Türk kadınları erkeğin iyisinden anlar mı?

Bence Türk kadınlarının yaptığı en büyük hata, 14 ya da 15 yaşlarına geldiklerinde ve ansızın ergenlik çağına girdiklerinde, bir erkeğe aşık olabileceklerine inanmalarıdır! Fakat bu durum, 30 yaşına geldikleri zaman birçoğunda büyük bir hüsranla sonuçlanır. Peki, Türk kadınları neden aşk hüsranı yaşar? Ya da sorumu şöyle mi sormalıydım; "Türk kadınları neden aşığın hasından anlamıyor?" Hiç unutmam, bir keresinde bir kadın okuyucum bana şöyle sormuştu: "Erkeklerin iyi olanını nasıl anlarım? Çünkü ben bu zamana kadar nesli tükenen o birkaç iyi adamdan gönlüme göre birini bulamadım."

AŞK APTALI KADINLAR
Kadın ve erkek ilişkileri üzerine kafa patlatan bir yazar olarak size şunu diyebilirim ki; "Çoğu Türk kadını aşk aptalıdır!" Bu sözüm üzerine hiç kimse kusura bakmasın. Oturduğu yerden boş yere hoplayıp zıplamasın. Biliyorum, hiç kimse aptallığını kabul etmez ama çoğu Türk kadınının aşk hayatlarıyla ilgili gerçek durum da ne yazık ki bu. Bana göre işte bu kadınlar 'koca aptal aşıklardır!' Bunlar bu vasıfsız özelliklerinden dolayı da erkeklerin hasından anlamadıkları gibi, bir de o erkeklere ilişki vasıfsızı adamlar diye çamur atıyorlar. Sonra da kız kıza muhabbetlerde şunu söylüyorlar: "Birkaç iyi adam vardı, onları da birkaçımız kaptı." Peki, bu sözün anlamı ne öyleyse? Bence bu sözün anlamı aynen şu: "Biz çoğunluktaki diğer kadınlar, kötü adamlara kaldık!"

ACIMASIZLIK DEĞİL!
Şimdi bazı kadın okuyucularım bana şu soruyu sorabilir: "Çoğu Türk kadınına karşı bu acımasız eleştiri neden?" Sakın yanlış anlamayın! Bu yazdıklarım kadınlara karşı acımasızlık değil. Ben var olan bu tespiti yapıyorsam; elbette ki bir nedeni var. O neden de şu: "Aşk aptalı kadınların kör gözlerini açıp, onları erkeklere karşı uyarmak!" Çünkü kadın okurlarımdan bana öyle e-mailler geliyor ki, o e-mailleri okuduktan sonra şu acımasız gerçeği daha net görebiliyorum: "Türk kadınları sırf aşık olma adına, kendilerini öldürecek kiralık bir erkek katili hayatlarına sokuyor." Bana gönderilen o okuyucu e-maillerinden yine şu gerçeği görüyorum ki; "Türk kadınları aşk acısı çekmeye bile bile lades diyor." Dikkat edin; bu kadınlar aşığın attığı kazığı yedikten sonra da bu erkeklere veryansın ediyorlar. Ama bence yanlış yapıyorlar. Tıpkı Havva annelerinin yaptıkları yanlış gibi. Havva da suda kendi yansımasını görünce, Adem'i aramıştı ve onu, kendisini aldatmakla suçlamıştı. Şimdi ben size soruyorum: "Aptal bir aşık gibi davranıp kendinize daha ne kadar kötülük yapacaksınız?"