kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
15 Aralık 2008, Pazartesi
Sabah
 
Haberler Spor Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Yazarlar Çizerler
Magazin Sağlık Televizyon Yazarlar Kültür Sanat
 
24 Saat
24 Saat

AIDS fobisinden hastalar test yaptırıp tedavi olmuyor!

ESRA TÜZÜN
ESRA TÜZÜN
03.12.2008
30 yaşındaki Emre, bir senedir AIDS'le mücadele ediyor. Bir eşcinsel olan genç adam, bu hastalığın heteroseksüelleri de vurduğunu söylüyor ve ekliyor: Korku yüzünden şüpheliler test bile yaptırmıyor!..
Emre 30 yaşında, son derece yakışıklı bir adam... Kendisi, benim arkadaşım. Hatta diğer HIV pozitif hastalarla bağlantı kurmamı o sağladı. Emre'ye geçen yıl AIDS teşhisi konuldu. O günden beri, bu hastalığa karşı son derece etkili bir savaş veriyor. Emre aynı zamanda bir eşcinsel... Çocukluğu boyunca eşcinsel olduğu öğrenilirse dışlanacağını düşünmüş ve bu nedenle herkesten, özellikle de ailesinden durumunu saklamış. Ama kendi ayaklarının üzerinde durmaya başlayıp düzenini kurunca, özel hayatını aralarında benim de bulunduğum arkadaşlarına açıkladı. Kendisi; başarılı, disiplinli ve her zaman güvenilebilecek bir insan olarak, benim kafamdaki eşcinsellikle ilgili çoğu bilgisizlikten kaynaklanan bütün önyargıları temizledi.

ÜZÜLDÜ AMA YIKILMADI
Emre 30 yaşına geldiğinde, henüz eşcinsel olduğu için dışlanmaktan yeni kurtulmuşken, bu kez de AIDS'le karşılaştı. Marjinal insanların ve eşcinsellerin hastalığı olarak bilinen AIDS, son derece düzgün bir hayatı olmasına rağmen onu da yakalamıştı. Üzüldü ama yıkılmadı. Bu hastalığı taşıyan pek çok kişi anında işinden olurken, Emre'ye en büyük desteği patronu ve iş arkadaşları verdi. Geçtiğimiz yıl, görüntüsü kabusumuz olan AIDS'li hasta fotoğraflarındakilere benzer bir hal almaya başlayan Emre, kendisine teşhis konduktan sonra değişti. Kilo aldı, yüzünün rengi sarıdan kırmızıya döndü. Tedavi işe yaradı, sağlığıyla birlikte psikolojisi de düzeldi. Tıpkı eşcinselliği gibi hastalığının da kendi özeli olduğunu düşünen Emre, uzun bir süre durumunu sadece güvendiği insanlara anlattı. Ancak sonra herkesin, başına gelenleri bilmesi gerektiğine karar verdi. Çünkü insanların bilmedikleri konuları etiketledikleri kanısına vardı. İşte Emre'nin AIDS olduğu kesinleştikten sonra geçirdiği son bir yıla ilişkin anlattıkları:

TANINMAZ HALDEYDİM!
* AIDS olduğunuz nasıl anlaşıldı?
30 yaşındayım. Bir sene önce tanı kondu. Doktorların tahmini, hastalığın bana dört sene önce bulaştığı yönünde. Geçen yıl birden zayıfladım, şu andaki halimden 10 kilo daha zayıftım. Ateşli bir rahatsızlık geçirdim. Koltuk altımdaki ve kasıklarımdaki lenf bezlerim şişti. Suratım çöktü. Ağzımda pamukçuklar çıktı. Benim esas doktora gitme sebebim; cinsel bölgemde çıkan yaralardı. Doktor sadece antibiyotik verip, bunları temizledi. Ancak ben bununla yetinmedim ve başka bir doktora gittim. O da durumumdan şüphelendi ve benden HIV testi istedi. İlk testin sonucu pozitif çıktı. Tam yıkılıyordum ki bir test daha yaptırdım. Sonucu negatif çıkınca sevindim ama şikayetlerim artmaya başladı. Geceleri çok terliyordum, bütün yatak sırılsıklam oluyordu. Ağzımdaki pamukçuklar nedeniyle artık pek bir şey yiyemiyordum. Bu kez, patronum beni doktora götürdü. Tekrar tekrar test yapıldı ve 13 Ekim 2007'de bana AIDS teşhisi kondu. 1N Ekim'de de ilaca başladım.

* Şu anda kesinlikle hastaya benzer bir haliniz yok. AIDS artık tedavi edilebiliyor, öyle değil mi?
Buna tedavi demeyelim. Bendeki AIDS devresi, geri döndürülebilir bir noktadaydı. İlaçlarımı aldım ve sağlığıma dikkat ettim. Hala ilaç kullanıyorum ama artık bütün seviyelerim iyi noktada. Sabah-akşam kullandığım bir ilacım var o kadar. Bir yıldır kendime geldim.

KORKTUM!
* İnsanlar AIDS oluşunuzu da eşcinselliğiniz gibi yargıladılar mı?
Hastalığımı saklama gerekçemle eşcinselliği saklama gerekçem farklıydı. Ama ikisinde de dışlanma tepkisi oluyor. Ben çok küçük yaşlarda eşcinsel olduğumu hissettim ve korktum. 'Artık annemin kıyafetlerini mi giyeceğim?' diye düşündüm. Bu konuda araştırma yaparken, bana gerçekten önemli bilgiler veren biriyle karşılaştım. Kendisi bana, bunun biyolojik bir durum olduğunu anlattı. Bu benim özelimdi ve annemin kıyafetlerini giymeme gerek yoktu. Bunu anladığım an rahatladım.

* Bu hastalıktan korunmanın başlıca yolu nedir?
İnsanlar cinselliklerini korunarak yaşasınlar. Bir de, test yaptırması gereken pek çok şüpheli var. Sonucun pozitif çıkmasından korkup, kendilerine teşhis konulmasını geciktiriyorlar. Halbuki test yaptırmaları lazım. HIV pozitifi negatife çevirmek mümkün değil ama bu virüse rağmen sağlıklı yaşamak mümkün. Eğer testi yaptırıp tedavi olmazlarsa, durum daha kötü olur. Vücutlarında fırsatçı enfeksiyonlar oluşur. Herkes, altı ayda ya da yılda bir bu testi yaptırmalı.