kapat
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
Okur Temsilcisi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
22 Ekim 2008, Çarşamba
Sabah
 
Haberler Spor Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Yazarlar Çizerler
Magazin Sağlık Televizyon Yazarlar Kültür Sanat
 
24 Saat
24 Saat
Serhat Tutumluer Halit Ergenç Onur Ünlü Taner Birsel Ali Düşenkalkar

Bu film batabilir ama önemli değil!

ASLI ÖRNEK
21.10.2008
Cuma günü gösterime girecek olan 'Devrim Arabaları'nın yönetmeni Tolga Örnek, iddialı konuştu: Bu filme saldıranlar olabilir. Film, ticari anlamda batabilir. Ama gerçekleri anlatıyor..
Türkiye'nin ilk yerli otomobil projesi Devrim'in hikâyesini biliyor musunuz? Hani 1961 yılında 23 Türk mühendisinin 4.5 ayda ürettiği, Cemal Gürsel'in 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı törenlerinde benzini olmadığı için çalıştıramadığı 'Devrim Arabası'nın öyküsü cuma gününden itibaren sinemalarda izlenebilecek... 'Gelibolu', 'Hititler' gibi başarılı belgesellerin yönetmeni Tolga Örnek, Halit Ergenç ve Taner Birsel'le filmi konuşmak için biraraya geliyoruz. Üç böcek, bir çiçek havasında geçen röportajda Tolga Örnek telefon sesine büyük duyarlılık gösteriyor, fotoğraf çekimlerinde kasılıyor. Laf dönüp dolaşıp geçtiğimiz hafta Erbakan'la arasında yaşanan polemiğe gelince de sorularımızı sakin sakin cevaplıyor. İşte yönetmen ve oyuncularının ağzından 'Devrim Arabaları'.... Sorulamızı önce Tolga Örnek cevaplıyor...

ÖNCE UTANDIM!
* Bu filmi çekme nedeniniz arabalara olan ilginiz miydi?

Yok, hayır. İlgisi yok! Ben dört sene önce Aydın Engin'in Cumhuriyet gazetesinde bu konuyla ilgili bir yazı dizisini okudum. Çok duygulandım ve akabinde de böyle bir hikayeyi bilmediğimden dolayı utandım. Sonuçta tarihle haşır neşir bir belgeselci olarak böyle bir hikayeyi 'Nasıl bilmiyorum?' dedim. Araştırmalarım sonucu bu film ortaya çıktı.

* Filmografinize baktığımızda Haluk Bilginer'den Vahide Gördüm'e birçok iyi tiyatrocuyla çalıştınız. Kendizi şanslı hissediyor musunuz?
Doğruyu söylemek gerekirse benim ilk kıstasım oyunculuk... Yani seçtiğim isimlerin iyi oyuncu olması gerekiyor. İkincisi de kişilik... Çünkü film süreci çok uzun bir süreç ve ben kişi olarak anlaşamadığım, saygı duymadığım, insan olarak sevmediğim bir insanla çalışamıyorum. O yüzden de ilk önce oyunculuklara, sonra da kişiliklere bakıyorum. O konuda da çok şanslıyım... Çok iyi ve kişilikli oyuncularla çalıştım.

ERBAKAN'A TEPKİ VAR
* Çekimlere başlayıp da kişiliğini sevmediğiniz oyuncu olmadı mı?

Hiç olmadı. O açıdan da şanslıyım. Oyuncuları ikna etme konusuna gelince, ben oyuncuları ilk önce projenin ikna ettiğini düşünüyorum. Beni ne kadar sevseler de inanmadıkları bir işte, inanmadıkları bir hikayede oynamazlar. Biz, bu kadronun biraraya gelmesi için çekim günümüzde sadece üç-dört günlük bir oynama yaptık. Yani çok büyük bir fedakârlık yapmadık.

* Erbakan'la bir görüşmeniz oldu mu peki?
İki şekilde cevap vereyim. Erbakan'la görüşmemiz olmadı. Bir kere bu her şeyden önce dramatik bir film olduğu için, karakterler zaten gerçek kişilikler değil! Biz kendi karakterlerimizi yarattık, kendi hikayelerimizi kurduk... İkincisi de, bu film, birebir arabayı imal edenlere yoğunlaşan bir film, yani otomobili kendi elleriyle yapanların ve ailelerinin filmi. Erbakan bu grupta yok zaten!

* Ama Erbakan bu filmde adı geçmediği için, geçen haftalarda size "Bu filmi yapanlar ya kör ya cahil" gibi bir ithamda bulundu...
Erbakan'ın bu projeyle ilgili bağlantısını o projede çalışan insanlara sormak lazım. O mühendislere sorun "Erbakan projede var mıydı?" diye, onların tepkisinden hiç şüpheniz kalmıyor.

* Bu filmi öyle anlatıyorsunuz ki, sanki şimdiden belgesellerinizin önüne geçmiş gibi...
Belgesellerimi de çok seviyorum ama bu filmin ruhu, bu filmin set duygusunu ben hiçbir filmimde görmedim. Ben bu filmin setine koşa koşa gidiyordum. Çünkü çok seviyordum filmimi de, bu filmde çalıştığım insanları da... Bu filmin zenginliğini hiçbir şey gölgeleyemez artık. Ama yanlış anlaşılmasın! Bu film batabilir de, ticari yönünü hiç kimse bilemez. Çok saldırı da alabilir ama onların hiçbiri az evvel saydığım gerçeği benden alamaz. O gerçeklikten de yüzde yüz eminim.

* Bundan sonra uzun metraj filmler çekmeye devam edecek misiniz?

Aynen devam edeceğim. Çünkü uzun metrajın hikaye anlatımındaki özgürlüğünü seviyorum. Belgesel çekerken gerçeklerle sınırlısınız. Bir de, ben gerçekten oyuncularla çalışmayı çok seviyorum.

* Film süresince ürettiğiniz 'Devrim Araba'sı sergilenecek mi?

Evet. Bir tanesi İstinyepark'ta duracak. Ötekini de karşı yakada bir alışveriş merkezinde sergileyeceğiz.

* Film gösterimi boyunca mı halkla buluşacak?

En az dört hafta sergilenecek. Ama tabii gelen ilgiye göre uzatılabilir de... ama önemli değil!
Haberin fotoğrafları