KANAL D'nin yeni dizisi Aşk Yakar, sevgili Armağan Çağlayan'ın deyişiyle damağımda "sası" bir tat bıraktı. Kim bilir belki de etkileyici tanıtım klipleri nedeniyle beklentimin yükselmesi sonucudur. Konuştuğum pek çok insanın da diziden bekledikleri keyfi alamadıklarını öğrendim. Hatta bu memnuniyetsizliği yaşayanların arasında Özcan Deniz fanatiği olan ve "Ben diziyi sadece Özcan için izlerim. O olsun da ne olursa olsun" diyenler bile vardı. Sanırım dizinin en büyük handikapı, Meltem Cumbul'un Özcan Deniz'den yaşça büyük göstermesiydi. Tamam, kadınlar, genç erkeklere de gönüllerini kaptırabilirler. Ama bu "eşitsizlik" durumu, başta Özcan Deniz hayranları olmak üzere ekran başındakileri rahatsız etmişe benziyor. Bu arada Meltem Cumbul'a haksızlık ettiğim düşünülmesin. Rafine oyunculuğu bir yana, güzelliği ve sempatisiyle her türlü övgüye lâyık bir sanatçı. Ancak, nasıl desem, Özcan ile birbirlerine pek yakışmamışlar gibi... Bu arada Özcan Deniz'le ilgili bir engel de var. İnsanlar aşk maceralarını her gün magazin medyasında neredeyse "an be an" takip ettikleri bir sanatçının, ekranda canlandırmaya çalıştığı "delicesine aşık sevgili" rolüne inanmakta güçlük çekiyorlar. Malum, Özcan Deniz, Fahriye Evcen ile nerede, nasıl tanıştı, aileler bu işe ne diyor, Özcan kızı istemeye nasıl gitti, aileler nerede buluştu v.s. gibi ayrıntıları son günlerde ezberledik de onun için söylüyorum... Peki koca dizide hiç mi olumlu bir taraf yok? Olmaz mı?.. Bir kere diyaloglar son derece hayatın içinden ve samimi. Sadece siyah ve beyaz değil, "gri" karakterlerin bulunması da olumlu. Aşkı, kısık ateşte mizah sosuyla pişirmek de akıllıca. Bakalım bu artılar ve eksiler alt alta eklendiğinde izleyicinin elinde ne kalacak?..
Yayın tarihi: 23 Ekim 2008, Perşembe
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/10/23/gny/haber,B1FE82A196FA4435AE9B2ECA93C37318.html
Tüm hakları saklıdır.