Yaşamdan Dakikalar'da Sunay okumuştu bu şiiri.. O kadar çok email geldi ki, "Köşende yaz, kesip saklayalım" diye.. Sunay "Şehir hattı vapurlarına asıl şairlerin adları verilmeliydi" dermiş.. Verilse ne olurmuş, buyrun o zaman..
Nâzım Hikmet vapuru deniz ile arasına dökülen asfaltı kırar ve özgürlüğüne kavuşturur Salacak iskelesini batmak pahasına Can Yücel vapuru alaycı bir düdük çalar savaş gemilerine ki rakı şişeleri asılıdır can simitlerinin yerine Attilâ İlhan vapuru keyifle yarar suları içinde çünkü sevgiler öpüşür ve güvertesinde sigarasını rüzgâra karşı yakan bir katil üşür Edip Cansever vapuru denize yansıyan otel ışıkları altında gider gelir Boğaz'ın en uzak iki iskelesi arasında Orhan Veli vapuru evlerine taşırken telaş içindeki insanları küpeştesinden atılan simitleri kapışır martı kuşları Cemal Süreya vapuru akşamüstleri giyince ışıklı elbisesini ince bir duman savurarak havaya dansa kaldırır Kız Kulesi'ni (5 Şubat 2005'te yayınlandı)
Yayın tarihi: 6 Aralık 2008, Cumartesi
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/12/06//haber,43030B1F5AE94F298529FB2815527024.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş.