Bu durumda dış kaynağı hangi ülkelerden çekebiliriz?
Ekonomist
Mehmet Öğütçü'ye göre,
Çin ve
Körfez ülkeleri dış kaynak çekmek için en cazip yer.
Ancak Öğütçü uyarıyor:
"ABD ve AB'li şirketler çoktan Çin'de ve Körfez ülkelerinde görüşmeye geçtiler. Çoğu şirket
egemenlik servet fonlarından pay kapabilmek için yarışıyor.
Küresel mali kriz büyüklüğü
3.5 trilyon dolara ulaşan bu fonları da etkiledi ama Çin, özellikle ara malı ihtiyacını karşılamak için egemenlik servet fonlarını devreye soktu. Pek çok ülkede yatırım yapmak için harekete geçti. Şirket satın almaya başladı" diyor.
Peki, Çin'in gündeminde
Türkiye yer alıyor mu? Öğütçü, "Çin'in gündeminde
Türkiye yok! Çin,
Türkiye'ye kızgın" yorumunu yapıyor.
Demek ki Çin, 2005'te tekstil ve konfeksiyonda ortaya koyduğumuz
İstanbul Deklerasyonu'nu unutmamış!..
Elbette işin bir de
Doğu Türkistan meselesi yüzünden politik boyutu var. Ama biz ticarete bakarız.
Türkiye'nin Çin'den ithalatı
12.5 milyar dolar, ihracatı ise
1 milyar dolar. Türkiye,
11.5 milyar dolara ulaşan dış ticaret açığına odaklanmış, bekliyor.
Oysa egemenlik servet fonlarını çekmek için çoktan planlama yapması gerekiyordu!
Türkiye, yine treni kaçırıyor!
Dikkat!..
Yayın tarihi: 28 Ekim 2008, Salı
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/10/28//haber,5E24F054C6E141079D74963E1AE056D1.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş.