Ergenekon olayını küçümsemek amacıyla ellerini atıp atıp iddianame karıştırmayı ve savcılarla kafa bulmayı seven arkadaşlar, işin bu boyutunu neden hiç görmezler acaba?
Onlar görmezlerse Rus basını gösteriyor:
"Kommersant" gazetesi Ergenekon iddianamesini incelemiş, çetenin Rus bağlantısını irdelemiş.
Ergenekon'un
"fikir babasını" da açıklamış: Aleksandr Dugin derler bir herif. (Yerli fikir babası da Attila İlhan sayılır.)
Kendisi
"nasyonal Bolşevik" ... Bu size bir şeyler hatırlatıyor mu?
Aynı zamanda Sovyetler Birliği'nin dağılmasından sonra ortaya çıkan yeni Rus faşistlerinin, aşırı milliyetçi
"Pamyat" örgütünün de üyesi.
"Avrasya Hareketi" nin önderi... Peki ya bu size bir şey hatırlattı mı? Aynı zamanda iktidar partisinin de, yani Putin-Medvedev ekibinin de
"ideologu" olarak tanınıyor. (Sahi, şu bülbül gibi Türkçe konuşan Jirinovski nerelerde yahu?)
Bu adamın, bizim Ergenekon takımıyla bağlantıları var.
En azından bizimkilerin Rusya'ya duydukları
"muhabbet" çok büyük.
Doğu Perinçek'in
"defalarca" Rusya'ya gittiği biliniyor. Kemal Alemdaroğlu, Moskova'da üniversite çevreleriyle içli dışlı. Şener Eruygur ile Hurşit Tolon'un
NATO'dan çıkılmasını, Rusya ve İran'la ittifak yapılmasını açıkça istedikleri sır değil. Jandarma İstihbarat Dairesi (yani varolmadığı ileri sürülen JİTEM) eski başkanı Levent Ersöz de Rusya'da seksen çeşit karanlık iş peşinde koştu, ortaklık, temsilcilik falan, şimdi kaçak... Nerede mi bulunuyor? Rusya'da.
Ergenekon'un bir ayağının da
"Fener patrikhanesine bağlı olmayan Türk Ortodoks Kilisesi'nde" olması sizce rastlantı mı?
Bunları görmek için istihbaratçı falan olmaya da gerek yok, köşe yazarı da... Gazete okuru olmak yeterli!
Ama arkadaşlar görmezler, ya salonun küçüklüğüne takarlar kafayı, ya kapıda köfte ekmek yiyenlere.
Bizim yorum yapmamıza falan da gerek yok, bakın Aleksandr Dugin'in kendisi ne demiş davayla ilgili olarak:
"Ergenekon davasında tutuklanan kişiler, Türkiye'deki ABD karşıtı lobinin temsilcileri. Bu kişiler Türkiye'nin ABD yanlısı politikaları terk ederek Rusya'yla yakınlaşmasını istiyorlardı." Rusya, bizi Bolşevik kimliğiyle ve KGB marifetiyle Amerika'dan koparamayınca, şimdi Ortodoks kartıyla, neo-faşist yaklaşımıyla ve Mafya ilişkileriyle bunu denemek istedi... Dugin bunu eklememiş sözlerine. Biz ekleyelim.
Yoksa bizim neo-Kemalistler de, kurtuluş savaşımızdaki Rus ittifakından mı ilham almak istediler,
"çılgın Türk" ya bunlar...
Ve de hatırlatalım. Biz ne demiştik?
"Çok tehlikeli bir oyun oynuyorsunuz, hatta ateşle oynuyorsunuz, istediğiniz doğrudur ya da yanlıştır, o ayrı konu, fakat ittifak değiştirmeye yeltenirseniz NATO sizi kabak gibi oyar" dememiş miydik?
Bu sabah Silivri'nin
"yerleşkesinde" değil, evinizde, sıcacık yatağınızda uyanacaktınız lafımı dinleseydiniz...
Türkiye, bir
"çelişkiler ülkesi" ya... Moskova'ya karşı kurulan bir örgütün, Türk Gladyosu'nun, günün birinde en koyu Moskovacı kesilmesi, kendi başına bir
"kara mizah şaheseri" değil midir? Bunu da sormuş olayım.
Yayın tarihi: 23 Ekim 2008, Perşembe
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/10/23//haber,3BC2A3CE7EFE4E799C1F066543B9A732.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş.