Bu işlere elini veren kolunu kaptırır. Hem de fena halde... Fal dediğin; diyelim dövme yaptırmak, estetiğe, diyete sardırmak gibidir. Misal; önce bileğine küçük bir harf yaptırmakla başlar dövme sevdası, sonra ayağın, bacağın, karnın derken kopar gidersin. Estetik işlerinde de aksini görmedim valla. Minik bir botoks ya da burun operasyonuyla olaya "Merhaba" çekersin sonra ille de gerisi gelsin! Kimse seni durduramaz, "Çok güzelsin" demeleri kesmez, aynaya baktın mı mutlaka bir kusur bulacaksındır.
AKUT BİLE KURTARAMAZ Fal da o hesaptır. Bir kere fal dünyasına dadandın mı, seni kim kurtarsın! Bizim kızlarda da bir fal muhabbetidir gidiyor. İş gırgırı aşmış durumda. Kahvesi, tarotu, suyu derken o kadar falsız kalınamıyor ki geçen gün Beyoğlu'nda dolanırken bir bakmışım, 'kahve içene fal bedava' kafelerinden birine sürüklenmişim! Karanlık merdivenlerden çıkarken üç Kulhuvallahü bir Elham okuyorum. Neymiş kapıda 'su falı bakılır' yazıyormuş, öyle herkes su falına bakamazmış. Ay Allah'ım sen affet... Merdivenler de çık çık bitmiyor. Bizi fal diye oracıkta kesseler AKUT bile bulamaz. Öyle gerilmişim ki, kafenin kapısına gelince, kapıyı tıklatıyorum. Salak! Kafenin kapısı tıklatılır mı? İçeri giriyoruz. Bilge garson kadın yanımıza geliyor. "Ne falı baktıracaksınız?" Ay ne bileyim ben, bakla falı olsun! Arkadaşım kızıyor, duruma hakim "Önce su, sonra tarot..." Masa masa sıra bekliyor insanlar. "Valla sıra bekleyemem" diyorum, bizi araya kaynatıyorum. Bizimkini yanına alıyor falcı teyze, ben de hemen masanın ucuna sıkışıyorum. Ortada bir bardak bildiğiniz su!
PEYNİR DE KOY BARİ! Arkadaşım pek gergin, ne derse inanacak besbelli. Ben de havaya girdim mi. Kadın önce okuyor üflüyor suya... (Tövbeee) Başlıyor anlatmaya. Arada "İç şu sudan" buyuruyor arkadaşıma. Kaşım gözüm oynuyor. Aman! İçme içme... O bayılırsa, beni kimse ayıltamaz, sonumuz falcıdan olur valla. Vayy! Teyze bir atıyor ki... Kendi işinin sahibi arkadaşıma "Yakında patron olacaksın, biraz sabret" falan çekiyor. Torlanıp toplanıp çıkıyoruz fal kafeden. O sırada başka bir arkadaştan haber geliyor; "Kızlar koşun, yumurtacı gelecek..." E bana da bir kasa al, köy yumurtası mı bari? Yok! Falcıymış yumurtacı. "Hadi oradan!" çekiyorum... "Ay valla ne dese çıkıyor Ayşe koş" diyor. Nasıl ya! Kadın bardağa yumurta kırıyormuş. İçine peynir ufalasın da omlet olsun bari! Anlaşılan bu fal dünyası yakaladığının suyunu çıkartıyor. Herkes duymak istediğini duyana kadar bu işin peşini bırakmıyor. Aman sen kapılma ey okur! Sonun yumurtacı olur.
Yayın tarihi: 19 Aralık 2008, Cuma
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/12/19/gny/ozyilmazel.html
Tüm hakları saklıdır.