kapat
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
Okur Temsilcisi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
9 Kasım 2008, Pazar
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Yazarlar Çizerler
Günaydın Cuma Cumartesi Pazar Emlak
 
24 Saat
24 Saat

Bazı topraklar geç meyve verir tıpkı benim gibi

24.10.2008
- Galiba sizin hayat hikâyeniz de Devrim'inki gibi bir başarı hikâyesi.
- Bazı topraklar biraz geç meyve verir, bazıları hemen meyve verir, bazılarını nadasa bırakmak gerekir.
Tabiatla çok iç içe olduğumuz düşünüyorum her şeyin bir zamanı vardır, benim tek inancım her zaman için sevdiğim işi yapıyor olmak. O gün gelebilirdi, gelmeyebilirdi. Ben yine bu iş için çabalıyor olmaktan mutluluk duyuyor olacaktım. Filme karşı böylesine heyecanlı oluşum belki de bilinçaltımla ilgili.. Ben kardeşlerime de aynı şeyi telkin ediyorum herkesin içinde bir cevher vardır ve herkes o cevheri keşfedebilirse dünyanın en büyük hazinesine sahip olur. Ama herkesin cevheri de birbirinden farklıdır önemli olan başkasının cevherine özenmek değil kendi cevherini keşfetmektir. Onu bulabilirseniz dünyadaki şanslı insanlardan biri olursunuz, farkındaysanız ve onu doğru yönetebilirseniz kimse sizi durduramaz.

- Hayalinizdeki iş aktörlük müydü?
- Birçok yol gezdim, ben dürtüyle hareket ettim. Lisedeyken şarkı söylüyordum, şarkı söylemeyi çok severim. Lise bitti aile etkisiyle, gemi mühendisliği okudum iki yıl ama sonra dayanamadım ayrıldım, orayı bitirebilirdim ama mutsuz bir mühendis olurdum. Konservatuarın opera bölümüne girdim, bir aktör olmayı, oyunculuk üzerine çalışmayı düşünmemiştim. Farklı dürtülerle, kokuyla yön bulur gibi oluştu bu durum.

- Çok zorluk çektiniz mi?
- Çok... cebimde beş kuruş para olmadı. İnsanlar 34 yaşında Zerda'yla beni tanıdılar, 34 yaşıma kadar elimde tutacak bir şeyim yoktu. Bu çok ciddi bir zorluk. O yaşa kadar gelmiş bir adamın elinde tutacak bir şeyi yoksa çok zorluklar çektiğini tahmin edersiniz. Gelecekle de ilgili çok ciddi kaygıları oluyor insanın, dönem dönem işle ilgili kaygılarım oldu, doğru mu yapıyorum diye kendime sorduğum zamanlar oldu. Buna değer mi diye sorduğum zamanlar oldu.