Şiirdeki Süleyman Efendi'nin nasırından çekmesi gibi, Deniz Baykal da hiçbir şeyden çekmedi, amigolarından çektiği kadar...
Adamcağız Sultangazi'den (orası neresi yahu?) bir çarşaflı kadıncağızı partiye üye yapmış, uğramadığı hakaret kalmadı.
Hanımın kocası oranın belediye başkanlığına da adaylığını koyacakmış, büyük gürültü koptu.
Parti için muhalefet
"şov yapıyor" demiş.
Pardon,
"dekor yapıyor" demişler, öyle ya, asıl
"vitrin" Ankara'da Zülfü Livaneli ve Yaşar Nuri Öztürk'le yapılır. (Vitrin süsleri güldürüsünde Nurettin Sözen de rol almıştı ama arada kaynadı adam...
"Arkadaşım" Tolga'nın yanında
"beyefendi" Salih gibi kaldı.) Köşeciler kızmışlar, kimisi yerin dibine sokuyor, kimisi alay ediyor. Bir tane kedi köpek ve çiçek böcek yazarı var, bayağı makaraya sarmış.
Bu Deniz Baykal bir zamanlar alevler, dumanlar ve
"rock" müziği eşliğinde parti kurultayının sahnesine Michael Jackson gibi çıkmıştı, o zaman pek beğenmişlerdi. Ay çok şey, modern...
Bir ara Alevi seçmeni kafakola almak için durduk yerde Hallacı Mansur'dan alıntılar falan yapmaya kalkmıştı, hoş karşılanmıştı. Ay çok hoşgörü...
Şimdi çarşaflıyı aldı, tu kaka oldu. Uyan uyan Bayan Mevhibe, CHP'nin haline bak!
Bu arada Sultangazi'yi araştırdım, eskiden Taşlıtarla namıyla maruf Gaziosmanpaşa'dan ayrılan Sultançiftliği
"mevkii" oluyormuş... Koyu İstanbul... Hanımla kocası 1976'da gelmişler, köklü yani...
Deniz Baykal kimseciklere yaranamıyor. Yukarı tükürse tayyöretekli ve iri kalçalı
"Mustafa Kemal rahibelerine" denk geliyor, aşağı tükürse karaçarşaflılara...
Hokkabazlık yapacağına somut şeyler söylese, örneğin CHP amigolarının
"krize önlem almıyor" diye suçladıkları başbakana karşı,
"krize ne gibi önlemler alınması gerektiğini" falan açıklamayı denese, çarşaf konusu önemsiz kalacak.
Ama kendisi de bilmiyor ki!
Mustafa Özyürek de bilmiyor, Kemal Kılıçdaroğlu da bilmiyor (bunlar
"gölge kabinenin" maliye bakanı adaylarıdır ha...)
Tayyör-etekli hanımla kocası emekli olduklarında aç kalmayacaklarını garanti etse, çarşaflı hanımın
"ticaretle iştigal eden" kocasının batmaması için onu nasıl koruyacağını falan anlatsa, amigolara atacak çamur bırakmayacak.
Ama Deniz Baykal iktidara gelmek istemiyor ki...
Maaş sağlam, kıyak emeklilik cepte, sağlığında protokolda, öldüğü zaman da Meydan-Larousse Ansiklopedisi'nde yeri hazır.
Aman aman, vazgeçtik, bu tür gülünç gösterilerle yetinsin de, sakın
"iktidara geldiğimde Hilton arazisine inşaat izni vereceğim" falan gibi somut vaatlerde bulunmasın...
Vallahi kendisi de anlayamadan zorla iktidara getirirler, sonra bin pişman olur!
Yayın tarihi: 19 Kasım 2008, Çarşamba
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/11/19//ardic.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş.