Doğuş Holding banka satın alacak!

Büyük patronlar "Krizi fırsata dönüştürmek şart!" diyor. Global ticaretteki daralmaya, olası resesyona karşı acaba nasıl önlem alıyorlar? 2009 yılı için nasıl hesap yapıyorlar?
Biz de bu noktada patronların kapısını çalıyoruz. İlk adresimiz Doğuş Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ferit Şahenk.
Şahenk, Türk Amerikan İş Konseyi'nin başkanı.
Aynı zamanda TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı. Ocak ayında seçimle yeni başkanını seçecek olan TÜSİAD'a başkan olur mu?
Sohbete başlamadan sorduğumuz bu soruyu, "Yok, yok, TÜSİAD Başkanlığı olmaz!" diye kestirip atıyor.
Biz de vakit kaybetmiyoruz, "Finans kapital çöktü, yerine ne gelecek" diye söze giriyoruz.

'Sosyalist finans sistemi'
Şahenk sakin, "Kaza başladı. Zincirleme gidiyor" yanıtını veriyor. ABD'de 13 banka battı. 60 yerel banka gitti, Şahenk tabloyu, " Artık sosyalist bir finans sistemi var" diye özetliyor.
"Küresel sistemin rahatlaması için Birleşmiş Milletler gibi yepyeni bir yapıya ihtiyaç olabilir" uyarısında bulunuyor.
Sonra anlatmaya devam ediyor.
"Ev sahibi olmak için kredi mekanizmasını ATM makinesi gibi kullanan ABD'liler, konut fiyatları tepetaklak olunca zarfların içine satın aldıkları evlerin anahtarlarını koyup bankalara geri gönderdi. Batık ev kredisi 5 milyon hane halkını ilgilendiriyor. 14 trilyon dolarlık milli gelire sahip ABD'de halkın yüzde 70'i tüketiyor. Eğer ABD tüketemezse, yerine kimin tüketeceği önemli!.."
Galiba kritik nokta burası.
Finanstan reel sektöre kısa bir yolculuk yapıyoruz.
Kendi toprağında üretmeyen, fabrikasını, toprağını başka ülkelere taşıyan ve "Servis ekonomisine" dönüşmüş, üretilen ürüne sadece "Tabela" takan ABD, hangi noktada hata yaptı?
Şahenk, "Ekonomiyi kontrol edenler geç kalmışlığın bedelini ödüyor" diyor. Tamam da, ABD'de sular bir türlü durulmuyor ki? Şahenk, "Uzun vadede yatırım yapmayı planlayanlar, satın almalar için çoktan harekete geçti.
Dünya ekonomisi uzun bir süre yavaş gidecek," yorumunu yapıyor.
Demek ki, yeni cazibe merkezleri oluşacak, yeni büyüme merkezleri ortaya çıkacak.
O halde 25 bin kişinin çalıştığı, 2001 krizinde müthiş bir kriz yönetim becerisi gösteren Doğuş Holding yönünü nereye çevirdi? Türkiye'nin yüzde 4 büyüyeceğini düşünen Şahenk, otomotivden, medyaya, finanstan, gayrimenkule, dört ana kolda odakladığı enerjisini ABD'de ve Avrupa'da bankaların sıkıntıya düştüğü bir ortamda yurtdışında banka satın almaya yoğunlaştırır mı?

Körfez ve Uzakdoğu'ya dikkat!
Doğuş Holding'in patronu, "Küresel oyuncu olmak için önce bölgesel güç olmak gerekiyor!" diyor.
Hiç şüphe yok ki, finansal titanik "Bölgesel ekonomileri" öne çıkaracak.
Şahenk, bu noktada net konuşuyor, "Avusturya'nın başkenti Viyana'nın üzerine bir pergel koyun ve 360 derece döndürün. Pergelin döndüğü ülkelerdeki bankalar tek tek ilgi alanımızda. Araştırıyoruz, görüşüyoruz."
Doğuş Holding'e Balkanlar merkezli yeni banka yolculuğu hayırlı olsun!..
Öyle ya, bu krizde Türkiye'yi bekleyen riskler ne? Şahenk, "AB daralırsa daha az büyürüz. İhracat pazarlarımız daralır. Ama kaygılanmayın, bankalarımız sendikasyon kredilerini alır, finansman bulur. Körfez ve Uzakdoğu bizim için yeni açılım" diyor.
Haydi hayırlısı!..