kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
6 Aralık 2008, Cumartesi
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Yazarlar Çizerler
Günaydın Cuma Cumartesi Pazar Emlak Buzz
 
24 Saat
24 Saat
Kutlu Torunlar Kemal Merkit

Bu bir insanlık macerasıdır

ECE KOÇAL
04.12.2008
3-18 Ocak arasında gerçekleştirilecek 30. Dakar Rallisi, ilk kez Güney Amerika'da yapılacak. Yarışa katılacak Kemal Merkit ile Kutlu Torunlar, 15 gün boyunca tehlikenin sınırlarını zorlayacak..
İnsanın bir araç üzerinde doğayla mücadelesini sınadığı bir yarış, Dakar Rallisi.
Öyle risklerle dolu ki, katılanların ancak yarısı yarışı tamamlayabiliyor. Finişe varamayanlar arasında sakatlık geçirenler, psikolojik çöküntü yaşayanlar oluyor. Hatta bu bile bir şey değil; şimdiye kadar 47 kişi bu yarışta hayatını kaybetmiş. Türkiye'den iki kişi, tüm bunları gözleri parlayarak anlatıyor ve rallinin başlama tarihi olan 3 Ocak için gün sayıyor. Kemal Merkit ve Kutlu Torunlar'dan oluşan Jim Beam Türk Takımı, motosiklet kategorisinde yarışacak.
2008 yılında Afrika'daki terör gruplarının tehditi özerine iptal edilen ve 30.'su gerçekleştirilecek ralli, ilk kez Güney Amerika'da gerçekleştirilecek. Yarışmacılar Buenos Aires'ten Patagonya'ya gidecekler, And Dağları'na çıkıp Pasifik Okyanusu kıyılarından geçecekler... Toplam 9 bin 574 kilometre yol gidecekler. "Daha önceki yarışlarda coğrafi olarak bizi neyin beklediğini biliyorduk.
Şimdi bir bilinmezlik var. Tabii yüzeysel bir bilgimiz var. Kumlu bölgeler beni daha çok çekiyor. Bu nedenle ikinci yarısının daha zevkli olacağını tahmin ediyorum. Dünyanın en kuru çölü olarak bilinen Atakama Çölü'nde olacağız. Kumlu bölgeler daha zevkli; çünkü daha az kırıcı. Kayalıklarda, taşlarda kaza yaptığınız zaman hem kendinize hem de motorunuza zarar verme ihtimaliniz daha fazla," diyor Kemal Merkit.
Bu, Kemal Merkit'in beşinci, Kutlu Torunlar'ın ikinci Dakar'ı. Peki onları bu kadar çeken nedir? Kutlu Torunlar şöyle yanıtlıyor: "Sportif yarışma anlamında bir motosiklet rallisinden bahsediyorsak, Dakar bunun en üst seviyesi. Her motosikletçi Dakar'a gitmek ister. Formatı diğer yarışmalardan çok farklı. Ekstrem özeliklerinden dolayı standartların tamamen dışında. 15 gün gibi uzun bir süre, günde ortalama 700-800 kilometre gidiyorsunuz.
Bunlar, vücudunuzu ve motorunuzu maksimum seviyede zorlayan şartlar. Rallinin çekiciliği de burada. Bu bir insanlık macerası.
Finişe varmak büyük bir haz. Biz bir önceki yarışımızda bitirmiştik, ondan biliyoruz!"

KATILMAK İÇİN 13 BİN AVRO GEREK
Dakar Rallisi'ne katılmak pek kolay değil.
Katılım lisansını alabilmek için kardiyo gibi bazı fiziksel testlerden geçiyorsunuz.
Kalbinizin bu tempoya dayanıp dayanamayacağını ölçüyorlar. Tabii bir de maddi koşullar var. Kişi başı 13 bin avro veremeyenler için Dakar gerçekten de rüya oluyor! Evet, pahalı bir iş ama kesinlikle sosyetik değil... "Sefaletin önde gidenini yaşıyorsunuz... Duşunuzdan tuvaletinize, yatacağınız yerden yemeğinize kadar hiçbir şeyiniz normal değil. Şartları normal bir insan kaldıramaz. Ortalama üç saat uyuyup, 800 kilometre motora biniyorsunuz. Tekrar üç saat uyuyorsunuz. Bazen işler kötü gidiyor, hiç uyumuyorsunuz. Bunu kendiniz ayarlıyorsunuz. En profesyoneller bile çok zorlu bir sınavdan geçiyor.
Örneğin son yarışta birinci durumda olan Marc Coma son gün düşmüş ve hafızasını kaybetmişti. Yani her şey iyiden kötüye, kötüden iyiye çok çabuk dönebiliyor," diyor Kutlu Torunlar.
Yarışçıların psikolojik olarak da yarışa hazır olması gerek. Çöküntü yaşamak işten bile değil.
Birden durup, ağlayarak yarışı bırakan bile olabiliyor. Bu arada kaybolmak pek çok yarışçının başına gelebilecek bir durum. Motoru kullanırken, diğer yandan yönünüzü bulmak zorundasınız.
Bu da tehlikeyi artırıyor. Ama Dakar'ın değişkeni çok fazla. Örneğin çok iyi bir motorcu değilsiniz ama navigasyonunuz iyi.
Bu durumda, yön okumakta iyi olmayan çok iyi motorcudan daha iyi yerlere gelebilirsiniz.
Haberin fotoğrafları