kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
17 Aralık 2008, Çarşamba
Sabah
 
Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Emlak Yazarlar Çizerler
Gündem Siyaset Ekonomi Yaşam Dünya Teknoloji Turizm Otomobil
 
24 Saat
24 Saat

"1 saat 10 dakikada Ankara'dan Konya'ya ulaşacağız"

AA
Giriş Saati : 17.12.2008 17:17
Güncelleme : 17.12.2008 23:51
Yeni Haber
İLİŞKİLİ HABERLER
"1 saat 10 dakikada Ankara'dan Konya'ya ulaşacağız"
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''En geç 2010 yılı itibariyle Ankara-Konya arasındaki hızlı treni bitiriyoruz. 1 saat 10 dakikada Ankara'dan Konya'ya ulaşacağız'' dedi.

Başbakan Erdoğan, Eski Adliye Meydanı'nda düzenlenen Toplu Açılış ve TOKi Konutlarının Anahtar Dağıtım Töreni'nde yaptığı konuşmada, Konya'nın çehresini değiştirdiklerini, Konya'ya girildiğinde modern bir şehre gelindiğinin anlaşıldığını söyledi.

Konya, Kayseri ve Antalya'yı görenlerin, buraların Avrupa şehirlerinden bir farkları olmadığını söylediklerini anlatan Erdoğan, bu değişimin ''Ak belediyecilik'' anlayışıyla hayata geçirildiğini kaydetti.
''İlim bizim yitiğimizdir. Nerede bulursak alırız'' diyen Erdoğan, ''İnşallah, muasır medeniyetler seviyesinin üstüne çıkmanın laf olmadığını icraatlarımızla biz göstereceğiz. Bunun örneklerini veriyoruz'' diye konuştu.

Mevlana dostlarının yaşadığı Konya'yı bir çekim merkezi haline getireceklerini belirten Erdoğan, Konya'yı AK Parti iktidarından önce 500 bin, şu anda ise 2 milyon turistin ziyaret ettiğini ifade etti.
Konya'nın, inanç ve kültür turizminin önemli hareket merkezlerinden biri olacağını kaydeden Erdoğan, Konya'nın İstiklal Savaşı'nda en çok şehit vermiş illerden biri olduğunu hatırlatarak, bunun nişanesi ve sembolü olarak İstiklal Harbi Şehitliği inşa edildiğini ve bu şehitliğin açılışının bugün yapılacağını söyledi. Erdoğan, ''Şehidini unutmayan bir anlayış, geleceğini bu denli güçlü oluşturur, güçlü kurar'' dedi.

KONYA'YA 33 BİN KİŞİLİK STADYUM

Konya Büyükşehir Belediyesi'nin 5 yıl içinde 815 trilyon lira yatırım yaptığını belirten Erdoğan, buna merkezi yönetimin yaptığı yatırımların dahil olmadığını dile getirdi.

''En geç 2010 yılı itibariyle Ankara-Konya arasındaki hızlı treni bitiriyoruz. 1 saat 10 dakikada Ankara'dan Konya'ya ulaşacağız'' diyen Erdoğan, Ankara-Konya karayolu üzerindeki 'makas' denilen bölgeye de değinerek, ''Ah ah, hep bir şey söylerlerdi: Makas, makas, makas... Ya ben de derdim ki bu terzi makası mıdır, nedir? Meğerse o makas ne canlar almış. Ama şimdi biz işte o makası tarihe gömüyoruz. Artık inşallah raylı sistemle burada ulaşımda güvenliği getiriyoruz'' ifadesini kullandı.
Ankara ve Konya'nın duble yollarla da birbirine bağlandığını kaydeden Erdoğan, Konya'ya 33 bin kişilik stadyumun yapılacağını da açıkladı.
Eğitim noktasında asla mazeret kabul etmediklerini de vurgulayan Erdoğan, ''Param yok okuyamadım, okulum yok okuyamadım, kitabım, defterim yok okuyamadım bahanelerini asla kabul etmiyoruz'' dedi.
İlköğretimde okuyan erkek öğrencilere 20 YTL, kız öğrencilere, 25 YTL, ortaöğretimde okuyan erkek öğrencilere 30 YTL, kız öğrencilere de 40 YTL ödendiğini ve bu paraların annelerin banka hesaplarına yatırıldığını hatırlatan Erdoğan, ''Derdimiz, okuma-yazma oranı daha da artsın. Geleceğe bakışımız daha güçlü hale gelsin'' diye konuştu.

KÖMÜR DAĞITIMI

Başbakan Erdoğan, konuşmasında şunları kaydetti:
''Bazıları çıkmış, dün TBMM'de diyor ki 'Halkımızı dilenci yapıyorsunuz. AK Parti iktidarı halkı dilenci yaptı' diyor. Biz şu andaki bu sosyal dokuyu kucağımızda bulduk. Bu, 6 yıllık bir sosyal doku değil. On yılların getirdiği bir doku.

Anayasamız ne diyor? Türkiye Cumhuriyeti Devleti demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir. Dört özelliği var. Sosyal devlet olmanın gereği nedir? Dara düşmüş olanın, garip gurebanın, fakir fukaranın yardımına koşan devlet. Devletin şefkat eli budur. İnsan öncelikli devlet budur. İşte biz şimdi bunu yapıyoruz.

'Bunlar kömür dağıtıyor' diyor. Kömürü niye dağıtıyoruz? Kömürü biz seçimden seçime mi dağıtıyoruz? Biz göreve geldik, 6 yıldır kömürü dağıtıyoruz. Niçin? Sen evinde o sıcak köşelerde yatarken, o sıcağı bulamayan Ahmedim, Mehmedim, Fatmam, Haticem ne yapacak? Onu soğukta mı bırakacaksın? Onu soğukta bırakmaması gereken kim? Devlet.
Onu arayıp bulacaksın. Onun için valilerime de söylüyorum, kaymakamlarıma da söylüyorum, belediye başkanlarıma da söylüyorum, muhtarlarıma da söylüyorum. Uzanacaksın, gideceksin, bulacaksın, kömürünü, sobasını vereceksin diyorum.

Bu bizim sorumluluğumuz. Bu sorumluluğu bize kim verdi? Siz verdiniz. Ve siz bize dediniz ki 'Git, bul'. Biz de gidip buluyoruz. Bizzat kendim de buluyorum. Valime diyorum ki sen de benim adıma git bul. Kaymakamıma, muhtarıma diyorum, sen de bul. Ulaşabildiğimiz yerlere kadar gideceğiz. Hatta Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Fonu'ndan hiçbir imkanı olmayana maaş bağlıyoruz.

Dünyada bugün 1 dolar günlük parayla yaşamaya çalışanların olduğu ülkeler var. Benim ülkemde şu anda bu yok. Benim ülkemde durum hamdolsun farklı. Niye? Çünkü biz bugün gelip hiçbir geliri imkanı olmayana git diyoruz müracaatını kaymakamlığa yap, kaymakamlıktan maaşını al. Ne zamana kadar? İşini bulana kadar. Bunlar ideal şeyler mi? Şüphesiz ki değil. Ama biz devletin imkanları içinde bunları sağlıyoruz. İşsizlik Fonu'nu daha güçlü hale getiriyoruz. Süreyi uzatıyoruz. İşsizlik Fonu'ndan verileni daha da arttırıyoruz. Neden? Sosyal devletin gereği bu. Bu ABD'de böyledir, Japonya'da da böyledir, Avrupa ülkelerinde de böyledir. Biz de bunu yapıyoruz. Onlar bizden daha iyi durumdadır ama onlar gelişmiş ülke, biz gelişmekte olan ülkeyiz. Başaracağız, daha iyi olacağız. Biz bunun kararlılığı içindeyiz.''

Erdoğan, konuşmasının ardından, Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Tanrıverdi, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek, Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Özhaseki, bazı AK Parti'li milletvekilleriyle birlikte 88 tesisin açılışını gerçekleştirdi.
Başbakan Erdoğan, açılış kurdelesini keserken, ''Bu makası saklayın. Bu makas öyle bir makas değil, hizmet makası'' dedi.