Dırdırcı kadın mı yoksa...

Çevremdeki evli kadınlara baktığım zaman hepsinin orta noktası şu: "Dırdırcı olmaları!' Çevremdeki evli erkeklere baktığım zaman ise hepsinin ortak noktası şu: "Bezgin olmaları!" Bu yüzden evli bir kadın kocasını 'bezgin Bekir!' olmakla suçlarken, evli bir erkek de karısını 'dırdırcı Melahat!' olmakla suçluyor. Peki öyleyse, bu durumda kim haklı? Bu sorunun doğru cevabını verebilmek için gelin hep birlikte bu soruyu Bektaşi'ye soralım. "Ey Bektaşi Hazretleri! Bu durumda dırdırcı kadın mı, yoksa bezgin erkek mi haklı?" Bektaşi kısa bir süre düşündükten sonra ilk önce kadına der ki; "Sen dırdır etmekte haklısın! Çünkü seni dırdır etmeye zorlayan kocan tuttuğu futbol takımı kadar seninle ilgilenmez, senin önemli günlerini hatırlamaz ve sana iki çift güzel sözü artık eskisi gibi söylemezse, sen de o kocaya karşı dırdır etmekte yerden göğe kadar haklısın." Bektaşi kısa bir süre düşündükten sonra erkeğe de der ki; "Sen de bezgin olmakta haklısın! Çünkü seni bezgin olmaya zorlayan karın, kıçını bir türlü televizyondaki o aptal Türk dizilerini izlemekten, kaldırmaz. Gecenin bir yarısına kadar izlediği bu filmler yüzünden sevişmek için vakitli olarak yatağa gelmez ve sonra da geldiğinde yatağa çorabıyla girerse, sen de o kadına karşı bezgin olmakta yerden göğe kadar haklısın."