kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
4 Aralık 2008, Perşembe
Sabah
 
Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Yazarlar Çizerler
Gündem Siyaset Ekonomi Yaşam Dünya Teknoloji Turizm Otomobil
 
24 Saat
24 Saat

Kurban bayramında ikramlara dikkat

Giriş Saati : 04.12.2008 11:01
Güncelleme : 04.12.2008 21:55
Yeni Haber
Kurban bayramında et tüketiminin artmasının sağlık açısından riskleri artırdığı, ziyaretlerde aşırı kahve ve demli çay tüketilmesinin de tansiyon ve kalp-damar rahatsızlıklarına davetiye çıkardığı bildirildi.

Konya Vakıf Hastanesi Diyetisyeni Serpil Koygun, Kurban Bayramlarında beslenmede büyük değişiklik yaşandığını, genelde dengesiz gıda tüketildiğini bildirdi.

Öğün saatlerinin değiştiğini, genelde ete ve hamur tatlılarına yönelik beslenme olduğunu ifade eden Koygun, bu durumun vücudun dengesini bozduğunu ve sağlık açısından risk oluşturduğunu söyledi. Etin çok önemli bir besin kaynağı olduğunu vurgulayan Koygun, şunları kaydetti:

''Kaliteli protein içermelerinin yanı sıra etler, yağ, çinko, demir, fosfor, magnezyum gibi mineraller ve B12, B6, B1, A vitamini gibi vitaminler yönünden de zengindir. Önemli besin kaynağı olan et, kontrolsüz tüketildiğinde kalp-damar, şeker, yüksek tansiyon, böbrek ve mide için tehdit oluşturabilir. Bu yüzden etler kesilmesinin ardından hemen tüketilmemeli, buzdolabında 1-2 gün bekletilmelidir. Etlerin pişirilmesinde haşlama, ızgara gibi yöntemler tercih edilmeli, kızartmadan kaçınılmalıdır. Çok yüksek ısıda uzun süre pişirme, kızartma ve direkt ateşte pişirme yöntemleri etin besin kalitesini azaltacağı gibi kanserojen riskini artırmaktadır.''

ETİ SEBZEYLE TÜKETİN, KAHVEYE DİKKAT

Etlerin sebzelerle pişirilmesini ya da çiğ sebzelerle beraber tüketilmesini öneren Koygun, ''Sebzeler, etlerde bulunan vitamin ve minerallerin emilimini kolaylaştıracağı için etin bioyararlılığını artırır. Lifli olmaları nedeniyle etin sindirimini kolaylaştırır. Hazımsızlığı büyük ölçüde önler'' dedi. Koygun, bayramda güne mutlaka kahvaltı ederek başlanmasını önererek, şöyle devam etti:

''Ziyaretlerde ikramlar büyük önem taşıyor. Aşırı et tüketimi ile zaten sağlık açısından ciddi riskler ortaya çıkıyor. Bunun üzerine tüketilecek diğer gıda ürünleri riski artırabilir. Öncelikle hamur tatlıları ve çikolata yerine sütlü tatlı veya meyveler tercih edilmeli. Özellikle aileler günde birkaç yakınını ziyaret ediyor. Türk kültüründe ziyaretlerde kahve çay büyük önem taşıyor. Et ve hamurlu tatlılar nedeniyle zor anlar yaşayan vücut, kahve ve demli çayla iflas edebilir. Aşırı kahve ve çay tüketimi tansiyon ve kalp-damar riskini artırdığı düşünüldüğünde bayramda çok dikkat edilmesi gerekiyor. Ziyaretlerde açık limonlu çay içilebilir. Limonlu çay, C vitamini desteğiyle etteki demirin emilimini kolaylaştıracaktır.''

Koygun, Kurban bayramında gazlı içecek ve çayın fazla tüketilmesi nedeniyle suyun çok az içildiğini belirterek, ''Çay ve gazlı içecekler su yerine geçmez. Günde 8-10 bardak su tüketimi ihmal edilmemeli. Etlerin yanında asitli içeceklerden ziyade taze sıkılmış meyve suları ve ayran içilmeli'' diye konuştu.

"BAYRAMDA MİSAFİRLERİNİZE MEYVE İKRAM EDİN"

Türkiye Sebzeciler Meyveciler ve Seyyar Pazarcılar Federasyonu (TÜSPAF) Genel Başkanı Mehmet Çakman, üreticilerin sonbahardaki yağışlar nedeniyle bol olan ürünlerini satamadığını belirterek, ''Güneyde portakal ve mandalina ağaçlarının dalları ürün bolluğundan dolayı adeta kırılıyor. Bayramda vatandaşlarımızı misafirlerine tatlı yerine meyve ikram etmeye çağırıyoruz'' dedi.

Mehmet Çakman, Kurban bayramına çok az bir zaman kala üreticilerin sıkıntılı durumda olduğunu, ürünün tarlada kaldığını, birçok üreticinin borçlarını ödeyemediğini, bazılarının ise icra kıskacıyla karşı karşıya kaldığını söyledi.

Üreticilerin eylül ayı başında ürün bolluğu nedeniyle sevindiğini, ancak satışta yaşanan sıkıntılar nedeniyle bu sevincin kısa sürdüğünü ifade eden Çakman, ''Üreticiler zor durumda. Gübre, mazot, elektrik, kredi borçlarını ödeyemiyor. Ürün bol ama hepsi tarlasında, bahçesinde duruyor. Eğer satış olmazsa üreticilerin gelecek seneye ekim yapma gücü yok'' diye konuştu.

Çakman, henüz kış döneminin başında mandalina ve portakalın fiyatının pazarda 1 YTL'ye kadar düştüğünü, geçen sene kilosu 5-6 YTL olan kivinin ise 2-2,5 YTL'ye alınabildiğini dile getirerek, bunun yanı sıra halen pazarlarda tarlada yetişen domates ve biberin bulunduğunu anlattı.
Üreticilerin, yetiştirdikleri meyvelerin satışında zorluk yaşadıklarına işaret eden Çakman, şöyle konuştu:

''Bayram geliyor, ama çiftçinin bunu düşünecek hali yok. Kriz en çok çiftçinin, üreticinin belini büktü. Biz ürün bolluğuna seviniyorduk ama kriz bu sevinci kısa kesti. Güneyde portakal ve mandalina ağaçlarının dalları, ürün bolluğundan dolayı adeta kırılıyor. Karadeniz'de üretici elindeki kiviyi satmakta güçlük çekiyor. Bayramda vatandaşlarımızı misafirlerine tatlı yerine meyve ikram etmeye çağırıyoruz.. Böylece hem üreticilerin hem de sağlıklı beslenerek vatandaşlarımızın yüzü güler.''

(AA)