Giriş Saati : 18.12.2008 15:03 Güncelleme : 18.12.2008 20:42
Başbakanlık Başdanışmanı Ahmet Davutoğlu, ''AB'nin Türkiye olmadan küresel aktör olamayacağını'' söyledi.
Fransa Dış Politika Enstitüsü (IFRI) ve Türkiye Ekonomik ve Sosyal Etütler Vakfı tarafından Fransa senatosu binasında düzenlenen konferansta, Türkiye-AB ilişkileri tartışıldı.
Konferansın sabahki oturumunda konuşan Davutoğlu, Kafkasya'daki krizin ve Orta Doğu'daki gelişmelerin Türkiye'nin bölge ve AB için önemini bir kez daha ortaya koyduğunu vurguladı.
Türkiye'nin Balkanlar, Orta Asya, Orta Doğu ve Kafkasya'daki bölgesel önemine dikkati çeken Davutoğlu, küresel güç olmak isteyen AB'nin Türkiye'ye, Türkiye'nin de AB'ye ihtiyacı olduğunu belirtti.
Türkiye'nin Fransa ile ilişkilerinin üç ayağı bulunduğunu ifade eden Davutoğlu, bu konuda özetle şunları söyledi:
''Bu ayaklardan birisi ikili ilişkiler, burada bir sorun yok. Ekonomik ilişkiler gayet iyi gidiyor. İkincisi bölgesel ilişkiler, iki ülke de gerek Orta Doğu gerek Kafkasya'daki krizde barış ve istikrarın sağlanması için çaba sarf ediyor. Ancak Türkiye'nin AB üyeliği ile ilgili müzakereler açısından Türkiye-Fransa ilişkilerinin iyi gittiğini söylemek zor.''
AB içinde Fransa, İngiltere, Almanya ve İspanya gibi ülkelerin küresel anlamda oynadıkları role değinen Davutoğlu, bölgesel güç Türkiye'nin tam üyeliğinin AB'ye de önemli yarar sağlayacağını ifade etti.
AB'deki ilişkilerin statik (durağan) olmadığını ve belirli bir dinamizmi içerdiğini kaydeden Davutoğlu, AB ülkeleri yönetimleri ve vatandaşlarının geçmişi ve bugünü düşünmenin dışında geleceği de dikkate almaları gerektiğini belirtti, küresel zorluklarla birlikte Türkiye'nin AB üyeliğinin getireceği faydayı da göz ardı etmemelerini istedi.
Fransa'nın AB dönem başkanlığı sırasında dış politikada özellikle Kafkasya ve Orta Doğu'da oynadığı aktif role dikkati çeken Davutoğlu, yine aynı şekilde bu bölgelerde barış ve istikrarın sağlanması için Türkiye'nin yaptığı katkıya atıfta bulunarak, Türkiye ve AB'nin birbirine ihtiyacı bulunduğunu ve tam üyeliğin iki tarafın da çıkarına olduğunu kaydetti.