kapat
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
Okur Temsilcisi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
5 Kasım 2008, Çarşamba
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Çizerler
Sabah Günaydın Cuma Cumartesi Pazar
 
24 Saat
24 Saat
Günaydın  
ŞİRİN SEVER

Alman Hastanesi'nde DVD baskını!

Sinema dünyasının doktor yönetmeni Mustafa Altıoklar, uzun aradan sonra asıl mesleği doktorluğa geri döndü, biliyorsunuzdur. 18 sene fizik tedavi uzmanlığı yapmış, bir takım dedikodular yüzünden mesleğine ara vermişti. Altı yıl aradan sonra, yeniden çalışma kararı aldı. Şimdi Alman Hastanesi'nde haftanın iki günü part-time görev yapıyor. Birkaç gün önce anlattılar, çok güldüm; göreve başlar başlamaz da doktorları bir güzel fırçalamış Altıoklar. Niye mi? Size de anlatayım... Bir gün hastanenin kafeteryasından içeri giriyor Altıoklar, bir sürü doktor bir masanın üzerine eğilmiş, harıl harıl bir şeyler arıyor. 'N'oluyor' diye kafasını bir uzatmış ki ne görsün! Koca koca doktorlar, çantasına doldurduğu korsan DVD'leri kapı kapı dolaşarak satan korsancıdan film beğeniyor! "Utanmıyor musunuz siz, hırsızlık yapanlara destek oluyorsunuz resmen" diyerek bir güzel fırçalıyor hepsini. Doktorlar kızarıp bozarıyor tabii, film almaktan vazgeçiyor. İşin daha da komik yanı ne? Bunu bir gece önce Lucca'da arkadaşıma anlatırken, Mustafa Altıoklar içeri girmez mi? Sordum hemen "Doğru mu?" "Evet doğru" dedi, hemen başka bir hikaye daha anlattı: "Bu ilk değil ki. Yıllar önce Çengelköy'e gittim, film çekimi için yer bakıp sokaklarda dolaşıyorum. Bir tezgahta film sattıklarını gördüm. Yaklaştım 'O Şimdi Asker var mı?' dedim. Kafasını kaldırdı çocuk 'Vaay abi hoş geldin, hemen buluruz' dedi, filmlerin arasından buldu uzattı. Sonra da pişkin pişkin 'Abi nişanlım senin çok hayranın, şu filmin üzerini imzalar mısın?' demez mi? 'Ya hem hırsızsın, hem pişkinsin' dedim. 'Abi ne yaparsın ekmek parası' dedi." O korsan DVD'ci artık Alman Hastanesi'nden biraz zor içeri girer gibi geliyor bana... Ama haberiniz olsun, ellerinde çanta, her yerde dolaşıyorlar Sayın Altıoklar!