Yargıtay 13. Hukuk Dairesi, hastasını aydınlatmayan doktora verilen 125 bin YTL'lik tazminat kararını onayladı. Selçuk Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ceza ve Ceza Usul Hukuku Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Hakan Hakeri, hastayı aydınlatma yükümlülüğünün birçok ülkede yıllardır uygulandığını söyledi. Türkiye'de de aydınlatma yükümlülüğünün yeni olmadığını ifade eden Hakeri, "1977 tarihli Yargıtay kararı, aydınlatma yükümlülüğünün bulunduğunu gösteriyor. Ancak o kararda doktor, başka bazı kusurlarla da suçlanıyor. Yargıtayın son kararı ise sadece aydınlatmama gerekçe gösterilerek verildiği için önem taşıyor'' dedi.
'TARİHİ BİR KARARDIR' Prof. Dr. Hakeri, Yargıtay'ın kararıyla ilgili şunları kaydetti: "Karara konu olayda dava ameliyat sonrası ses kısıklığı nedeniyle 2003'te açılıyor. Bilirkişi raporları hekimin kusuru olmadığını söylüyor. Mahkeme hekim her ne kadar kusurlu değilse de 'Ameliyat yönünde rıza alınmasına rağmen hastanın, ameliyatın yapılması esnasında ve sonrasında meydana gelecek komplikasyonlara ilişkin bilgilendirilmediği, buna ilişkin aydınlatılmış bilgi rızası bulunmadığı' gerekçesiyle hekimin tazminat ödemesi gerektiğine hükmediyor. Bunun Yargıtay tarafından onaylanması tarihi bir karardır. Ayrıca, doktorun hastayı bilgilendirdiği yönündeki savunması, Yargıtay tarafından, yazılı bir bilgilendirme olmadığı gerekçesiyle de reddediliyor.'' Tek başına aydınlatmanın da hekimi sorumluluktan kurtaramayacağını bildiren Prof. Dr. Hakeri, "Rıza, doğru teşhis ve tedavi de gerekli" dedi.