kapat
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
Okur Temsilcisi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
23 Ekim 2008, Perşembe
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Çizerler
Sabah Günaydın Cuma Cumartesi Pazar
 
24 Saat
24 Saat
Günaydın  
Dr. Eren Eroğlu
Ailenizin doktoru

Bir dolu ilaç içerek uzun yaşamak mümkün mü?

Sonsuz bir yaşamın peşinde avuç avuç ilaç yutan insanların atmadıkları takla kalmadığını gördükçe hüzünleniyorum. Sonsuza dek yaşayacaklarını sanarak yanıldıklarını ne zaman anlayacaklar? Oya T./İstanbul

Aslında bir şey sormuyorsunuz, anlatıyorsunuz. Ama ben yine de işin tıbbi yönüne değinmeden geçemeyeceğim. Aslına bakacak olursanız; insan ömrü özel bir çaba göstermese de, giderek uzuyor. Son yüzyıl içerisinde keşfedilen antibiyotikler yakın zamanlara kadar en önemli ölüm nedeni olan mikrobik hastalıkları geri plana itmiş durumda.

KALP KRİZİ ARTIŞTA!
Her ne kadar dünya tam bir huzura kavuşamasa da, geçmişe göre savaşların azalması yaşam süresini artıran sebepler arasında. Buna karşın dünya refahının artması, yiyeceğe ulaşmanın kolaylaşması ve bedensel aktivitenin azalmasına bağlı kalp hastalıkları hızlı bir artış içerisinde. Endüstriyel atıklar ve çevre kirliliği ise kanseri tırmandırmakta. Fakat başta da dediğim gibi iyileri ve kötüleri terazinin iki kefesine koyarsak; iyiler ağır basıyor ve insanın ortalama yaşam süresi giderek uzuyor. Önemli bir soru bu noktada ortaya çıkıyor; eskiye göre daha uzun olan bu yaşam nasıl yaşanacak? İşte sizin yorumunuzda eleştirdiğiniz çaba; bu soruyu çözme çabası. Aslında çok da haksız sayılmazsınız. Bazı insanlar ne kadar uzun yaşarlarsa yaşasınlar, 'sonsuzluğun zamanı' içerisinde hiçten öteye olmadıklarını unutuyorlar. Fakat sağlıklı olma çabası içerisinde olan herkesi aynı sınıfa koymamak gerekiyor. Diğerlerinin yegane arzusu, ömürlerini sağlıklı geçirmek ve elden ayaktan düşünceye kadar bu dünya için bir şeyler yapabilmektir.

KALİTESİ ÖNEMLİ!
Yaşamın süresi kadar, kalitesi de önemli. Bitinceye kadar etrafını aydınlatarak yanan bir mum ya da isli camının ötesine ışığı sızmayan bir gaz lambası olmak... İşte yapılması gereken seçim bu! Yoksa herkes, bir gün söneceğini biliyor.