Abdullah Öcalan, Ergenekon Savcısı Zekeriya Öz ile konuşmak istiyor. Bu arada da, avukatları aracılığıyla kamuoyuna çok ilginç bilgiler veriyor. İşte bazı örnekler:
"Bütün gerillaları sınırların dışına çıkaracaktım. Ancak benimle görüşen subay 'Yok 500 kişi sınırların içinde, dağlarda kalsın'
dedi... İmralı'da beni karşılayan bir albay vardı, basına da yansıdı. Benimle çözüm geliştirmek için devlet adına konuştuğunu söylüyordu. Hatta Ecevit adına konuştuğunu da söylemişti." Öcalan'ın bahsettiği kişinin, Kıvrıkoğlu'nun temsilcisi, albay Atilla Uğur olduğu tahmin ediliyor. Atilla Uğur, şu anda Ergenekon davasında tutuklu olarak yargılanıyor.
Öcalan bir başka konuşmasında, Kürt sorununun çözümünde önemli bir fırsatı kaçırdığını şöyle anlatıyor:
"Şam'dayken oturduğumuz binaya bir askeri ateşe geldi. Sonradan fark ettim ki bu kişi dolaylı bir diyalogun önünü açmak istiyormuş. Yanlış yorum yaptığım için, o dönem onunla konuşmadık. İrtibat ve çözüm için bir fırsat olabilirdi." Bu binbaşının kim olduğunu, 1995'te Şam'da Parti Merkez Okulu'nda bulunmuş bir eski PKK'lıdan öğreniyoruz:
"Arabayla, Şam'da bir eve gittik. Tam kapının önüne geldik. Öcalan bana 'Sen arabadan inme, Delil (şoför) insin, çantamı kapıya kadar getirsin'
dedi. Öcalan ve Delil içeriye girecekleri sırada birisi kapıyı açıp dışarı çıktı. Öcalan ile konuştular, ayaküstü sohbet ettiler. Bu kişiyi Suriye istihbaratının elemanı sanmıştım. Delil'e sorduğumda, Türkiye'nin Şam Başkonsolosluğu'nda askeri ataşe olduğunu öğrendim. Suriye'de gördüğüm o binbaşı, Ergenekon operasyonunda yakalanan albay Atilla Uğur'du." Öcalan, Temmuz 2008'deki avukat görüşmesinde de, Hurşit Tolon ve Şener Eruygur'dan bahsediyor:
"Ergenekon'da Tolon, Eruygur tutuklandı. Levet Ersöz Rusya'ya kaçtı. Bunlar Rusya'ya, Çin'e, Hindistan'a dayanıyorlar. Buraya gelenlerden biri de tutuklanmış. (Herhalde Atilla Uğur'u kastediyor)
Çok katı, radikal bir gruptu. Aslında bana bir şeyler söylemek istiyorlardı; biraz farklıydılar." 2000 yılında, şu anda Rusya'ya kaçan Levent Ersöz, Bursa Garnizon Komutanı'ydı. İmralı'nın güvenliğinden sorumluydu. Yine aynı dönemde 15. Kolordu Komutanı Hurşit Tolon'du. O da bölgenin güvenliğini üstlenmişti.
Terör meselesini çözmek için, iyi niyetli görüşmeler yapılabilir.
Ama, acaba siyasi iktidarın bu çözüm arayışlarından haberi var mıydı? Yoksa görüşenler, özellikle AK Parti iktidar olduktan sonra, darbeye zemin hazırlamak amacıyla 2003'ten itibaren terör eylemlerinin tırmanmasını Öcalan'dan talep mi ettiler? Ergenekoncu askerlerin yolunun Öcalan'la kesişmesi bir tesadüf mü?
Bugünkü Tüm Yazıları
Yolları Öcalan'la kesişti
Yayın tarihi: 28 Ekim 2008, Salı
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/10/28//haber,3DA529C300854B2DB358EC698C7EDC78.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş.