Nalet olsun içimizdeki şu dövüş sevgisine!

Meğer Okan'ın eldiven kuşanıp, Disko Kralı'nda boks şampiyonları ile dövüşmesi, Beyaz'ın tekerlekli sandalye üzerinde engellilerle basketbol oynaması boşuna değilmiş. Zira her ikisine de bolca "aksiyon" gerekiyormuş. Neden mi? Hemen anlatayım: Birkaç haftadır FOX'un cumartesi ve pazar geceleri yayınladığı boks maçları, her iki talk show programından da fazla reyting alıyordu. Rekabet için talk show'ların içine de dövüş ve aksiyon bölümleri eklemek artık "zorunluluk" olmuştu! Bu hafta izleyiciler yine FOX'a focuslandılar. (Odaklandılar anlamında) Türk sporcu Gökhan Saki'nin, Ruslan Karaev ile yaptığı K1 yarı final maçı için pek çok kişi uykusuz kaldı. Ama ne yazık ki bizim Gökhan böğrüne aldığı bir uçan tekme nedeniyle nakavt oldu. FOX'taki boks maçlarının bu denli ilgi görmesinde maçları anlatan Bilgehan Demir'in büyük katkısı olduğunu düşünüyorum. İyi ki bu genç arkadaşımıza en başından beri bu sütunlardan destek vermişim. Bundan 20 yıl sonra onun da Orhan Ayhan gibi bir "boks spikerliği duayeni" olarak anılacağını umut ediyorum. Bilgehan, bizim sporcumuzun maçında "Gökhan'a her gelen yumruk, sanki benim canımı acıtıyor" derken, maçın ne denli içinde olduğunu kanıtlar gibiydi. 2.18'lik Koreli Choi için kullandığı "çam yarması" deyimini ise hiç de abartılı bulmadım. Ama gelin görün ki, bizim çam yarması, yarı beline anca gelen rakibinden bir araba dayak yedi!.. Seven sever, izleyen izler, itirazım yok... Ama ben ringde yaşanan "vahşete" hâlâ alışamadım. Nalet olsun içimdeki şu insan sevgisine...