Dişi ağrıyanlar dikkat!
Giriş Saati : 18.12.2008 11:24
Güncelleme : 18.12.2008 22:22
Oral Lazer Uygulamaları Derneği Başkanı Dr. Nükhet Berk, diş ağrısına karşı, dişin üzerine aspirin, rakı, kolonya, tütün ve tuz konulmasının da ağrıyı ortadan kaldırmayacağını söyleyerek "Alkol ve alkol içerikli maddeler diş ve diş eti bölgesine uygulandığında diş etlerinde alkol-aspirin yanığı görülebilir. Dişlerin üzerine uygulanan diğer maddelerin de ağrı kesici özellikleri yoktur" dedi.
Oral Lazer Uygulamaları Derneği Başkanı Dr. Nükhet Berk, ANKA'ya yaptığı açıklamada,diş ve ağız bakımında doğru bilinen pek çok bilginin aslında yanlış olduğunu söyledi. Sağlıklı diş ve diş eti için, hekimlerin önerileri doğrultusunda uygulama yapılması gerektiğini belirten diş hekimi Berk, "Aksi halde dişlerde çürük oluşabilecek, diş minesi zarar görebilecek ve diş etlerinde çekilme meydana gelebilecektir" dedi. Sağlıklı ağız ve diş sağlığı için hekimlerin önerilerinin dikkate alınması gerektiğini belirten Berk, yanlış bilgilerin uygulanması halinde özellikle diş minesinin zarar gördüğüne ve diş etlerinde çekilme meydana geldiğine dikkati çekti.
TUZ VE KARBONATLA BEYAZLATMA SAKINCALI
Dişlerin tuz ya da karbonatla fırçalanmasının da dişleri beyazlatmaktan çok içerdiği büyük granüller nedeniyle diş minesini çizdiğine, aşındırdığına ve matlaştırdığına dikkati çeken Berk, bu yöntemi özellikle sigara içenlerin tercih ettiğini kaydetti. Berk, bazı beyazlatma ürünlerinin de diş minesini çizerek geri dönüşümü olmayan renklenmelerin oluşmasına neden olabildiğini ifade etti. Berk, diş bakımıyla ilgili yanlış bilinenlerin başında, diş fırçası seçiminin geldiğini söyleyerek "Sert fırçalama dişleri temizlemekten çok aşınmalara neden olacaktır. Dişlerin mine tabakası aşındığı için, alttaki sarı tabaka belirginleşir ve diş rengi sarı görünür. En önemlisi ise dişlerde sert fırçalamaya bağlı hassasiyet ve diş etinde çekilme olabilir" dedi.
Dişlerin iyi fırçalanmasının, fırçanın sertliğiyle değil tekniğiyle ilgili olduğunu belirten Berk, bu konudaki uyarı ve önerilere ilişkin şunları söyledi:
"Çok sert fırçalar dişleri aşındırabilir. Çok yumuşak fırçalar ise dişleri temizlemeyeceğinden orta sertlikte fırça kullanılmalıdır. Son yıllarda tüm ailenin değişen başlıklarla kullanabileceği elektrikli diş fırçaları önerilmektedir. Diş fırçalarının en az 6 ayda bir yenilenmesi gerekir, çok sert fırçalayanlarda ise fırça kıllarının dışa doğru kıvrılması durumunda 3-4 ayda birde yenilenmelidir. Diş fırçalama işlemi tamamlandıktan sonra, dilin üst kısmı da özel dil fırçası veya diş fırçanın sapıyla sıyrılarak ağız mikroplardan arındırılmalıdır. Kullanılacak macun miktarı ise mercimek tanesi büyüklüğünde olmalı ve fırçalamaya başlamadan önce fırçanın ıslatılmaması gerekmektedir. Macunun köpürmesi için yeterli sıvı ağızda zaten mevcuttur."
Berk, diş röntgeni çekiminde radyasyona maruz kalınacağı korkusunun da yersiz olduğunu belirterek "Bu işlemde alınan radyasyon çok azdır" dedi. "Diş taşlarının temizlenmesinden sonra diş taşı oluşumu artar' görüşünün de yanlış olduğuna işaret eden Berk, "Doğru teknikle fırçalama yapıldığında diş taşı oluşumu engellenmektedir. Ayrıca diş fırçalarken diş etlerinin kanaması iltihap belirtisi olarak kabul edilebilir. Diş etleri kanıyor diye dişlerin fırçalanmaması ise sorunu daha da artırır" diye konuştu.
GEBELİK DÖNEMİNDE DİŞ ETİ İLTİHABI OLUŞABİLİR
Gebelik döneminde ağız ve diş sağlığına gerekli özen gösterilerek, çürük ve diş eti problemleri giderildiği takdirde diş kaybı görülmeyeceğini ifade eden Diş Hekimi Nükhet Berk, şöyle devam etti:
"Bebek düşünen anne adayları genel sağlık kontrolünden geçtikleri gibi, diş kontrolünden de geçip gerekli tedavilerini yaptırmalıdır. Hamileliğin her döneminde diş tedavisi yapılabilir ancak ilk 3 ay içinde lokal anestezi uygulanması doğru değildir. Bu dönemde de yeni teknolojilerden lazer kullanılarak hiç anestezisiz olarak gerekli tedaviler yapılabilir. Gebelik döneminde diş eti kanaması, dişten kalsiyum çekilmesinden kaynaklanmamaktadır. Ağız bakımına yeterli özenin gösterilmemesi durumunda hamilelikteki hormonal değişiklikler sonucu diş eti iltihabı oluşabilecektir ya da daha önce var olan iltihaplanma ise hamilelikte ilerleyebilecektir."
(ANKA)
Yayın tarihi: 18 Aralık 2008, Perşembe
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/12/18//haber,367ECF2B7F864CDE820153D70315CC24.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş.