kapat
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
Okur Temsilcisi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
26 Ekim 2008, Pazar
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Yazarlar Çizerler
Günaydın Cuma Cumartesi Pazar Emlak
 
24 Saat
24 Saat

Paralar hep eşlerimin elindeydi, onlar bana hediye alırdı

25.10.2008
- Nasıl bir kocaydınız siz?
- Kırıcı olmadık hiçbir zaman...

- Sadık bir eş olmadığınız ortada da, merak ediyorum onlara karşı duygusal mısınız, romantik olmayı bilir misiniz, gönüllerini hoş tutmak için şımartır mısınız?
- Huzurluyuz evimizde, o kadar diyeyim. Allah razı olsun onlardan, aramızda hiç sıkıntı olmadı.

- Hediye alır mıydınız onlara?
- Paralar hep onların elindeydi.
Hediyeyi onlar bana alırdı. Ben hiç hayatımda ayakkabı almadım, elbise de almadım kendime. Ne alsalar kabul ediyorum. Kadınlar daha iyi beceriyorlar alışverişi, seviyorlar.

- Madem evde huzurluydunuz, iyiydi eşlerinizle aranız, neden boşandınız? Huzur mu battı size?
- İnsanoğlu her zaman bir olmuyor. Mesela bu hadise geldi başımıza. Gün bitiyor sonunda geliyor kiminle kavga ediyorsun? Evdeki karınla. O 'ehh' diyor, sen de 'ehh' diyorsun, bitiyor gidiyor işte. Yani iş hayatındaki huzursuzluğu eve getirmiyorum dersem yalan söylemiş olurum. Böyle adil olmayan işler insanın başına gelince ister istemez insan kendini kaybediyor.

- Bu kayıplar olmasa ikinci evliliğiniz bitmez miydi?
- Yok, bitmezdi, mümkün mü? Mahvoldu her şey, perişan olduk.

- Bunları yaşarken yanınızda bir hayat arkadaşınızın olması sizin için daha iyi olmaz mıydı?
- Biz artık kendimizi kaybettik be! Her gün sabahleyin kalkıyorsun, bir tane monopolcu, hortumcu, banka batırıcı, her gün bizi yazıyor. Olur mu ya! Kendi kendime düşünüyorum, ben ülkeme, kendi bölgeme hep fayda verdim. İtibarımı zedeleyen bir şey yapmadım, bu kadar başbakanlar geldi, hepsine yardımcı oldum. Her şeyin bir usulü olmalı, değil mi?