kapat
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
Okur Temsilcisi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
18 Kasım 2008, Salı
Sabah
 
Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Yazarlar Çizerler
Gündem Siyaset Ekonomi Yaşam Dünya Teknoloji Turizm Otomobil
 
24 Saat
24 Saat

Son engel bürokrasi

Esra Tüzün / Barış Erdoğan
17.11.2008
2006'dan bu yana devletin desteğiyle zihinsel eğitim merkezleri açıldı. Birçoğunu işin ehli olmayan kişiler işletiyor. Bu merkezler için iki yılda bir rapor gerekiyor. Ancak maddi imkânsızlık nedeniyle rapor alınamayınca eğitimleri aksıyor..
Devletin, özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinde eğitim gören çocukların masraflarını 2006 yılından itibaren karşılamaya başlamasıyla Türkiye'de bu kurumların sayısında patlama yaşandı. İstanbul Zihinsel Engelliler Vakfı'ndan uzman eğitimci Sezgin Kartal'ın deyimiyle "önemli bir kısmı niteliksiz, işin ehli olmayan insanlar tarafından açılan ve sayıları bin 800'e varan bu kurumlardan" devlet, hizmet satın alıyor.

DENETİM İYİ AMA...
Aileler bu rehabilitasyon merkezlerinde çocuklarının ücretsiz eğitim alabilmesi için önce çocuk nöroloğunun olduğu bir devlet hastanesine başvuruyor. Bir dizi teste tabi tutulan çocuk yüzde 40'ın üzerinde engeli varsa tıbbi bir rapor alıyor. Ardından, ilçesinde bulunan Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı Rehberlik ve Araştırma Merkezi'ne başvuruyor. Oradan aldığı eğitim raporuyla rehabilitasyon merkezlerinde eğitime başlıyor. Ücretsiz eğitim haftada altı saat bireysel olarak yapılıyor, eğer heyet uygun görürse buna haftada dört saat grup dersi de dahil oluyor. Devlet okula 10 saatlik ders için KDV hariç 376 YTL ödeme yapıyor. Almanya'da devletin engelli başına ayda 3 bin euro harcama yaptığını hemen hatırlatalım. Bu rapor alma işlemi hastanelerde yeterli doktor olmaması ve bürokrasi yüzünden yaklaşık 6 ayı buluyor. Metin Sabancı Spastik Çocuklar Rehabilitasyon Merkezi Müdürü Hasan Yılmaz "Rehabilitasyon merkezinde devlet desteğiyle çocuğun eğitimine devam edebilmesi için hastane raporunu iki yılda bir, MEB raporunu her yıl yenilemesi gerekiyor. Raporun süresi bitmeden iki ay önce işlemlere başlanabiliyor. Ama yine de çocuklar üç dört ay raporsuz kalıyor, yani ekonomik imkânı olmayan, cebinden para ödeyemeyen çocuk 3-4 ay eğitimden mahrum kalıyor" diyor. Hasan Yılmaz'ın önerisi: "Devlet tabii ki denetimini yapsın ama çocukları mağdur etmeden, denetimin yerine ağır bürokrasiyi koymadan."

İŞLEMLER UZUYOR
Evde bakım parası olarak da devlet aileleri destekliyor. Aylık gelir tutarı, bir aylık net asgari ücret tutarının üçte ikisinden daha az olan ailelere bakıma muhtaç çocuk başına ayda 457 YTL nakdi ödeme yapılıyor. Ancak bürokrasi burada kendini gösteriyor. Devlet 106 bin 458 özürlüye evde bakım ücreti ödüyor, yardım alabilmek için ise sırada on binlerce kişi müracaatlarını yapmış yanıt bekliyor. Her birinin işlemi yaklaşık bir yıl sürüyor.