları bizi ciddiye almasın! (Evet, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı yukarıdaki gerekçelerle Can Dündar hakkında soruşturma başlatmış!)
* Dizilerde, filmlerde parlayan her adama "Gay rolünde oynar mısın?" diye sormayalım, insanları aynı soruyla baymayalım!
* Allah aşkına Issız Adam yazısı yazmayalım artık! (Allah'ın adını verdim bakın!) Ne filmi, ne müziklerini, ne filmde görünen mekanları... (Filmi herkes yazıp çizmeye başladığında, yönetmeni Çağan Irmak'la konuşmuştuk; 'Bu kadar çok yazılıp çizilmesinden korkuyorum, artık nefret edecekler' demişti. E adam öngörülüymüş, ne diyeyim!)
* Şort arkalarına reklam almayalım lütfen! Tamam Futbol Federasyonu; Brezilya, Fransa, İspanya gibi ülkelerden feyz alarak 'şortlara reklam almayı' kabul etti ama tam poponun üzerine 'Aksa' falan gibi isimler koymayalım. ('Kulüplerin gelirleri artacak, sen karışma' diyecekseniz, hiç değilse alacağınız isimler şaibe yaratmasın!)
* AROG filmiyle Gerard Depardieu'lu Rrrr filminin ne kadar benzer olduğunu iddia edip, üstelik iki filmin kare kare fotoğraflarını da sürmanşetten verdikten sonra ertesi gün dönüp "Cem Yılmaz'a yapılan büyük haksızlık" diye köşe yazısı döşemeyelim, komik olmayalım bi' zahmet!
* Hacca giden Yaşar Alptekin'i camilerde falan görüp kolundan öpmeyelim, saçmalamayalım lütfen! (İyiden iyiye şuursuz bir millet olmaya başladık)
* Melih Gökçek'le ve onun gibi dinlemeyi bilmeyenlerle tartışmayalım!
* Havaalanlarında çorap üstüne terlik giyip de milletin diline düşmeyelim! (Bana kalsa bakımsız parmaklara da parmakarası terlik giydirmem ama neyse...)
Yayın tarihi: 22 Aralık 2008, Pazartesi
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/12/22/gny/sever.html
Tüm hakları saklıdır.