Sulara gömülen Karaköy İskelesi'nin tarihi
Giriş Saati : 22.11.2008 12:04
Güncelleme : 22.11.2008 23:43
İLİŞKİLİ HABERLER
Sulara gömülen Karaköy İskelesi'nin tarihi
Şehir hatları vapurlarının çalışmaya başladığı yıllardan beri var olan Karaköy İskelesi, günümüze kadar farklı şekillerde gelmiş.
Karaköy'e yaptırılan iskelelerden birinin yan yattığı, birinin de yandığı ifade edilirken, dün akşam sulara gömülen iskele 1984 yılında hizmete girmişti. Yüzyılın başından beri kullanılan eski iskelenin yerine, Haliç Tersanesi'nde inşa edilen ve kalın zincirlerle hem Köprü'ye, hem de baş tarafından dibe oturtulan beton bloklara tespit edilen yenisiyle 2 Ekim 1936 tarihinde değiştirildi. O yıllarda; "Avrupa'da bile emsaline nadir tesadüf olunan, her türlü konfor ve tekemmülatı cami, yepyeni ve modern bir deniz istasyonu" olarak lanse edilmişti. Alt katı vapurlara ayrılmıştı. Üst katında ise İdare'nin enspektörlük binaları bulunmaktaydı.
Sol tarafı Haydarpaşa, sağ tarafı ise Kadıköy vapurlarının yanaşması için ayrılmıştı. Taşıyıcı dubalarının iyice eskimesi üzerine, 1958'de kullanıma kapatıldı ve bir süre sonra da çürüyen dubaları su alarak, iskele yan yattı. Vapurlar, geçici olarak Köprü üzerindeki Adalar iskelesinden kalkmaya başladılar.
18 Aralık 1958'de batık iskele Haliç Tersanesi'ne çekildi. Birkaç ay içinde alelacele yenisi yaptırıldı. Bu kez köprüye dik olarak değil, Karaköy Rıhtımı'na dik olarak (günümüzde kullanılan şekliyle), Kefeli Han'ın önüne sabitlendi. Bu yeni iskele de, 1 Mart 1966 günü, iki Sovyet tankerinin liman ağzında çarpışmaları sonucunda denize dökülen mazotun alev alması ile, yanına bağlamış olan "Kadıköy" vapuruyla birlikte yanarak hizmet dışı kaldı. Hızlı bir şekilde onarılarak 16 Mart 1966'da yeniden hizmete girdi. Yenilenen iskele, yüzer duba şeklinde çelik konstrüksiyondan inşa edilmişti. 8 Ekim 1984'de ise, bugün de kullanılmakta olan yenisi hizmete girdi. Eskisi ise Ocak 1986'da Harem'e bağlandı ve hizmet binası olarak kullanılmaya başlandı.
Günümüzde kullanılan iskele, 1984 İstinye Tersanesi yapımı ve çelik konstrüksiyon tipindeydi. 81 metre uzunluğunda ve 26.5 metre genişliğindeki iskele, 9 sac duba üzerinde duruyordu. Altı adet kalın zincirle rıhtıma bağlı olan iskele, aynı zamanda baş tarafından da 8 adet büyük çapa ile dibe demirliydi. Sekiz gişesi ve 12 turnikesi bulunan iskelenin içinde gazete bayileri ile bir de sergi salonu vardı. Üst katı; Teknik Baş Enspektörlük, İskele ve Hareket Baş Enspektörlükleri bürolarına ayrılan iskelenin önündeki su derinliği 6.5 metre olarak ölçülmüştü. İskele'ye neden Karaköy ismi verildiği şu şekilde açıklanıyor:
"Burada ikamet eden Yahudi halkı; "Karaim (Karay)" adlı Yahudi kolundan idi (Bu Yahudi kolu, Avrupalı Yahudi cemaatinin ismidir. Ancak, buradaki Bizans Yahudiler'i Orta Asya kökenli ve Türk idiler. VI. yy'da Kafkasyalılar ve Hazarlar'la kaynaşarak, onlarla birlikte Musevilik'i kabul etmişlerdir). Bu semte; "Karai Köy", "Karaim Köy" adı verilmişti. Sonradan "im" hecesi düşerek, günümüzde kullanılan şeklini almıştır. Cenevizliler Dönemi'nde kullanılan adı; "Kiarahori" idi."
(İHA)
İLİŞKİLİ HABERLER
Sulara gömülen Karaköy İskelesi'nin tarihi
Yayın tarihi: 22 Kasım 2008, Cumartesi
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/11/22//haber,B5DE67B9CA2041DAB34B0908CF98FD3F.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş.